Çocuk cerrahisi fikri 19. yüzyıl sonlarında oluşsa da esas ilerlemesi 1940 yılında, Philadelphia Çocuk Hastanesinde C. Everett Koop tarafından çocuk anestezisinin geliştirilmesi ile başlamış.
Çocukların erişkinlerin minyatür modeli olmadığını hepimiz kabul ediyoruz sanırım. Öyle ya, bebekken de, ergenlik dönemine geldiklerinde de düşünceleri, davranışları, ilgileri, öğrenme yetenekleri ve istekleri erişkinlerinkinden çok farklı.
Erişkin hastayla çocuk hasta bir değil
Peki tıbbi açıdan baktığımızda fark var mı diye sorarsanız “hem de nasıl” diye cevap veririm. Öncelikle çocuk ve erişkin anatomisi ve fizyolojisi birbirinden farklı. Erişkinlerde vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ı su iken yeni doğan bir bebekte bu oran yüzde 75-85 oluyor. Yeni doğanda kafa tüm vücut uzunluğunun dörtte birini oluştururken, erişkinde bu oran yedide bire düşüyor.
Örnekler çoğaltılabilir elbette. İşte aradaki bu farklar çocuk ve erişkin hekimlerini ayırdığı gibi cerrahları da ayırdı. Artık çocuk cerrahisi adı altında yerleşmiş bir disiplin mevcut. Hastalanan çocuğa nasıl ki dahiliyeci değil de çocuk hekimi bakıyorsa, çocuğun ameliyatını da bu işi daha iyi bilen birisinin yapması gerekir.
Yakın zamanlara kadar çocuk cerrahlarının sayısı gereken düzeyde olmadığından çocuk cerrahlarının işini genel cerrahlar üstlenirdi. Yıllar önce zorunlu hizmete gittiğim hastanede çocuk, beyin ve göğüs cerrahı olmadığından bu hastaların hepsiyle, elimden geldiğince, ben ilgilenirdim. Şimdi işler değişti. On beş yaşında, altmış kilo ağırlığında bir “çocuğa” apandisit ameliyatı yapar ve sonuçta ortaya istenmeyen komplikasyonlar çıkarsa hastayı bir çocuk cerrahına yönlendirmediğim için başım belaya girebilir. Hiç kimse bu çocuğun erişkinden ne farkı var demez. İşler iyi giderse de kimse madalya takmıyor.
Erişkinle çocuğun anatomi ve fizyolojileri farklı ama çocuk cerrahisinin gelişmesine bu farktan çok yeni doğan bebeklerde oluşan doğumsal anomalilerin onarımının zorluğu yol açmış. Çocuk hastanelerinin ayrılması çok daha önce gerçekleştiğinden bu tür cerrahiler de oralarda yapılmaya başlanmış.
Çocuk cerrahisinin “babası” olarak bir ismin yazılması pek uygun olmayacak gibi geliyor bana, zira bu alana katkı yapan çok cerrah olmuş. Bunlar arasında Dr. William E. Ladd (1880-1967) ismi biraz öne çıkıyor çünkü Dr. Ladd kendini sadece çocuk cerrahisine adayan cerrahların başında yer alıyor. Dr. Ladd 1927 yılında Boston Çocuk Hastanesi cerrahi şefi olarak bu alana, özellikle yeni doğanların anomalilerinde, önemli katkılarda bulunmuş.
Çocuk cerrahisi fikri 19. yüzyıl sonlarında oluşsa da esas ilerlemesi 1940 yılında, Philadelphia Çocuk Hastanesinde C. Everett Koop tarafından çocuk anestezisinin geliştirilmesi ile başlamış. Artık günümüzde doğumsal anomaliler cerrahi olarak başarılı bir şekilde onarılıyor.
Şişli Etfal (çocuklar) Hastanesi Türkiye’nin ilk çocuk hastanesi olmuş. Dönemin Padişahı II. Abdülhamid yedi aylık kızı Hatice Sultan’ın difteri (kuşpalazı) nedeni ile ölümü üzerine bir çocuk hastanesi kurulmasını emretmiş ve 5 Haziran 1899’da hastane Hamidiye Etfal Hastanesi ismi ile açılmış. Hastaneyi kuran Dr. İbrahim Bey 1908 yılında Abdülhamid’in tahttan indirilmesine kadar da hastane başhekimliği yapmış.
Hamidiye Etfal Hastanesi Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında cephede yaralanan askerlerin tedavisinde önemli bir rol oynamış ve 1922 yılında “Şişli Çocuk Hastanesi” adını alarak Sağlık Bakanlığına bağlı bir devlet hastanesi haline gelmiş. Hastane şu anda İstanbul’un en değerli semtlerinden birinde yer aldığından birçok rant meraklısının ağzını sulandırıyor.
Bu ve benzeri hastaneler ülkenin sağlık hafızasını koruyan tarihi yapılardır. Umarım bu gözle bakılmaya devam edilir.
Kurulan Şişli Etfal Hastanesinde cerrahi bölümü de oluşturulmuş ama Türkiye’de çocuk cerrahisinin kurumsallaşması sonraki yıllara kalmış (1). 1930’lu yıllarda Prof. Dr. Akif Şakir Şakar İstanbul Tıp Fakültesi bünyesi içinde Ortopedi ve Çocuk Cerrahisi Kliniği’ni kurmuş, 1936’da ilk bilimsel kitap yine kendisi tarafından “Çocuk Cerrahisi ve Ortopedi Kliniği Dersleri” ismi altında basılmış. Üniversiteler bünyesinde ayrı kurulan ilk çocuk cerrahisi kliniği 1961 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleşmiş. Dr. İhsan Numanoğlu’nun yönetiminde 2 asistan ve 8 yatak ile İzmir Çocuk Hastanesi bünyesinde hizmete başlamış ve daha sonra, 1980 yılında, Bornova’daki modern Çocuk Cerrahisi Kliniği binasına geçmiş.
Bundan hemen sonra da 1963 yılında Dr. Akgün Hiçsönmez tarafından Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi bünyesinde ilk çocuk cerrahisi kliniği kurulmuş.
Tıpta Uzmanlık Sınavı sonrası boş kalan kadroların ön sıralarında, maalesef, çocuk cerrahisi kadroları geliyor. Her ne kadar yeni mezunlar plastik rekonstrüktif cerrahi dışındaki cerrahi branşlara pek yüz vermiyorlarsa da çocuk cerrahisinin önemli bir yeri var. Nedenleri elbette çok tartışılır ama ne olursa olsun sonuçta nitelikli çocuk cerrahlarına gereksinim olduğu bir gerçek.
1. S.N. Cenk Büyükünal. Türkiye’de çocuk cerrahisinin tarihçesi. Çocuk Cerrahisi Dergisi 24(2):55-66, 2010
Alıntı: https://t24.com.tr/yazarlar/ozdemir-aktan/eriskin-hastayla-cocuk-hasta-bir-degil,34457