Bu yazı “Upworthy” adlı web sitesinde 05.12.2014 tarihinde yayımlanmış “16 yıl önce bir araştırmacı, tümüyle uydurma bir araştırma yayımladı. Ve bu hepimizi daha çok hastalandırdı.” başlıklı metnin çevirisidir. Metnin orjinaline yazının sonundaki web adresinden ulaşılabilir.
16 yıl önce bir araştırmacı, tümüyle uydurma bir araştırma yayımladı. Ve bu hepimizi daha çok hastalandırdı.
1998 yılında Dr. Andrew Wakefield, The Lancet dergisinde otizmle aşılar arasında bağ olduğunu ileri süren bir makale yayımladı. Yıllarca süren tartışmalardan, anne-babalarda aşılara karşı güvensizlik oluştuktan, ayrıca avukatların aşı üreticilerine açtıkları davalarla 674,000 ABD doları toplandıktan sonra, araştırmacının herşeyiuydurduğu fark edildi. The Lancet ayrıntılı bir inceleme ile bu sonuca ulaşıldığını belirtti ve kamu önünde açık biçimde özür diledi.
Makalenin yayımlanmasından sonra bu bulgunun ne kadar sağlam olduğunu anlamak üzere milyonlarca dolar harcanan araştırmalar yapıldı.
İşte bulunanlar:
1998 – Lancet, Dr. Wakefield’in otizmle aşılar arasında bağlantı bulan dramatik bir çalışmasını yayımladı.
Bu çalışmada pek çok hata vardı: Bulgular istatiksel olarak desteklenmiyordu, kontrol grubu yoktu, araştırmaya katılan kişilerin deneyimlerine dair anımsadıklarına dayanıyordu ve istatistiksel olarak geçerli olmayan belirsiz sonuçlar çıkarılıyordu.
Bunun üzerine sağlam yöntemli pek çok araştırma yapıldı:
1999 – 500 çocuğun katıldığı bir çalışma: Bağlantı bulunamadı.
2001 – 10,000 çocuğun katıldığı bir çalışma: Yine bağlantı bulunamadı.
2002 – Danimarka’da 537,000 katıldığı bir çalışma, bağlantı bulamadı.
2002 – Finlandiya’da 535,000 katıldığı bir çalışma, bağlantı bulamadı.
2004 – Lancet Dr. Wakefield’in bulgularını yadsıyan bir açıklama yayımladı:
“Araştırmacılar etik açısından gerekli duyarlılığı göstermemiş, kendi iddialarıyla uyumlu verileri seçmişlerdir. Gerçekleri saptırmışlardır.”
2005 – On milyondan fazla çocuğu kapsayan 31 araştırmanın bir arada değerlendirildiği bir inceleme de bağlantı bulamadı.
2012 – Toplam 14 milyon çocuğu kapsayan 27 kohort (ileriye dönük izlem çalışması), 17 olgu-kontrol, 6 olgu serisi, 5 zaman serisi çalışması ve 2 ekolojik çalışma bir arada değerlendirildi ve ÇALIŞMALARIN TÜMÜNDE OTİZM İLE AŞILAR ARASINDA BİR BAĞLANTI BULUNMADI.
Halihazırda aşılarla otizm arasında ilişki olduğunu gösteren bir çalışma yok.
Ancak aşıları kötüleme anlayışı var olmaya devam ediyor.
ABD’de anne-babaların dörtte biri bazı aşıların sağlıklı çocuklarda otizme yol açtığına inanıyor.
Anne-babaların %1.8’i dini ya da felsefi nedenlerle çocuklarına aşı yaptırmamayı seçiyor.
2000 yılında eradike edildiği duyurulmasına rağmen;
• Aşı-karşıtı bir dini topluluk içinde kızamık salgınları görüldü.
• 2011 yılında Fransa’da yaklaşık 15,000 çocuğun hastalandığı yaygın kızamık salgınları bildirildi.
• 2012’de Birleşik Krallık’ta 2,000’den fazla çocuk kızamığa yakalandı.
Oysa aşıların yaygın uygulanmasıyla ölümler ciddi biçimde azalıyor:
• 1980’de kızamık nedeniyle 2.6 milyon kişi öldü.
• Bebeklerin %76’sının aşılandığı 2000 yılında kızamığa bağlı ölümlerin sayısı 562,400 oldu.
