Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu’nun yaptığı çalışmaya göre, son altı ay içinde aile hekimleri hemen hemen tüm bölgelerde kızamık vakalarıyla karşılaşırken en çok Bursa ve İstanbul’dan vaka bildirildi.
42 ilden 579 aile hekimiyle yapılan çalışma, endişelere yol açan kızamık hastalığının aslında ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Aile Hekimliği Kolu’nun bugün paylaştığı çalışma sonuçlar şöyle:
*Son altı ay içinde aile hekimleri ülkenin hemen tüm bölgelerinde kızamık vakalarıyla karşılaştı. Adana, Adıyaman, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İzmir, İstanbul, Manisa, Muğla, Van ve Zonguldak illerinde kızamık görüldü.
*Çalışmaya katılan aile hekimlerinin yüzde 6’sı 2023’de kızamık hastası gördüklerini, yüzde 10’u kızamık temaslı takibi yaptıklarını ve yüzde 1’i ise kızamık hastaları arasında hastane yatışı olduğunu söyledi.
*Kayıtlı hastalar arasında kızamık nedenli ölüm bildiren olmadı.
*Aile hekimliği yaptığı süre boyunca kızamık hastası gördüğünü söyleyenlerin oranı yüzde 18. Tüm kızamık vakalarının üçte biri ile bu son altı ayda karşılaşıldı.
*Kızamık nedenli ölümle karşılaşan aile hekimi oranı binde 5.
*Aile hekimlerinin yüzde 71’inin kayıtlı hastalarında aşı reddi olan aile mevcut. Ortalama aşı reddi sayısı 3,4 olarak belirlendi. Tam sayılar Sağlık Bakanlığı’nda ancak bu konuda da bilgilendirme yapılmıyor. Elde edilen verilere göre son bir yıl içinde aşı reddi nedeniyle 64 bin çocuğun aşısı yapılmadı.
Koca ölüm iddiasını yalanlamıştı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TTB ve tabip odalarının uyarılarına rağmen kızamık vakalarında artış olduğunu kabul etse de kızamığa bağlı ölüm olduğu iddiasını yalanlamıştı.
Koca’nın açıklamasının üzerinden kısa bir süre sonra, Halk Sağlığı Genel Müdürü Prof. Dr. Sedat Kaygusuz, Türkiye’de son dönemde kızamık vaka bildirimleri yapıldığını belirterek, 81 ilin valisine alınması gereken önlemleri hatırlatan bir yazı yollamıştı.
Kızamık, tarihi çok eskilere dayanan, milyonlarca çocuk ve yetişkinin ölümüne ve sakat kalmasına yol açan, bulaştırıcılığı yüksek (damlacık-solunum yoluyla) bir hastalık.
Kızamık hastalığı, 1980’de yaygın aşılama başlamadan önce dünya çapında her yıl tahmini 2,6 milyon ölüme neden oluyordu. Hızlandırılmış küresel aşılama programları ölümleri önemli oranda azalttı. Bu sayı 2011’de yılda 158 bine geriledi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, sadece 2000-2013 yılları arasında bile aşılamayla tahminen 15,6 milyon ölüm önlendi.
2023’ün ilki dört ayında, son dört yılın en yüksek kızamık vakası görüldü
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin (HASUDER) raporuna göre, Türkiye’de 2023’ün ilk dört ayında; 2 bin 5 kişide olası kızamık vaka incelemesi yapıldı. Bunların bin 440’ı kesin vaka olarak saptandı. 242’sinin hastaneye yatışı yapıldı. Bu sayıyla Türkiye, 2019’dan bu yana son dört yılın en yüksek kızamık vaka sayısına ulaştı.
Bu veriler Dünya Sağlık Örgütü’nden. Sağlık Bakanlığı tüm ısrar ve çağrılara rağmen resmi rakamları açıklamıyor. Rakamların yüksekliği, popülasyonda duyarlı nüfusun beklenenden daha yüksek olduğunu düşündürüyor. Eksik aşılar, aşı reddi, sığınmacı, düzensiz sığınmacı ve mülteci sayısının çok yüksek olması ve bu grupların aşı ve temel sağlık hizmetlerine ulaşamaması, son depremden sonra göç edenlerin aşılarının aksaması ilk akla gelen faktörler.
