“Depremlerde Değişen Hayatlarımız” Paneli Adıyaman’da Yapıldı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi, Adıyaman Tabip Odası, Adıyaman Kent Konseyi, Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Sendikası (SES), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından düzenlenen “Depremlerde Değişen Hayatlarımız” başlıklı panel, 14 Aralık 2024 günü Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapıldı. Panele düzenleyici kurum temsilcileri ve çok sayıda Adıyamanlı ile TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Kanatlı katıldı.

İki oturum halinde yapılan panelde Şubat 2023 depremlerinden sonra yaşanan sorunlar ve gündelik hayatın kökten değişimi geniş kapsamlı olarak değerlendirildi. Konuşmalarda depremlerin bölgede yaşayanlarca dahi unutulmuş olduğu hissi ile depremden sonraki ilk aylarda çözülmesi gereken birçok sorunun (altyapı-kazı-yıkım çalışmalarından kaynaklanan ulaşım sorunları, konteynır kentler başta olmak üzere halkın temiz suya ve güvenli gıdaya erişim sorunları, konut yapımı sözlerinin yerine getirilmemesi ve 80 bine yakın kişinin halen konteynırlarda yaşamak zorunda bırakılmasına bağlı barınma sorunları, işsizlik ve düzenli gelir sorunu gibi) halen çözülmemesi üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.

Panelin ilk oturumunda söz alan Dr. Ali Kanatlı, depremlerin üzerinden 22 ay geçmesine karşın mevcut durumun depremin ilk günlerine göre daha vahim olduğunun altını çizdi. İlk olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunları aktaran Kanatlı; Hatay’da 56 aile sağlığı merkezi (ASM) yıkılmasına karşın 22 ayda sadece 3 ASM yapıldığını, halen 71 aile hekiminin 21 metrekarelik konteynır ASM’lerde görev yaptığını, depremin erken döneminde yaşamlarını yitiren hekimler nedeniyle yaklaşık 40 bin insanın aile hekimsiz kaldığını, mevcut durumdaysa Antakya’da 70 bin ve Hatay’da 100 bine yakın insanın aile hekimliği hizmetlerinden sağlıklı bir biçimde yararlanamadığını, konteynır ASM’lerde bekleme alanı bulunmadığından yurttaşların yazın ve kışın olumsuz hava koşullarında beklemek zorunda kaldığı ve bazı aile hekimlerinin de nüfuslarından göç eden gebelerin, bebeklerin, ölü bebeklerin izlemlerindeki sorunlardan dolayı performans gerekçesi ile maaşlarında kesinti yapıldığını dile getirdi. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde de benzer bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Kanatlı; yatak sayısının depremler öncesinin üçte birine düştüğünü, poliklinik sayısının yarı yarıya azaldığını, yoğun bakım yatak sayısı yeterli olmadığı için hastaların sevk öncesi acil servislerde bir iki gün bekletildiğini ve bunun da mortaliteyi artırdığını söyledi. Kent genelinde barınma, temiz su, güvenli gıda, çevre, ulaşım gibi temel hakların karşılanamadığını vurgulayan Kanatlı, depremzedelerin süreçte yalnız bırakılmaları nedeniyle birbirlerinin yaralarını ancak dayanışma ile sarmak durumunda kaldıklarını da sözlerine ekledi.

TTB Afetlerde Sağlık Hizmetleri Yönetimi Akademisi Eşgüdüm Kurulu üyesi Dr. Mehmet Zencir; toplumsal sağlığın sorumluluğu ve yükünün sadece hekimler ve sağlık emekçileri üzerinde olamayacağını, herkesin katıldığı kolektif bir emekle inşa edilebileceğini belirten bir sunum yaptı.

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr. Erdal Yavuz, kentte depremin ilk anından itibaren oluşan ve süregelen sorunlara karşın sağlık emekçilerinin fedakarlıkla çalıştığını aktardı.

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Atilla Tekin, depremin üzerinden 22 ay geçmesine karşın depreme ilişkin uyarıcıların halen ortada olmasının yarattığı olumsuz etkileri 1999 Marmara Depremi ile karşılaştırarak anlattı.

SES Adıyaman Şube Eş Başkanı Rengin Hüsniye Kılıç, dayanıklı bir sağlık sistemi ve afet direnci olan kentler için kent politikalarının sağlık hakkını da gözetecek bir biçimde geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Adıyaman Kent Konseyi Başkanı Dr. Erdoğan Altunbaş, depremsen sonra hayatın geri döndürülemeyecek şekilde değiştiğine dikkat çekerek iyileşme sürecinin ancak dayanışma ile hızlanabileceğini söyledi.

Mezopotamya Psikologlar Derneği’nden psikolog Ruken Esen, Şubat 2023 depremlerinin anlık bir doğa olayından bir toplumsal travmaya nasıl dönüştüğünü açıkladı.

Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Zeynel Polat, kamusal hizmetlere erişim ve hizmetlerdeki niteliğin deprem bölgesi dışındaki illere göre farklı olduğuna dikkat çekti.

Adıyaman Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Birim Müdürü Hasan Çokgüler, dirençli kentler için, neyi niçin istediğini bilen dirençli toplumlar yaratmak gerektiğinin altını çizdi.

 

Alıntı: ttb.org.tr