Bir ay önce yeniden yapacaklarını söyleyerek yıktıkları, ancak temel bile atmadıkları Ankara’daki Sami Ulus ve Dışkapı hastanelerini yazmıştım. Bilmiyorduk ki bırakın hastanelerimizi yapmayı mevcutları kapatmayı sürdürme kararı almışlar.
Şehir hastaneleri ve kamu özel işbirliği, o kadar obur ki, hastanelerimizi yutmaya doymadı. Bir yandan bebekler üzerinden sağlığın ticareti yapılırken, sağlıkta çeteler kurulup halkın sağlığı tehdit edilirken bakın daha ne işler oluyor?
İki yıl önce Etlik Şehir Hastanesi açılırken kapatmaya çalıştıkları, kapatılmayacağı sözü verdikleri Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Sami Ulus Çocuk Hastanelerini kapatma kararı almışlar. Ne denebilir? Kadın ve çocuk sağlığına, hocalara, hekimlere, asistan hekimlere, sağlık çalışanlarına bu kötülük neden yapılır? Halkın sağlığı “hizmet alım garantili”, hasta garantili, ödeme garantili şehir hastanelerine kurban edilir mi?
Bir ay önce yeniden yapacaklarını söyleyerek yıktıkları, ancak temel bile atmadıkları Ankara’daki Sami Ulus ve Dışkapı hastanelerini yazmıştım. Bilmiyorduk ki bırakın hastanelerimizi yapmayı mevcutları kapatmayı sürdürme kararı almışlar.
ZÜBEYDE HANIM KADIN DOĞUM, SAMİ ULUS ÇOCUK
Bunlar kendi alanlarında Türkiye’nin en önemli hastanelerindendir. Zübeyde Hanım Hastanesi SSK bünyesinde 1990 yılında kuruldu. Ankara’da en çok doğumun gerçekleştiği hastaneydi. En büyük tıp fakültelerinin öğrencileri, Hacettepe Tıp, Ankara Tıp intörn doktorları doğum eğitimini bu hastanede aldı. Perinatoloji, jinekolojik kanserler gibi kadın sağlığının en zor alanlarında uzman hekimler bu hastanede yetişti, şimdi Türkiye’nin dört bir yanında çalışıyor, öğrenci ve asistan yetiştiriyor.
Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi’nin halen 45 Kadın Doğum asistanı var. Son Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda altı kadro daha açıldı. Düşünebiliyor musunuz, bir ay sonra kapatmayı planladıkları hastaneye kadro açıp genç hekimleri mağdur etmekten geri durmuyorlar. Dahası var, bu hekimlere Etlik Şehir Hastanesi’nde asistanlık yapacaklarını söylüyorlar. Orada zaten 170’in üzerinde kadın doğum asistanı var.
Sami Ulus Çocuk Hastanesi için ortaya konan samimiyetsizlik, kötülük daha da büyük. Geçen yıl bu hastanemizi 1963’den bu yana hizmet verdiği yerleşkeden çıkardılar, depreme dayanıksız olduğunu söylediler, yıkıp yeniden yapacağız dediler. Yıktılar ama ortada yeniden yapma yok. İnşaatın bitiş tarihi 7 Ağustos 2025 görünüyor, bir yılı geçti, temel bile atılmadı. Hastaneyi “geçici süre” Zübeyde Hanım Kadın Doğum Hastanesi’nin arkasındaki prefabrik yapılara taşıdıklarını söylediler, şimdi tümden kapatıyorlar. Asistan eğitiminde aynı sorun orada da var. Sami Ulus’ta eğitim alan pediatri asistanlarımız, yan dal asistanlarımız var, Etlik Şehir Hastanesi’ne geçecekleri söylenmiş. İyi de, Etlik Şehir Hastanesi’nde zaten 250’nin üzerinde pediatri asistanı var!
Sağlık Bakanlığı ve Tıpta Uzmanlık Kurulu yetkililerine soralım: Bu kadar asistan nasıl eğitim alacak? Bu kadar kötü planlama yapmaya, genç hekimlerin geleceği ile, halkın sağlığı ile oynamaya ne hakkınız var?
HASTALAR, HEKİMLER, HEMŞİRELER, SAĞLIK ÇALIŞANLARI
Bu hastanelerimizin çalışanları zaten yaralı idi. İki yıl önce Etlik Şehir Hastanesi açılırken hocaların, asistanların, personelin çoğu götürüldü. Kendilerince “uygun bulmadıklarını” geride bıraktılar, hastanelerin ekipman ve insan gücü olarak içini boşalttılar. Geride kalanlar hastaneyi tekrar ayağa kaldırmak için iki yıldır özveriyle çaba harcıyor. Kendilerini ötekileştirilmiş hissediyor, çirkin “teşvik sistemi” nedeniyle gelir kayıpları çok büyük. Buna rağmen üst düzey sağlık hizmeti veriyorlar. Yeniden asistan, yan dal asistanı aldılar, onları yetiştirmeye çalışıyorlar.
Şimdi bu hastanelerde çalışan yüzlerce hekim, hemşire, teknisyen, yemekhane, temizlik, güvenlik işçisi daha da tedirgin. Başlarına ne geleceğini bilmiyor. Hastalarımız hekiminden, hemşiresinden kopuyor, nerede sağlık hizmeti alacağını bilemiyor. Hastaneler kapanınca neler olduğunu biliyoruz, dosyalar, çok değerli sağlık verileri kayboluyor.
Böyle sağlık yönetimi olur mu? Hastalara, hekimlere, sağlık çalışanlarına bunlar yapılır mı? Önceki gün Hastanemi Açın Platformu’nun hastane önünde dile getirdiği gibi, Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Yanlışa yanlış eklemeyin. Hastanelerimizi kapatmaktan vazgeçin. Güvenli sağlık hizmeti alacağımız ve vereceğimiz kamu hastanelerine ihtiyacımız var. Tamam, şehir hastanelerini yaptınız. Ancak onlar nedeniyle bu hastanelerimize ayrımcılık yapmayın, yatırım yapın, geliştirin, hocalarımızın, hemşirelerimizin çalışma koşullarını iyileştirin. Asistan eğitimini daha da bozmayın. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemesi yapmayın, en azından şehir hastanesinde çalışanlarla eşitleyin. Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayın.
Sağlık Bakanlığı doğruyu yapar ve kamu hastanelerini kalkındırırsa biz de destek olacağız. Aksi takdirde eleştirmeye ve bilimsel olanı, halkın yararına olanı anlatmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Alıntı: birgun.net