İdrarda kanser koklayan solucanlar erken teşhisle hayat kurtarabilir

Testi gerçekleştirmek için, laboratuvar çalışanları idrar örneğini ve solucanları bir Petri kabına koyuyor. Nematodlar, “kanser varlığı” kokluyorsa idrara doğru ilerliyor, yoksa idrardan uzaklaşıyorlar.

Japon start-up’u Hirotsu Bio Science, solucanlar gibi beklenmedik bir müttefikle erken kanser tarama tekniğinde yeni bir sayfa açıyor.

Şirket, erken evre kanserlerini (0 ile 1 arası) endoskopi, ameliyat veya kan testiyle rahatsızlık verici ve pahalı yöntemlerle taramak yerine, hastalardan sadece idrar örneği istiyor.

Hirotsu Bio Science’ın Teknolojiden sorumlu Başkanı Eric di Luccio, Euronews’e yaptığı açıklamada “Genellikle vücudumuzda garip bir şeyler hissetmeye başladığımızda hastaneye gideriz” dedi.

Uzman, “Kanser hastaneye gidilince tespit edilir, ve hastalıktan kurtulma şansı tabii kansere bağlı ancak genellikle ileri bir aşamadadır ve kurtulma şansı düşüktür” diye ekledi.

Di Luccio, idrar numunelerinde birincil kanser taramasını “çığır açan” bir teknoloji olarak nitelendirdi.

Semptom gösteren hastalarda kanser tespit edilirken, sağlıklı hastalarda kanser arayışı “tarama” olarak tanımlanıyor. Amerikan Kanser Derneği’nin yeni bir raporuna göre, tespit ve tarama sayesinde kanser ölümleri azalıyor.

Nobel ödülleri ve kokulu kanserler
Hirotsu Bio Science’ın önde gelen ürünü N-Nose, idrar numunelerinde solucanların koku alma duyusunu kullanan, acısız bir kanser tarama süreci.

Caenorhabditis elegans veya C. elegans bilimsel adlı bu solucanlar, günlük olarak nematod, yuvarlak solucan veya ipliksi solucan olarak da biliniyor. Bu zararsız tür, toprak ortamları gibi nemli ve sıcak yerlerde bulunan bir milimetre uzunluğunda bir canlı.

Bilimsel genetik çalışmalarında düzenli olarak kullanılan bu model organizmaların araştırmaları 1960’larda başlamış ve üç Nobel Ödülü kazanmış (2002 ve 2006’da Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü ve 2008’de Nobel Kimya Ödülü).

Şirketin kurucusu Dr. Takaaki Hirotsu, seneler boyunca solucanların koku alma duyusunu araştırırken, idrar gibi vücut sıvılarında kanser kokusunun olduğuna dair apayrı bir araştırma bulup, 2015 yılında solucanların kanser kokusunu alabildiğini keşfetmiş.

Di Luccio, “Kanser kokusunu biz alamayız, köpekler ise kanser kokusunu almak için eğitilebilir, ama yuvarlak solucanlar kokuya doğal olarak tepki veriyor” dedi. Solucanlar yollarını bulmak, yiyecek bulmak ve tehlikeden kaçınmak için koku alma duyularına güveniyor.

Çalışma şekli
Testi gerçekleştirmek için, laboratuvar çalışanları idrar örneğini ve solucanları bir Petri kabına koyuyor. Nematodlar, “kanser varlığı” kokluyorsa idrara doğru ilerliyor, yoksa idrardan uzaklaşıyorlar.

Henüz Japonya dışında mevcut olmayan N-Nodes testi şu anda safra kanalı, mesane, meme, kolorektal, safra kesesi, böbrek, karaciğer, akciğer, pankreas, prostat, özofagus, ağız, yumurtalık, mide ve rahim kanserleri dahil 15 farklı kanseri tespit ediyor.

Japonya’daki müşteriler yaklaşık 90 dolar (2 bin TL) karşılığına internet üzerinden bir test kiti satın alabiliyor ve numunelerini evlerinden aldırabiliyor ya da start-up ile işbirliği yapan bir eczaneye bırakabiliyorlar.

Hataları azaltmak için numune ve solucanlarla yapılan test 20 kez otomatik olarak tekrarlandığı bir sistemden geçiriliyor.

Dört hafta sonra müşteriler, posta ile A ile E arasında sonuçları alıyorlar. E sonucu yüksek kanser riskine işaret ederken, A sonucu kanser varlığı olmadığını belirtiyor.

N-Node testlerinin 0 evre kanserler için tarama yöntemi çok hassas olsa da (doğruluk oranı yüzde 94,7), kanserler genelinde testler yüzde 86,3 doğru.

Start-up’ın internet sayfası, pozitif bir test sonucunun kanser olmadığını teyit etmediğini ve ‘yüksek kanser riski’ test sonuçlarının da mutlaka kanserin varlığına işaret etmediğini uyarıyor.

Di Luccio, “Müşteriler sonuçlarını aldıklarında, risk ölçeğine bağlı olarak nasıl ilerleyeceklerine dair bir grafik paylaşıyoruz, tabii müşteriler her zaman bizi arayabilir ve rehberlik de alabilir” dedi.

Testi pozitif çıkan müşterilerin, N-Nose’un birincil tarama yönteminden sonra bir hastanede daha ileri testler için doktorlar ile temasa geçmeleri tavsiye ediliyor.

Steve Jobs’u kurtarmak
Hirotsu Bio Science’dan bilim insanı Dr. Masayo Morishita Euronews’a yaptığı açıklamada, “Nematodlar 15 çeşit kanseri tespit edebiliyor, ancak kanserler arasındaki örüntüleri de bulmaya çalışıyoruz” dedi.

Şirket, bir hastanın idrar numunesine dayanarak kanser türünü ayırt etmek için vücudun ürettiği uçucu organik bileşik kimyasallarını tanımlamaya odaklanıyor.

Sene başında, start-up ilk kanser türüne özgü testini ticarileştirdi. N-Node artık bir müşteriye pankreas kanseri hastası olup olmadığını söyleyebiliyor. Yayıldığında oldukça ölümcül olan bu tür kanseri taramak genellikle mümkün değil.

Uzman Di Luccio’ya, “Steve Jobs pankreas kanserinden öldü ve bu türün erken teşhisi gerçekten çok zor. Tespit edildiğinde ise genellikle çok geç kalınmış oluyor ve ölüm oranı yüksek oluyor” dedi.

En çok kanser vakaları olan ülkeler arasında 2020 yılında 20. sırada yer alan Japonya’da, N-Nose testini yaptıranlar sayısı 350 bin den fazla.

AB verilerine göre Avrupalıların yarısının hayatlarının bir döneminde kansere yakalanacağı tahmin ediliyor.

Hirotsu Bio Science laboratuvar şu anda ürününü Avrupa da dahil olmak üzere dünya çapında piyasaya sürmek için ortaklar arıyor.

 

Alıntı: euronews.com