TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan geçen torba yasa ile gıda, tarım ve ormancılık alanında büyük yasal değişiklikler öngörülmesine rağmen ilgili hiçbir meslek örgütüne danışılıp bilgi verilmedi.
Kamuoyunun büyük bir çoğunluğunun henüz haberi yok ama bir torba yasa daha yolda… Üstelik bu torba yasa ülkemizin yıllardan bu yana kanayan yaraları olan gıda güvenliği, tarım alanları ve ormanların korunması üzerine. İktidar partisi tarafından tam bu pandemi günlerinin ortasında; dikkatler salgın üzerindeyken hiçbir meslek örgütüne danışılmadan ve bilgi verilmeden gündeme taşınan torba yasa geçtiğimiz günlerde TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan değişikliğe uğramadan geçti. ‘Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun’ adıyla TBMM’ne sunulan bu son torba yasa teklifi ile daha önce büyük bölümü yine bu iktidarın çeşitli hükümetlerince çıkarılan çok sayıda yasada değişiklikler yapılmasını öngörülüyor.
Komisyondan geçen ve 11 farklı kanunda değişiklik ön gören 34 maddelik torba yasanın içinde neler yok ki? Teklif gıda ve şeker piyasası denetimlerinden, tarım alanlarının korunmasına, ormancılığa kadar çok sayıda yasada değişiklikler getiren maddeler barındırıyor. Ormancılık alanında orman sahalarının genişletilmesi için tedbirler getiren ve özel ormancılığı ‘teşvik’ eden maddeler içeriyor; torba yasa teklifi.
Orman varlığını korumak için torba yasa mı gerekiyor?
Ama hatırlanacağı gibi Kazdağları’ndaki altın madeni girişimi için yaklaşık bir yıl önce 200 000 ağacın kesilmesine de bu iktidarın Tarım ve Orman Bakanlığı izin vermişti… Yine 3. Boğaz Köprüsü ve bağlı otobanlar yüzünden İstanbul’da Kuzey Ormanları’nın başına gelenler; Doğu Karadeniz’de yeşil yol projeleriyle bölge ormanlarının yok edilmesi, Artvin Cerrattepe maden alanı için binlerce ağacın kesilmesi henüz unutulmadı. Oysa bu doğal orman varlığımızı korumak için torba yasa da gerekmiyordu.
Torbanın içinde tarım alanlarıyla ilgili de düzenlemeler de var. Teklife bakacak olursak tarım arazileri korunması amaçlanıyormuş gibi bir yaklaşım görülüyor. Tarım arazilerinin bölünmesi ve amaç dışı kullanımına izin verilmesinin bu torba yasa ile engelleneceği iddia ediliyor. Ancak şu ana kadar yaşananlar tam tersi… Türkiye’de son on yıl içinde tarım alanlarında görülen azalma %9’a yakın… Üstelik bu TUİK’in resmi rakamlarına göre…
Bilim Kurulu’na RTÜK yetkisi
Torba yasanın belki de en dikkat çekici maddeleri gıda güvenliği alanında… Bu alanda getirilen ilginç maddeler var. Gıdada taklit ve tağşişin; yani kısaca sahteciliğin önüne geçmek için hapis ve para cezalarının ağırlaştırılması önemli bir yer tutuyor yasa teklifinde. Ancak şu anda yetersiz görülen cezaların bile gerçek yaşamda tam olarak uygulanmadığı biliniyor. Teklif ile getirilen en ilginç madde ise bir Bilim Kurulu önerisi. Öneri ile gıda ve beslenme alanında yanıltıcı bilginin önüne geçilmeye çalışıldığı iddia ediliyor. İlk anda olumlu izlenim bırakıyor bu madde, özellikle de televizyonlarda Covid-19’dan korunmak için bazı akademik ünvanlı kişiler tarafından bol sarımsaklı kelle-paça çorbasının tüketilmesinin önerildiği bir ülkede yaşıyorsanız…
Fakat bu noktada bazı sorular aklınıza geliyor. Bilim kurulu kimlerden oluşturulacak, kararları kim tarafından denetlenecek ve yetkilerinin sınırı nerelere kadar uzayacak? Bu noktada RTÜK yasasına da bir ekleme yapılacağı ve bu Bilim Kurulu’nun kararına göre ekranların karartılabileceği gerçeği de ortaya çıkıyor. Bu durum da açıkça sansür şüphelerinin uyanmasına yol açıyor. Teklife göre, akademisyenlerin normal televizyon kanallarında gıda güvenliği ve güvencesi ile ilgili yapacağı bilimsel açıklamalar bu kurulun hoşuna gitmediği anda 50.000 TL’ye kadar para cezası ve televizyonlar için idari işlemlerle cezalandırılabiliyor.
Yasa teklifinde şeker piyasasının denetimiyle ilgili maddeler de var. Aslında bu maddeler şeker piyasanın gerektiği gibi denetlenmediğinin bir itirafı gibi…
Sonuç olarak gündemde gıda, tarım ve ormancılık alanında büyük yasal değişiklikler kapıda. Ancak bu değişiklikler planlanırken bu alanda çalışan uzmanların üyesi olduğu başta Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve ona bağlı odalar olmak üzere hiçbir meslek örgütüne danışılmadı. Özellikle yasa teklifinin içeriği nedeniyle TTB ve TMMOB’ne bağlı Orman Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası’nın görüşleri çok ama çok önemli… Ayrıca teklif hazırlanırken yıllardır bu alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin, tüketici derneklerinin de görüşleri alınmalıydı.
Yapılmadı ve iktidarca hazırlanan torba yasa teklifi TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan geçti ama henüz Genel Kurul‘a gelmedi. O nedenle vakit henüz geçmiş değil. Eğer gerçekten tarım ve orman alanları korunmak isteniyorsa, gıda güvenliği sağlanmaya ve sahteciliğin önüne geçilmeye çalışılıyorsa bir an önce özellikle meslek örgütleri ve tüketici kuruluşlarıyla bir masa etrafında toplanarak torba yasa üzerinde tartışılabilmelidir. Yoksa bu torba yasa teklifi ile ne orman ve tarım alanlarımız kurtulur ne de gıda güvenliği gerçek anlamda sağlanabilir…
Alıntı: https://yesilgazete.org/blog/2020/07/13/gida-guvenligi-tarim-alanlari-ve-ormanlar-ve-rtuk-torbada/