Şilili yazar Antonio Skarmeta’nın 2011 yılında yazdığı ödüllü romanı Gökkuşağı Günleri, Şili diktatörü Pinochet’in 15 yıllık baskıcı diktatörlüğün ardından bir 8 yıl daha iktidarda kalmak ve bunu da halka onaylatmak için düzenlediği sözde demokratik referandum dönemini temel alan bir roman.
Gökkuşağı Günleri felsefe dersi sırasında profesör Rodrigo Santos’un tutuklanmasıyla başlar. Rektör rejimi eleştiren ve öğrencilere ‘’sapkın düşünceler’’ aktaran profesörü ihbar etmiştir. Santos’un oğlu romanın kahramanlarından Nico babası için kaygılanırken yaşamını da sürdürmeye çalışır. Nico’nun sevgilisi Patricia’nın babası ünlü bir reklamcı iken Pinochet diktatörlüğünde işten atılmış, hapsedilmiş, işkence görmüş bir muhaliftir. Ancak Pinochet’in içişleri bakanı bir sürprizle karşılaşmak istemez ve referandum kampanyasını yürütmek için bu başarılı reklamcıya görev verir. Moral nedenlerle bu teklifi reddeden Bettini’ye bu kez geniş bir yelpazeden oluşan muhalif cepheden Hayır kampanyası önerilir. 15 yıldır korku ve terörle sindirilmiş, karamsar, umutsuz bir halka referandumun önemini anlatmak ve tepkisini oyuyla göstermesini sağlamak oldukça zor görünmektedir.
Gökkuşağı sloganı altında tüm muhalifleri birleştiren süreç için pozitif bir tutumla neşeli, esprili, Tuna Valsinin notaları eşliğinde umut aşılayan bir kampanya planlanır.
Bu romanıyla 2011 yılında Planeta-CasaAmerica ödülünü alan Antonio Skarmeta roman boyunca Şili’de diktatörlük döneminde yaşanan zalim baskıyı, insan hakları ihlallerini anlatırken insanları canlandıran ve dramatik olayları kompanse eden mizahı da ihmal etmiyor.
Gökkuşağı Günleri yazarın da çeşitli söyleşilerde ifade ettiği gibi optimist ve umut verici tonda yazılmış kurgusal bir roman. Dönemin kişiliklerini çağrıştırsa da bir belgesel değil. Antonio Skarmeta’nın bu kitabı diktatörlük döneminde özgürlük için savaşan, yaşamını kaybeden anonim kahramanlara, sansüre uğrayan, baskı gören sanatçılara adanmıştır.
Antonio Skarmeta, özellkle filme de alınan iki ünlü romanıyla dünyaca tanınmış bir yazardır. Neruda’nın Postacısı ünlü ozan Pablo Neruda’yla postacısının dostluğunu, Victoria’nın Dansı ise diktatörlüğün ardından neoliberal politikaların darmadağan ettiği yaşamları anlatır. Son romanı Gökkuşağı Günleri’nden de 2012 de Cannes Film Festivalinde ödül alan ünlü NO filmi doğmuştur.