Bu zalimlere teslim olmayın,
sizi hor gören, eğiten, besleyen,
köleleştiren, hayatınızı yöneten,
ne yapacağınızı,
ne düşüneceğinizi,
ne hissedeceğinizi söyleyen,
size sürü muamelesi yapan
bu zalimlere teslim
olmayın.
Teslim olmayın
sizi kendi savaşlarına alet eden
bu hasta ruhlu adamlara.
Bu robot kalpli,
robot kafalı,
robot adamlara teslim olmayın.
Sizler robot değilsiniz.
Sizler sürü değilsiniz. İnsansınız.
Yüreklerinizde
insanlık sevgisi var.
Nefret etmeyin -sadece sevilmeyenler
nefret eder.
Sevilmeyenler ve hasta ruhlular.
Askerler!
Kölelik için değil, özgürlük için savaşın.
Tanrı insanın gönlündedir,
ne tek bir adamın,
ne de birkaç adamın gönlündedir Tanrı,
O bütün insanların gönlündedir.
Herbirinizin içindedir.
Ey halk, güç sizde
makineleri icat etme gücü de sizde,
mutluluğu yaratma gücü de.
Ey insanlar,
hayatı özgür ve güzel kılma gücü de,
onu müthiş bir serüvene dönüştürme gücü de ellerinizdedir.
Öyleyse
demokrasi adına, bu gücü
kullanalım – birleşelim.
Yeni bir dünya için savaş
verelim
adam gibi bir dünya,
insanlara çalışma olanağı, gençlere gelecek,
yaşlılara da güvence
veren bir dünya için.
Zalimler de bunları vaat ederek başa geldiler. Ama
onlar yalan söyler.
Sözlerini tutmazlar.
Hiçbir zaman da tutmayacaklar.
Diktatörler kendilerini
özgürleştirirlerken insanları köleleştirirler. Şimdi
bu dünyayı
özgürleştirmek için mücadele edelim
ulusal sınırlardan, açgözlülükten,
nefretten ve hoşgörüsüzlükten kurtulalım – Sağduyulu
bir dünya için, bilim
ve gelişmenin herkesi mutlu kılacağı bir dünya icin
mücadele edelim.
Ey,
askerler, demokrasi adına birleşelim!
Güneş çıktı.
Karanlıktan ışığa çıkıyoruz.
İnsanların nefret, zulüm ve açgözlülüklerinden
arınacağı, daha şefkatli yeni
bir dünyaya adım atıyoruz. Yukarıya bak Hannah!
Artık insan ruhunun
kanatları var ve işte nihayet uçmaya başladı.
Gökkuşağına doğru uçuyor, umut
ışığına doğru.
Charlie Chaplin (1940)