Aslında ben size buradan Roger Waters konserinin yazmak isterdim fakat ne yazık ki bende o konsere gidemeyişin pişmanlığını duyanlardanım. Ama ille de bir konser anlatmak gerekiyorsa Bursa’da gerçekleşen Goran Bregoviç konserini de küçümsememek gerektiğini düşündüm ve klavyeme sarıldım. Yedi yıl öncede geldiğinde yine büyük bir hevesle konserine gitmiştim Goran’ın. Nasıl gitmezdim, Balkanları ezgilerinin hem hüznünü hem neşesini ondan daha güzel anlatan kim vardı, nasıl unutulurdu Çingeneler Zamanı, Ederlezi…
Bu yıl 52. si düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali, bence bu kentin en özel kültür etkinliklerinden biri olmaya devam ediyor. Fakat konser 45 dakika kadar geç başladı ve konser boyunca Goran’ı deli eden bir ses sorunu vardı. Goran ve orkestrası Wedding and Funeral Band sahneye çıkmakta gecikince seyirci bir süre sonra protesto alkışlarına başladı. Ama ilginç olan bu alkışlara kısa süre sonra “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganları eklendi. Eğer Goran Bregoviç kısa bir süre sonra sahneye çıkmasaydı, herhalde hep beraber kendimizi Heykel yollarında bulacaktık. Gezi ruhu Açıkhava konserlerinde de devam etti.
Goran Bregoviç 22 Mart 1950′de Saraybosna’da Sırp bir annenin ve Hırvat bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir. Küçük yaşlarda ailesinin Goran’a hediye ettiği gitar, daha sonra aldığı keman dersi müziğe ilk başlama adımları oldu. Goran Bregović eğitimini konservatuarda keman dersleri alarak sürdürse de devamsızlığı yüzünden konservatuardan atılmış. Goran, ilk grubu olan ‘Band Jutroyu’ kurar, daha sonra ismi Bijelo Dugme (Beyaz Düğme) olur. Gurubun Besteci ve gitarist olan Goran Bregoviç rock soundlarını geleneksel folklorik unsurlarla bütünleştirir. Yaptıkları bu deneysel Müzik ile Bijelo Dugme kısa bir süre içinde isimlerini duyurmayı başarır Yugoslavya’da altın ve platin müzik ödülleri kazanır.
Emir Kusturica’nın Goran Bregoviç’in hayatına girmesiyle müzik hayatı değişir. İyi bir ekip oluşturan Kusturica ile Bregoviç ikilisi ardı ardına büyük başarılara imza atarlar. Emir Kusturica’nın ‘Time Of The Gypsies’ filminin müziğini yapan Goran Bregoviç’in besteleri şiirsel, özgün ve büyüleyici film müzik öyküyü tamamlamaktadır. Böylece Goran’a müzikte yeni alanlar açılmış olur ve daha sonra da 1989’da Dom Za Vesanje filmi, 1994 yılında Cannes Film festivalinde iki ödül kazanan Arizona Dreams,1995’de Cannes Film Festival’inde altın palmiyeyi kazanan Underground ve 1998’de Crna Macka gibi Emir Kusturica filmlerinin müziklerini yaptı.
Kusturica ve Bregoviç, parçalanmanın eşiğinde olan, rejim değişiklikleriyle, politik kargaşalarla ve savaşlarla hayatları ve kafaları oldukça karışmış ve çok acılar çekmiş olan Balkanlar’ın renkli, eğlenceli, bir, o kadar da hüzünlü havasını, tüm dünyaya anlattılar. Filmlerin fonunda duyulan ve Bregoviç’in soluğunu taşıyan müziklerle de Balkanlar’ın tebessüm taşıyan hüznü izleyiciler ve eleştirmenler için sinema açısında Bregoviç’in Kustarica’sız, Kusturica’nın Bregoviç’siz biraz eksik olduğunu ve beraber birbirlerini tamamladıklarını düşündürttü.
Goran Bregoviç kurduğu 50 kişilik bir senfoni orkestrası ile Yunanistan’da ve İsviçre’de, Roma’da dinleyicinin karşısında sahne aldı, tüm dünyada konserler verdi. Sanatçı Türkiye’de İzmir, İstanbul, Bursa, Ankara ve Diyarbakır illerinde de konserler verdi. Sezen Aksu Goran’ın müzikleri ile Düğün ve Cenaze adlı bir albüm çıkardı ve ortaklaşa Türkiye’de konserler verdi. Candan Erçetin gibi birçok şarkıcı, şarkılarını Türkçe sözlerle seslendirdi. Can Dündar’ın “Mustafa” adlı belgeselinin müziklerini hazırladı. Dünyada ise George Dalaras’la bir albüm yaptı (Thessaloniki – yannena with two canvas shoes), Underground’ film müziğinde Cesaria Evora (ausencia), Kraliçe Margot’ da ‘elo hi’ isimli şarkılarını ‘Ofra Haza’ seslendirdi.
Konserden önce Bursa’da yapılan söyleşide “daha küçük bir kültür çevresinden buraya geldim. Türkiye’de müziğimin seyircisinin olması çok önemli. Biz 500 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nda beraber yaşadık. . Dolayısıyla bu akşam konserde duyacaklarınız, bu kültürün etkisi altında olacak, bildiğiniz şeyler olacak” dedi. Ayrıca15 yıldır film müziği yapmadığını ifade etti. Bu belgeselin, uzun zamandan bu yana bir İtalyan filmi dışında kabul ettiği tek film müziği çalışması olduğunu dile getiren Bregoviç, “Çünkü bence Kemal Atatürk için yapılan bu belgesel film, son yıllardaki en önemli çalışmaydı. Ben de bu belgesel filmin bir parçası olmaktan gurur duydum” ifadesini kullandı.
Tüm Goran Bregoviç konserlerinde olduğu gibi hüzünden neşeye geçen müziği ile bize unutulmaz bir gece yaşattı. Seyircilerin aralarda bağırarak istedikleri tüm şarkıları seslendirdi. Edelezi bir harika idi. Konserde Çingeneler Zamanı”, “Arizona Rüyası” ve “Yeraltı” filmlerinin şarkılarını söyledi. Bir ara yine yükselen “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganlarından mıdır bilmem, bu şarkıların arkasından günün ruhuna son derece uygun “Ciao Bella” şarkısını bütün Açıkhava ile birlikte söyledi. Unutulmaz “Kalashnikov“ ile herkesin ayakta alkışladığı bir final ile konser sona erdi.
Bir daha Bursa’ya ne zaman geleceksin Goran?