• 2012’de ise bebeklerin %84’ü aşılandı ve ölüm sayısı 122,000’e düştü.
• ABD’de 1960’ta 150,000 çocuk boğmacaya yakalanmıştı, ancak yaygın bağışıklama sonrasında bu sayı 1970’lerde 5,000’e, 1980’lerde ise 2,900’e düşürüldü.
• Dr. Wakefield’in çalışmasının yayımlanmasından sonra ise bu sayı 2004’te 26,000’e, 2012’de ise 50,000’e çıktı ve 20 kişi öldü.
Aşıyla ilgili yaygın yanlış inanışlar
• “Aşılar çocuklara zararlı maddelerle dolu!”
Tiyomersol (bazı aşılardaki koruyucu madde) civa içerir. Ancak aşıların pek çoğuna eklenmesinden vazgeçilmiştir. (Çevirenin notu: Zararlı olduğu gösterildiği için değil, kamuoyunda oluşan kaygılar nedeniyle.)
• “Çocuğumu aşılatmama kararım sadece benim çocuğumu etkiler!”
Aşılanmamış bir çocuğa hastalık bulaştığında, hastalığı henüz bağışıklık kazanmamış başka çocuklara, aşılanmamış az sayıdaki yetişkine ve bağışıklık sistemi zayıf kişilere bulaştırabilir.
• “Birçok aşının birlikte yapılması bebeğin bağışıklık sistemini çökertebilir”
Bebeklerin bağışıklık sistemi her gün yenileriyle karşılaştıkları bakteri ve virüslere karşı yeterince güçlüdür; bu nedenle aşılara karşı da dayanabilir. Unutmayın; aşılar zayıflatılmış bakteri ve virüsler içerir.
• “İlaç şirketleri bu işten kazanacağı paranın peşinde!”
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2013 yılında aşılardan elde edilen toplam gelir yaklaşık 24 milyar dolardır ve bu miktar şirketlerin kazancının %2-3’üne karşılık gelmektedir.
(Çevirenin notu: İlaç ve aşı şirketlerinin toplum sağlığını değil kendi kazançlarını önceledikleri bir gerçeklik. Sponsor olarak ürettirdikleri bilgiyi gereğinde sakladıkları ya da yayımlanmasını geciktirdikleri de biliniyor pekçok örnekte.
Dolayısıyla bu kaygı temelsiz değil. Ayrıca bugün hemen hemen bütün dergiler de şirketlerin elinde ya da kendileri şirket. Bilimsel bilgi üretimine şirketlerin müdahalesi, sadece araştırma aşamasında değil yayımlama aşamasında da söz konusu olabiliyor. Günümüzde literatürdeki çalışmaların önemsiz sayılamayacak bir bölümünün bulgularının güvenilir olmadığına dair giderek artan sayıda yayınlar yapılıyor. Yukarıdaki aşı-otizm bağlantısını bulduğunu iddia eden çalışmanın dünyanın en saygın dergilerinden birinde yayımlanması da buna örnek. Ancak, bu haklı kaygılar, aşı gibi insanlığın sağlık alanındaki en etkin mücadele araçlarından birini kullanmayı bırakmak için şu anda yeterli değil. Elbette bilimsel kuşkuculuk elden bırakılmamalı, şirketlerin manipülasyon olasılığı akılda tutulmalı, buna yönelik çalışmalar devam ettirilmeli. Ancak eldeki bilgiye ve yüzyıllık deneyimlere bakarak “kızamık, boğmaca vs aşıları yapılmamalı” demek bilimsel olmaz; bu kaygıları öncelemenin bedeli korkunç olur, oluyor.)
Aşıların olumlu etkileri
• Çiçek hastalığının yok edilmesi
• Her yıl ortalama sekiz milyon insanın yaşamının kurtarılması
• Dünyada hastalıkların anlamlı derecede azaltılması
Yeni ve henüz yeterince kullanılmamış aşılar, 2015’te 5 yaş altı yaklaşık dört milyon çocuğun yaşamını kurtarabilir..
Dr. Murat Civaner
Kaynak: http://www.upworthy.com/16-years-ago-a-doctor-published-a-study-it-was-completely-made-up-and-it-made-us-all-sicker?g=4