“Avustralya 2030:Prosperity Through Innovation İnovasyondan Gelen Başarı” raporu bu hafta Innovation and Science Australia tarafından yayınlandı. Plan, Avustralya’nın dünyadaki en sağlıklı ülkelerden biri olarak kalması amacıyla genom bilimi ve precision medicine uygulamalarını sağlık sistemine entegre eden ulusal misyonlar öne sürüyor.
Yeni nesil sağlık hizmetlerinin sağlık sektöründe görülen en büyük değişim ve 2018’in en büyük eğilimi olması bekleniyor. Bu değişimin etkileri hali hazırda gözlenebilir olmaya başladı. Bunun yanı sıra kişiselleştirilmiş, hasta merkezli tıbbı destekleyen teknolojilere yönelik pek çok yeni ve heyecan verici gelişme de yapılandırma aşamasında.
GE Sağlık’ın, Avusturalya ve Yeni Zelanda merkezleri bu misyon kapsamındaki çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Tıbbın; klinisyen deneyimi etrafında şekillenen, hasta merkezli sağlık hizmet modelini içeren geleceğe geçiş yaptığı bu esnada, kişiselleştirilmiş sağlık hizmetini daha ileriye taşımak üzere tesis edilen teknolojiler ve ortaklıklar aşağıdadır.
Precision Health
Precision Health,GE Sağlık’ın küresel ölçekte ve her iş alanında uygulamaya koymayı hedeflediği bir kavram. GE, onkolojik tedaviler ve yoğun bakım tedavilerini geliştirmeye yönelik entegre bir dijital tanı platformu oluşturmak üzere Roche ile iş birliği oluşturdu. GE’nin tıbbi görüntüleme ve izleme ekipmanları ile elde edilen in-vivo verileri ile Roche’un biomarker, doku patolojisi ve genom ve sekans portfoyünü içeren in-vintro verileriyle birleştirilerek gelişmiş analizler uygulanabilecek. GE gelişmiş analizler sayesinde hekimlerin daha hızlı karar vermelerini ve hastalar için kişiselleştirilmiş tedaviler uygulayabilmelerini sağlayan ilk sektör yazılımını geliştirmeyi planlıyor.
3D Baskı
Bazı X-Ray sistemleri Bilgisayarlı Tomografi tarayıcılarındaki kolimatörler artık üç boyutlu olarak yazdırılabiliyor. Şu anda amaç, hastalardan elde edilen görüntüleme sonuçlarını 3D baskı ile modellemek. Voluson E10 obstetrik ultrason cihazı hali hazırda bu özelliğe sahip görüntülenen ceninin 3D modeli otomatik olarak üretilebiliyor. Bu şaşırtıcı özellik yarık damak ve karın duvarı kusurları gibi sorunları teşhis etmek, açıklamak ve tedavisini planlamak için kullanılıyor. Ayrıca bebeğinin ultrason görüntülerini göremeyen görme engelli bir annenin bebeğinin 3D modeline dokunarak bebeğini “görebilmesini” sağlamak gibi duygusal amaçlara da hizmet ediyor.
GE’nin 3D yazdırma konusundaki birikimi, sağlık ürünlerinin parçalarının da 3D baskı ile üretilmesini sağlıyor.
Aynı teknolojiyi MR gibi karmaşık görüntüleme sistemlerine de entegre etmek en önemli amaçlardan biri. Çünkü bu sayede tek tuşa basarak bir organ veya anatomik bir parça otomatik olarak basılabiliyor. Günümüzün görüntüleme sistemlerinden 3D ile yazdırılmış modellere giden yol henüz birçok adım gerektirse de, gelecekte 3D yazdırma hasta merkezli tıbbın, anahtarı olacak. Tıpkı jet kullanan pilotların karmaşık görevlere çıkmadan önce simülasyon çalışması yapması gibi. 3D baskı ortamında üretilmiş bir organı elinde bulunduran cerrahlar da simülasyon yapma imkanı bulacaklar. Bir ameliyatı ilk defa canlı bir hastanın üzerinde yapmak yerine öncesinde o ameliyatın simülasyonunu yapma olanağı hastanın iyileşme oranını da yükseltecektir.
Hasta Odaklı Sağlık
Geçmişte sağlık hizmetleri tamamen klinisyen deneyimine dayanıyordu. Bugün sağlık endüstrisi farklı bir döneme geçiyor ve daha hasta odaklı hale geliyor. Birkaç yıl önce GE’nin tanıttığı Silent Scan(Sessiz MR) cihazı, MR çekimine giren hastanın stresini azaltıyor. Tıpkı MR gibi mamografi de hastalar için başka bir stres kaynağı. Bir mamografi görüntülemesinin başarı oranı, X-Ray alanı boyunca eşit yoğunlukta meme dokusu elde edilebilmesi için yüksek oranda sıkıştırma sağlanmasına dayalı. Sıkıştırma korkusu kadınların mamografi kontrollerinden uzaklaşmalarına sebep oluyor. GE, dünyadaki ilk hasta kontrollü uzaktan sıkıştırma kumandası Pristina Dueta’yı geliştirdi. Bu cihazın prensibi çok eski bir atasözüne dayanıyor: “Kendi düşen ağlamaz.” Sıkıştırmanın kontrolü hastaya verildiğinde hasta daha fazla sıkıştırma yapmasına rağmen daha az acı çekiyor. Bu da daha kaliteli bir sıkıştırma sağlıyor ve daha kaliteli sonuçlar almaya yardımcı oluyor.
Kaynak: GE Türkiye Blog