1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda çevre konuları ve çevre sorunlarına karşı alınması gereken tedbirler görüşülmüştür. Konferans sonucunda alınan kararla ise 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir.
Dünya Çevre Gününde sürdürülebilir sağlıklı bir çevrenin oluşumunun ve korunması için çevre sorunlarına karşı alınması gereken önlemler konuşulması gerekirken, gittikçe artan çevre kirliliği, gün geçtikçe azalan temiz su kaynakları gündemi oluşturmaktadır. Çevre sağlığının korunması, toplumların ve bireylerin sağlığını korumada en temel adımlardan biri olması nedeniyle her zaman önemini korumaktadır. Temiz hava solumanın, temiz suya erişimin bir insan hakkı olduğu ve bu haklara bireylerin sahip çıkması gerektiği ve özellikle devletin de bireyleri korumakla yükümlü olduğu da bir gerçektir. Özellikle hava kirliliği Bursa için en önemli çevre sorunlarının başında gelmekte olup, sağlığı korumada öncelikli hedef olarak görülmelidir. Bunun en önemli nedeniyse Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) hava kirliliğini grup 1 karsinojen olarak kabul etmesidir.
Bursa’da verilen çevre mücadeleleri ve kazanılan çevre zaferleri Bursa’da yaşayan her yurttaşın bilmesi ve gururlanması gereken birliktelik örnekleridir. Bunların içinde kurulması planlanan DOSAB Kömürlü Termik Santraline karşı verilen mücadele Bursa il sınırlarının yanında ülke sınırlarını aşmış ve 7-18 Kasım 2016 tarihleri arasında Marakeş, Fas’ta düzenlenen 22’inci Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi Taraflar Konferansında (COP 22) alkışlanan çevre zaferlerinden biri olarak gösterilmiş, çeşitli uluslararası kongrelerde ve yayınlarda ise yerini korumuştur. Sermaye sahiplerinin daha fazla kar etmek amacıyla Bursa halkının sağlığını hiçe sayarak kurulmasını talep ettiği söz konusu termik santrale karşı, her yurttaşın itiraz ederek havasına sahip çıktığı, gelecek nesillere gururla aktaracakları bir zafer elde edilmiştir. Bunun yanında Bursa Çimento Fabrikasının kapasite arttırımı adı altında yeni çimento fabrikası kurulmasıyla eşdeğer olan talepleri, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşların itirazları sonucunda yargı tarafından reddedilmiştir. Hukukun üstünlüğüne ihtiyaç duyulan bugünlerde elde edilen bu ‘Çevre Zaferleri’ geleceğe dair umutları yeşertmekte, güzel günlere olan inancı tazelemektedir.
Bir diğer çevre sorunlarından olan maden ocaklarının kontrolsüz şekilde yerleşim yerlerine uzaklığı gözönüne alınmadan açılması hem çevre tahribatına neden olmakta hem de su kaynaklarını kirletmektedir. Bunlara ek olarak Kayapa’da yapılması planlanan Katı Atık Yakma Tesisi’nin Bursa’nın en önemli çevre sorunlarından olacağı açıktır. Bu konuda özellikle yerel yönetimlerin temsil ettikleri halkın sağlığını öncelik olarak kabul ederek katı atık bertarafında daha zararsız seçenekleri düşünmeleri gerekmektedir. Bursa’nın merkezinde yer alana organize sanayi bölgeleri ise en önemli çevre kirlilik nedenleri olmakla beraber şehir planlamanın önemini gözler önüne sermektedir.
Söz konusu çevre sorunları Bursa’da yaşayan her yurttaşın sağlığını etkilemesi nedeniyle Bursa Tabip Odası bu sorunlara karşı mücadelesini kararlılıkla yürütecektir.