Artan Hak İhlalleri Halk Sağlığını Tehdit Etmektedir

Türk Tabipleri Birliği olarak, son dönemde Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri karşısında derin bir kaygı duyduğumuzu ifade ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin sistematik olarak ihlal edilmesi, sadece bireylerin yaşamını değil, toplum sağlığını da derinden etkilemekte; sağlık hakkının güvencesi olan barış, adalet ve özgürlük zeminini tahrip etmektedir.

Sağlık, yalnızca hastalıkların tedavisi değil; bireylerin fiziksel, ruhsal, sosyal ve siyasal yönden tam bir iyilik hali içinde olmasıdır. Bu iyilik halinin sağlanabilmesi için, bireylerin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşam haklarının, ifade özgürlüklerinin ve güvenliklerinin korunması gerekmektedir. Ancak son dönemde yaşanan ihlaller, bu şartları ortadan kaldırmakta ve halk sağlığına ciddi zararlar vermektedir.

Gezi Davası tutuklusu ve kronik hastalığı olan Tayfun Kahraman’ın sağlık kontrolüne götürüldüğü esnada uygulanan onur kırıcı ve kötü muamelenin cezasız bırakılması, toplumun adalet duygusunu zedelemektedir.

Suriye’de yaşanan siyasi gelişmeleri takip ederek toplumu bilgilendirmek isteyen, halkın haber alma hakkı için çaba gösteren, kendi özel kanallarında mülakatlar yayımlayan ve görüş bildiren basın emekçilerine yönelik baskılar, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerin hangi boyutlara geldiğinin göstergesidir.

Savaş bölgelerinde çalışan gazetecilerin öldürülmesi, ifade ve haber alma özgürlüğüne yönelik bir saldırı niteliğinde olup bu vahim olayın ardından, gazetecilerin öldürülmesini protesto etmek ve basın açıklaması yapmak isteyen meslektaşlarının ters kelepçe ile gözaltına alınması ve tutuklanması, özgür düşünce ortamını baskı altına almıştır. İfade özgürlüğünün ortadan kalktığı bir toplumda, bireylerin güvende hissetmesi ve toplumsal ruh sağlığının korunması mümkün değildir.

Öldürülen gazetecilerle ilgili yaptığı açıklama nedeniyle İstanbul Barosu hakkında başlatılan soruşturma, savunma özgürlüğüne ve demokratik tartışma ortamına doğrudan bir müdahaledir. Baroların hukukun üstünlüğü, insan haklarını savunma ve koruma amacıyla çalışmalar yürütme görev ve yetkisi Avukatlık Kanunu’nca verilmiştir.

2025 merkezi bütçe yasa tasarısı için görüşlerini kamuoyuna duyurmak isteyen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin Ankara’da yapmak istediği basın açıklaması sırasında kolluk kuvvetinin kitleye uyguladığı şiddet ve gözaltılar yaşadığımız hukuksuzluğun diğer bir göstergesidir.

Antidemokratik uygulamalar ve yaratılan baskı ortamı, sadece bireysel hak ve özgürlükleri tehdit etmekle kalmamakta; bireylerin sosyal dayanışmasını ve toplumsal barışı zedelemektedir.

Sağlıklı bir toplum, demokrasinin, özgürlüğün ve insan haklarına saygının korunduğu bir ortamda mümkündür. İktidarın, muhalif her kesimi yargı eliyle baskı altına aldığı, işkencenin ve kötü muamelenin cezasız bırakıldığı bu süreçte Türk Tabipleri Birliği olarak, halk sağlığını tehdit eden ihlallere karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

 

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

Alıntı: ttb.org.tr