Kuşlar Ağlamaz Bu Şehirde
Sabahın alaca karanlığında sokaklar
Hüzün denizlerinde yıkanmış,
Sinsi bir yağmur akşamdan kalma.
“Seni seviyorum” diye diye arşınlıyorum kaldırımları,
Yüzün aydınlatıyor az sonra doğacak güneşi.
Bilmediğim balkonlar
Bilmediğim insanlar
Bilmediğim yollar
Hepsinde biraz sen.
Şiirler okuyorum,
İlerlemiş yaşım dolanıyor dizelerime.
Kokunu çekiyorum uzun uzun
Uzun hasretlerin taze sızısı
Bir karanfil tarlasında uyuyor yüreğim
Kim görse üstünü örtüyor.
Uykusuz kış gecelerde
Güzel bir hikaye aklımda,
Testilerinden buz gibi sular içtiğimiz,
Biraz toprak
Biraz ırmak
Biraz sen.
Az sonra yanımdan geçecek sevgililer,
Yorgun gülümsemeler şehri artık bu şehir!
Tasasız çocuklar unutulmuş yollarda,
Odalarında pembeli kadın,
Güvercin gibi yemliyor acıları.
Az sonra bineceğim otobüs
Beklediğim durakların çok uzağında belki!
Derin bir nefesle atılan sigara gibi
Yerlerde yaşamak,
Her nefeste anılar doluyor ciğerlerime.
Dönülmez sonların başında bir yerdeyim.
Az sonra bineceğim otobüs
Gideceğim şehirlerin çok uzağında belki.
Çınaraltı kahvesinde oturmuşum,
Ellerime değiyor elleri.
Yaşamak bu olmalı diyorum.
İçimi ürpertiyor sıcaklığı,
Uyanıvermek gibi ansızın bir rüyadan,
Uzanıp öpüyorum.
Sinsi bir kedi izliyor duvarda,
Altında yaprakları süpüren rüzgar.
Semiha Uzunalioğlu