Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporuna göre tütünle mücadele yöntemleri yılda 6,1 milyar insanı koruyor. Türkiye’deyse her yıl denetim gevşiyor, ihlal artıyor.
DSÖ, 23 Haziran’da İrlanda’nın başkenti Dublin’de düzenlenen Dünya Tütünle Mücadele Konferansı’nda ‘Küresel Tütün Pandemisi 2025’ başlıklı raporunu yayınladı. Raporda, tütünle mücadele çalışmalarının hızlandırılması gerektiği yazılırken, tütün endüstrisinin politikalara müdahale ederek zorluk çıkardığı vurgulandı.
Raporda DSÖ’nün yılda 7 milyon insanı öldüren tütün kullanımına karşı kanıtlanmış altı mücadele yöntemi yer aldı:
1 – Tütün kullanımını izleme ve önleme politikalarını uygulamak.
2 – Dumansız bölge yasalarıyla insanları tütün dumanından korumak.
3 – Tütün kullanımını bırakmak isteyenleri desteklemek.
4 – Tütünün zararları konusunda sigara paketleriyle ve kitle iletişim araçlarıyla uyarılarda bulunmak.
5 – Tütün reklamlarını, tanıtımlarını ve sponsorluğunu yasaklamak.
6 – Tütün vergilerini artırmak.
2007’den bu yana 155 ülke sigara kullanımını azaltmak için DSÖ’nün bu yöntemlerinden en az birini uyguladı. Bugün 6,1 milyarı aşkın insanın hayatı (dünya nüfusunun yüzde 75’i) bu politikaların en az biri sayesinde kurtarılıyor. 2007’de bu sayı yalnızca 1 milyardı.
Tekmil altı yöntemi kullanan sadece dört ülke var: Türkiye, Brezilya, Hollanda ve Mauritius.
Öyle ki 2023’te DSÖ, Türkiye’yi sigarayla mücadelede en başarılı ülkeler arasında göstermişti.
Türkiye’de her yıl denetim gevşiyor, ihlal artıyor
Fakat o dönem Diken’e konuşan ‘Sağlığa Evet Derneği’ Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, son yıllarda mücadelede tavizler verildiğini belirterek, “Tütün kontrolünde başarı öyküsü aramak aşırı iyimserlik” demişti.
Ayrıca Türkiye’de Ocak 2019 ile Ağustos 2022 arasında tütün endüstrisinden toplam 53 firmaya farklı teşvikler verilmiş, ölümlere yol açtığı kesin tütün ve ürünlerinin üretimi için devlet eliyle kaynak sağlanmıştı.
Dahası, Türkiye’de tütünle mücadele gevşiyor ve satışı yasak e-sigara (puff bar dahil), mentol topları gibi tütün endüstrisinin yeni nesil ürünleri tezgaha çıkıyor.
2023’te Diken’e konuşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Osman Elbek, satış noktalarının başta çocuk ve gençler olmak üzere hedef gruplarına yönelik reklam ve tanıtım aracı olarak kullanıldığını söyledi: “Geçmiş çalışmalar satış noktalarında yasaya uyumun denetlenmediğini, teşhir ve sunumun sigara şirketlerinin müdahale ve taktikleriyle şekillendirildiğini ortaya koymuştu. Son çalışmamız, ihlalin artarak devam ettiğini gösterdi.”
40 ülkede kısıtlama yok…
Yedi ülkeyse DSÖ’nün altı yönteminin beşini uyguluyor: Etiyopya, İrlanda, Ürdün, Meksika, Yeni Zelanda, Slovenya ve İspanya.
Fakat bazı ülkelerde neredeyse hiç kısıtlama yok. Örneğin 40 ülkede DSÖ yöntemlerinin hiçbiri uygulanmıyor ve tütün ürünleri zorunlu sağlık uyarısı olmaksızın satılıyor.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus şöyle dedi: “Bilimi, politikayı ve siyasi iradeyi harmanlayarak tütünün can almadığı, ekonomilere zarar vermediği ve geleceği çalmadığı bir dünya yaratabiliriz. Hep birlikte tütün salgınına son verebiliriz.”
DSÖ, çoğu ülkede tütünle mücadele uygulamalarının birbiriyle çeliştiğini ve denetimin yetersiz olduğunu vurguladı. Rapora göre etkili oldukları bilinmesine rağmen tam 110 ülke tütün karşıtı kampanya yürütmüyor.
1,3 milyon kişi pasif içicilikten ölüyor
Yine de dünya nüfusunun yüzde 36’sı en iyi tütün karşıtı kampanyaları yürüten ülkelerde yaşıyor; 2022’de bu oran yüzde 19’du.
Her yıl 1,3 milyon insan pasif içicilikten ölüyor. Nitekim bugün 79 ülkede (dünya nüfusunun yüzde 33’ü) dumansız bölge yasası uygulanıyor.
WHO Sağlık Geliştirme Direktörü Ruediger Krech, ülkelere acil eylem çağrısı yaptı:
“Hükümetler eksiklikleri gidermek, denetimleri sıklaştırmak ve hayat kurtardığı kanıtlanan yöntemlere yatırım yapmak için cesur davranmalı. DSÖ tüm ülkeleri tütünle mücadele çabalarını hızlandırmaya çağırıyor.”
Alıntı: diken.com.tr