Bursa Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, Aile Sağlığı Merkezleri’nde, Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan COVID-19 aşı tedarikinin kesilmesi nedeniyle vatandaş ile sağlık çalışanlarının karşı karşıya getirildiği, Bakanlığın üzerine düşeni yapması gerektiği vurgulandı.
Odadan yapılan açıklama şu şekilde:
İnsanlık COVID-19 salgınıyla mücadelede 20 ayı geride bırakırken, ülkemizde olduğu gibi pek çok coğrafyada, bu mücadeleye insan eliyle yaratılan iklim değişikliği ve küresel ısınmanın sebep olduğu seller ve yangınlar da katıldı. Gezegenimizin bize sunduğu kaynakları hızlıca tüketirken gelecek nesillere ne sağlıklı bir çevre ne de yaşanabilir bir gezegen bırakıyoruz. Doğaya karşı başlattığımız bu savaşı kazanma şansımız yok. Doğanın bir parçası olduğumuzun bilinciyle yaşamayı öğrenmeli ve sonraki nesillere bu bilinci aktarmalıyız.
SAVAŞI KAZANMA ŞANSIMIZ ÇOK YÜKSEK
COVID-19 ‘a karşı verdiğimiz savaşı ise kazanma şansımız çok yüksek. Bu savaşta elimizde güçlü bir silah var. Aşılar… İnsanlığın bulaşıcı hastalıklarla mücadelesinde suyun dezenfeksiyonundan sonraki en önemli buluşu olmuştur aşılar. Bilimin kolektif bilgi birikimi sayesinde salgının ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra aşı çalışmaları tamamlanmış ve COVID-19 ‘a karşı etkili aşılar üretilebilmiştir. Ancak aşı patentlidir ve aşıyı üreten firmalar bu patenti başka ülkelerle paylaşmadığı için pek çok ülke halkı toplumsal bağışıklığı sağlayabilecek oranda aşıya ulaşamamakta, hastalanmaya ve ölmeye devam etmektedir.
AŞILAR TÜM İNSANLIĞINDIR
Salgın uzamakta, salgının uzaması yeni virüs varyantlarının ortaya çıkmasına sebep olmakta bu defa da ‘Aşılar bu yeni varyantlara etkili olacak mıdır?’ tartışmaları yapılmaktadır. Aşılar tüm insanlığındır. Aşıda patent olmaz. Tüm ülkelerin, paylaşılan aşı teknolojisiyle kendi aşılarını üretebilmeleri ve hızlıca nüfuslarını aşılamaları sağlanmalıdır.
Ülkemize baktığımızda ise 4 Ağustos itibarıyla uygulamada olan iki aşıyla nüfusumuzun yaklaşık yüzde 34’üne çift doz COVID-19 aşısı yapılmıştır. Ancak nüfusun yüzde kaçının Sinovac, yüzde kaçının Biontech ile aşılandığı bilgisine ulaşılamamaktadır. Toplumsal bağışıklıktan söz etmemiz ve hastalığı kontrol altına alabilmemiz için nüfusumuzun en az yüzde 70’ini etkili bir aşıyla aşılamalıyız.
HALKI BİLGİLENDİRMEK BAKANLIĞIN GÖREVİDİR
Türkiye’de yaygın uygulanan Sinovac aşısının yeni gelişen varyantlara etkinliğinin yeterli olmadığı düşünülerek, Sağlık Bakanlığı tarafından, temmuz ayında sağlık çalışanları ve 50 yaş üstüne 3. doz aşı uygulamasına başlanmıştır. 3. doz aşı seçimi, Biontech ve Sinovac aşıları arasından, kişinin tercihine bırakılmıştır. Pek çok kişi Biontech aşısına karşı oluşan olumsuz iddialar nedeniyle 3. doz aşı olarak yine Sinovac’ı yaptırmaktadır.
Toplumda oluşan aşı tedirginliği ve aşı reddini gidermek, halkı bilgilendirmek ve eğitmek Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Bakanlık üzerine düşen görevi yapmalıdır.
AŞI TEDARİK SIKINTILARI SÜRÜYOR
Aşılamanın başından beri süren, aşı randevusu alma ve aşı tedarik sıkıntıları hala devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı özellikle Aile Sağlığı Merkezleri’nin aşı randevularına müdahale ederek, çoğu ASM’nin uygun olmayan fiziki koşullarında, aşı bekleyen hastaların yığılmalarına sebep olmaktadır.
Aşılama 1. Basamakta çalışan sağlık personelinin en iyi bildiği iştir. Ancak, aşılama planlama gerektirir. Bir gecede çok sayıda aşı randevusu açıp, ertesi gün uygulanacak aşıyı zamanında tedarik etmeyen bakanlık, sağlık çalışanlarıyla halkı karşı karşıya getirmektedir. Aşı tedarik sıkıntısı yaşandığında sağlık personeli, sorularına yanıt verecek bir muhatap bulamamaktadır.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREVİNİ YERİNE GETİRİYOR
2 Ağustos akşamı Sağlık Bakanı attığı bir tweetle, ‘çarşamba gününe kadar Biontech aşısının sevkiyatında birkaç gün azalma olacağını’ söylemiş, pazartesi ve salı günleri ASM’lere Biontech aşısı dağıtılmadığından randevusu olan hastalar geri gönderilmiştir.
Biz, sağlık çalışanları olarak, üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Bizler hastalarımızı aşı olmaya ikna ediyoruz ancak randevu alarak aşı olmaya geldiklerinde aşı yapamadan onları geri göndermemiz bizim mücadelemizi de onların aşı olma isteklerini de geriletiyor. Aşılama planlamasının doğru yapılması ve aşı tedarikinde aksama yaşanmaması için Sağlık Bakanlığı da üzerine düşen görevi yapmalıdır.