Bakan Koca birkaç gün önce yine durumun kontrol altında ve salgın olmadığını söyledi. Koca ayrıca vakaların yüzde 86’sının İstanbul’da olduğunu açıkladı.
Ölüm belgelerinde, gerçek sebep yazmıyor
Çalışmanın açıklandığı toplantıda konuşan TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kamu otoritesinin her konuda, özellikle toplum sağlığını ilgilendirenlerde açıklama yapmaktan sürekli imtina ettiğini, yaptığında da sorun yokmuş davrandığını söyledi. Koca’nın“Vaka sayılarında artış var ama kızamık salgını yok” açıklamasını hatırlatan Fincancı şunları kaydetti:
“Sanıyorum yeniden tıbbiyeyi okuması gerekecek. Böyle bir açıklama, kavramları ifade etmekte eksik kaldığını, kafasının karışık olduğunu ya da eski tıbbi bilgilerini güncellemediğini düşündürüyor. Kızamık salgınının var olduğunu biliyoruz. Kızamıktan ölüm olmadığını söyledi kendisi. Çünkü ölüm belgelerinde sebebin yazılmasıyla ilgili çok ciddi sınırlılıklarımız var. Temel, yani o kritik duruma neden olan kaynak, ölüm belgelerinde yazılmıyor. Bu çok ciddi bir eksiklik. Kızamıkta da benzer durumu görüyoruz. Ölüm belgesine göre insanlar kızamıktan değil, zatürreden ölüyor. Ama zatürreyi başlatan etkenin kızamık olduğu gözden kaçıyor. Aynı Covid-19’da olduğu gibi.”
Rakamlarla oynayarak, algı yönetiliyor
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. K. Doğan Eroğulları, kamu otoritesinin sorununun görmezlikten gelme, rakamlarla oynayarak algıyı yönetmek gibi bir alışkanlığı sürdürdüğünü söyledi. Çözümün sorunun kabulüyle başladığını belirten Eroğulları, şöyle devam etti:
“Sayın Sağlık Bakanını, siyasetçi kimliğiyle değil, hekim sorumluluğu ve kimliğiyle olayları değerlendirmeye ve açıklama yapmaya davet ediyorum. Pandemide, depremden sonra da aynısı yapıldı. Ölüm sayıları gizlendi. Şu anda kızamıkta da aynı şey oluyor. Maalesef uyguladıkları politikalar aşı tereddütünü ortadan kaldıracak politikalar değil. Oluşturacak hatta destekleyen uygulamalarla halkın karşısına çıkıyorlar. Bu da bulaşıcı hastalıklardan ölüm ve salgınları artırıyor. Aşı candır, hastalıklardan korunma ve kurtulmanın en güvenilir, kolay yolunun aşı olduğunu tekrar hatırlatıyoruz. Aşı bireysel değil, toplumsal bir karar.”
Bakanlık sorumluluk almıyor
TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, aşı tereddütü ve aşısızların aşılanması için tüm sorumluluğun birinci basamak çalışanları ve aile hekimlerine, ilçe sağlık müdürlüğüne ve yurttaşın üzerine bırakıldığını söyledi.
Kızamıkla ilgili bir yıla yakındın uyarılarda bulunduklarını vurgulayan Kırımlı çalışmayı, toplumun kızamık salgını konusunda ülkenin geldiği yeri görmesi için yaptıklarını anlattı. Kırımlı, bunun halk sağlığı sorunu olduğu ve Sağlık Bakanlığının yönetmesi gerektiğini söyledi:
“Aşılamayı yapacak biziz ama bunun önündeki engelleri kaldırma görevi Sağlık Bakanının. Maalesef tam tersi yapılıyor.”
Alıntı: diken.com.tr