2018-2020 dönemi Bursa Tabip Odası seçimleri sonuçlandı ve bir çalışma dönemi daha başladı. Bu dönem için hekimler; odamızın çalışma takviminde, bundan önceki dönemlerde olduğu gibi, yönetimimizin yoğun bir çaba ile yürüttüğü, hekimlerin çalışma alanlarına yönelik çalışmalar görecekler. 65. yılımızı kutladığımız bu günlerde, meslek odamıza emek veren tüm meslektaşlarımızdan aldığımız bayrağı, gelecekte görev yapacak genç meslektaşlarımıza devretmek üzere, tüm gücümüzle çalışarak, iyi hekimlik değerlerini öne çıkaran, meslektaşlarımızla yan yana yürüyen bir yönetim olacağımızın altını çizmek isterim.
Yeni Bir Döneme Başlarken
Sürekli Tıp Eğitimleri çerçevesinde konuşma yapan hocalarımızın bu dönemki konuşmalarını kitaplaştırdığımızı ve yakın bir zamanda dağıtacağımızın haberini sizinle paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz dönemde düzenli yürüttüğümüz sürekli tıp eğitimi çalışmalarımızın yanı sıra iki büyük etkinlik gerçekleştirdik.
Bunların ilki, Şubat ayı içinde gerçekleştirilen ve Türk Tabipleri Birliği ile ortaklaşa düzenlediğimiz “Kadın, Sağlık ve Muhafazakarlık” başlığı altında düzenlediğimiz kongre idi. Muhafazakarlığın kadın sağlığına etkilerini tartıştığımız bu kongreye, kadın hakları ve kadın sağlığı alanında çalışan pek çok sosyal bilimci, hekim, akademisyen ve aktivist katıldı.
Yine geçen dönemde ilk ikisini 2002 ve 2013 de gerçekleştirdiğimiz “İşyeri Hekimliği Eğitim Günleri”nin üçüncüsünü gerçekleştirdik. Bu etkinlik de ülkemizde işyeri hekimliği alanında yapılan ender etkinlikler arasında önemli bir gündem oluşturuyor. Bu eğitim günlerinde işyeri hekimlerinin eğitim gereksinimlerine çok önemli bir katkı sağlayan, “kimyasallar” başlığında oturumlar geçekleştirmenin yanı sıra, 6331 sayılı yasanın meslek alanımıza etkilerini de konuştuk. İşyeri hekimliği alanına emek veren hekim, dernek, TTB işyeri hekimliği kol yöneticileri ve akademisyenler, özellikle 6331 sayılı yasa sonrasında alanda oluşan sorunları ortaya koydular. Bursa Tabip Odası yönetimi olarak İşyeri Hekimliği Eğitim Günleri’nin uluslararası bir kongre olarak devam etmesi konusunda çalışmalarımız bulunmaktadır. Önümüzdeki dönemde de hekimlerin sorunlarına sahip çıkan, mesleki değerlerlerimizi savunan, hekimden yana, hekimin yanında, aynı zamanda da şehrimizin sağlık sorunlarını gündem yapan, çözüm önerileri sunan, demokrasinin değerlerini savunan ve bunun için çalışan bir oda olacağız.
Yeni bir dönemin başlamasıyla beraber ülke gündemi yine bir erken seçim atmosferine girdi. Siyasi partilerin milletvekili ve başkan adayları ekranlardan ve miting alanlarından vaatlerde bulunmaya başladılar. Biz hekimlerin haklı taleplerimiz konusunda da siyasilere iletmek istediklerimiz var. Hekimler mutlu değiller. Mesleklerini uygularken yaşadıkları sorunların çözülmesini beklemekteler.
Sağlıkta şiddet gibi çok önemli bir sorunun iktidar tarafından sahiplenerek çözüme ulaştırmasını, hekime hak ettiği değerin gösterilmesini ve şiddeti caydırıcı yasal önlemlerin bir an önce alınmasını,
Hekimin emeğinin karşılığının verilmesini,
Mesleğimizi itibarsızlaştırma girişimlerine son verilmesini,
Sağlıkta ticarileşmenin önüne geçilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.
Sağlıkta performans sistemi ne hekimlerden ne de hastalardan yana bir fayda getirmemekte, artan iş yükü nedeniyle hekimler tükenmiş durumdadırlar. Hastalar ise hırslı bir sağlık sisteminin sonuçları ile karşı karşıdırlar. Perfomans sistemiyle ücretlendirmede, performansa dayalı ek ücretlendirmelerin toplam ücret içindeki ağırlığının %20’ yi geçmemesini,
Fiili hizmet süresi zammı ile ilgili yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını,
Emekli hekim maaşlarının en az yoksulluk sınırı kadar olacak şekilde düzenlenmesini,
Birinci basamağı güçlendirerek; koruyucu hekimliğin ön planda olduğu, ulaşılabilir, ikinci basamak kurumlarıyla entegre edilmiş bir yapılanmanın etkin bir şekilde sunulmasını,
İş yükünün azaltılması için gerekli çalışmaların yapılmasını,
Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin ve gerek OSGB çatısı altında, gerekse de bağımsız çalışan tüm işyeri hekimlerinin güvenceli çalışma koşullarına kavuşturulması için gereken düzenlemelerin yapılmasını,
Sağlıktaki sorunların çözümüymüş gibi önerilen, ancak bu ülkenin geleceğine çok ağır yükler getirecek olan şehir hastaneleri uygulamalarına son verilmesini,
Geleneksel ve alternatif tıp yöntemi olarak sunulan, insan sağlığını tehlikeye atan bilimselliği kanıtlanmamış yöntemlerin Bakanlık tarafından desteklenmesine son verilmesini,
Katkı ve katılım paylarının kaldırılmasını,
Genç hekimlerimizin bir an önce göreve başlamalarına engel olan uzun güvenlik soruşturmalarının kaldırılmasını,
OHAL sürecinde KHK’ lar ile işlerine son verilen, hukuk önünde suçlanmayan hekimlerin bir an önce görevlerine iade edilmelerini,
Nitelikli tıp eğitimi için gerekli önlemlerin alınmasını,
“Savaş bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlığı ile yaptıkları açıklama nedeniyle TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında açılan soruşturmaya son verilmesini,
Bekliyoruz.