Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hakları için aylardır devam eden bir eylem süreci içinde. Hak arayışlarını topluma daha iyi anlatmak isteyen Bursa Tabip Odası da Sağlık Gündemi Podcasti’nde bu konuya yer verdi.
Bursa Tabip Odası Sağlık Gündemi Podcasti’nin 35. programının konuğu BTO önceki dönem başkanlarından Dr. Candan Coşkun oldu. Dr. Coşkun aylardır devam eden eylemlerle neyi amaçladıklarını ve bu duruma nasıl geldiklerini çarpıcı açıklamalarla dinleyicilere anlattı. Onur Fidansoy’un sunduğu programda TTB’nin öncülüğünde başlatılan ve odalar nezdinde devam eden eylemlerin hekimlerin hak arayışı dışında bir şey olmadığını vurgulayan Dr. Candan Coşkun, yaşanan sorunların geçmişten bugüne gelen bir yanlışlar silsilesi nedeniyle biriken sorunlar olduğunu söyledi.
8 ŞUBAT’TA GREVDEYİZ, DESTEK BEKLİYORUZ
Dr. Candan Coşkun, “38 saat çalışan, iş çıkışı ölen genç meslektaşlarımıza borcumuz var. Bu sorunu çözmek zorundayız. Biz her şeyden önce şiddeti durdurmak için, genç hekimlerin geleceğe umutla bakabilmesi için 8 Şubat’ta grevdeyiz. Halkımızdan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı ve vatandaşların kendilerine destek olmasının çok önemli olduğunu 8 Şubat’ta yanlarında halkı da görmek istediklerini sözlerine ekledi.
EN TEMEL SEBEP TİCARİLEŞME!
Dr. Coşkun, eylemlerin halkın sağlık hakkı, hekimlerin özlük hakları, insanca bir yaşam için gerçekleştirdiklerini vurgularken, eylemlerin en önemli sebeplerinden birinin de can güvencesi olduğunun altını çizdi. Hemen her gün meydana gelmeye başlayan ve hekimlerle sağlık çalışanlarını canları için endişe ettikleri seviyeye gelen sağlık şiddet olgusunun çok önemli bir mesele olduğunu belirten Dr. Coşkun, “2 ay gibi bir süredir ‘Emek bizim, söz bizim’ diyerek eylemlere başladık ve aslında bu çok haklı talepler de iktidar tarafından görüldü. Apar topar bir tasarı getirildi meclise… Havada 2 bin 500 lira, 5 bin lira gibi rakamlar uçuştu. Ama o tasarı birden, ertesi gün yok oldu!” ifadelerini kullandı.
SAĞLIK HAKKIMIZ GASP EDİLDİ
Hekimlerin ne talep ettiğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Dr. Coşkun, en öncelikli taleplerinin insanca yaşam olduğunu vurguladı. “Türkiye’de hekimler güvenli bir ortamda işlerini hakkıyla yapabilmek istiyorlar” ifadelerini kullanan Dr. Coşkun, sağlık sistemindeki en temel sorunun ise, sağlığın piyasalaşması olarak tanımladı. Sorunun geçmişte yapılan yanlış uygulamalardan kaynaklandığını belirten Dr. Coşkun şöyle devam etti: “12 Eylül’den önce sağlık anayasa herkesin hakkı, devletin ödeviydi. 61 anayasasındaki karşılığı buydu. 80 anayasasında ise devlet sağlığı özel sektörden hizmet alarak organize eder, kurulacak genel sağlık sigortası ise sübvanse eder, dağıtılmasını sağlar hale geldi. Ve Sağlık hakkı anayasada yer almazken, sağlıklı çevrede yaşama hakkı diye bir madde tanımlandı. Yani bizim 1980 yılında gasp edilmiş sağlık hakkımız, arkasından gelen piyasalaştırma modelleriyle halkın sağlık hakkı ciddi bir darbe almıştır. Ciddi bir sağlık sorunu yaşanıyor.”
Bursa Tabip Odası’nın 2001-2002 döneminde başkanlığını üstlenen Dr. Candan Coşkun, Sağlıkta Dönüşüm adı verilen uygulamaya da değinerek şunları söyledi: “Topluma şunu anlatmaya çalışıyoruz. Sağlık dönüşüm denen ve reform olduğu iddia edilen şey nedir? Herkes, ‘randevu alamıyorum’, ‘tedavi olamıyorum’, ‘doktora ulaşamıyorum’, ‘bize bakmıyorlar’ diye feveran ediyorlar. Acaba neden?” 1948 yılında ‘En yüksek standarda sahip sağlık hizmeti almak, insan hakkıdır’ cümlesinin İnsan Hakları Beyannamesi’ne girdiğini belirten Dr. Coşkun, ”Şimdi böyle bir şey yok. Kalbinizde damar tıkandığı zaman ilaçsız stent taktırmak isterseniz şu kadar ilave ücret gerekiyor. Bunun kanıksanması, kabul edilmesi toplum tarafından, gerçekten üzücü” dedi.
HEKİMLER NEDEN EYLEMDE?
Hekimler, sağlık çalışanları neden eylem yapıyor sorusunu yanıtlayan Dr. Candan Coşkun bunu şöyle açıkladı: “Temel bir insan hakkı olarak, biz tüm yurttaşlara hakkettikleri en nitelikli sağlık hizmetini verebilmek ve mesleğimizi hakkıyla yapabilmek istiyoruz. Neden eylem yaptığımızın, neden sokaklara çıktığımızın en temel cevabı bu.” Hekimliğin bir yaşama biçimi, profesyonel bir meslek olduğunu ve eğitiminin ömür boyu sürdüğünü belirten Dr. Coşkun, gerekli eğitime, bilgiye sahip olmayan kişilerin kendilerine mRNA aşılarını anlatmaya kalktığını belirterek cehaletin ve talebin kışkırtıldığını söyledi. İnsanların internetten okudukları birkaç yazıyla her şeyi bildiklerini düşünerek hareket ettiklerini belirten Coşkun, kışkırtılmış cehaleti ve talebin sağlığın piyasalaşması için bir çekici araç görevi gördüğünü de sözlerine ekledi.
ÜCRETLER SÖYLENDİĞİ GİBİ YÜKSEK DEĞİL!
Sağlık Bakanlığı’nın 5 dakikada bir muayene uygulamasını da eleştiren Dr. Coşkun, “Aslında bu süre 5 dakikadan bile az. Siyasi irade herkes internet üzerinden randevu alsın, iki dakika doktorun önünden geçsin, sanki sağlık hizmeti veriliyormuş gibi bir hava yaratılmasının peşinde. ‘Bu iktidar döneminde sağlık hizmetine kavuştuk’ desinler diye uğraşıyorlar” ifadelerini kullandı. Bugün aslında aylar sonrasına randevu alınabildiğini belirten Dr. Candan Coşkun, mesleklerini hakkıyla yapmak istediklerini yineledi. Hekimlerin hem çalışırken hem de emeklilikte çok çok büyük paralar almadığını vurgulayan Coşkun, hekimlere zam yapıldı algısı yaratıldığını, gerçekten bunun söylendiği gibi olmadığını söyledi. Kamuda hekim ücretlerinin çok düşük düzeyde olduğunu belirten Dr. Coşkun, maaşa ek olarak ek ödeme yapıldığını, maaş dışında ödenen paranın emekliliğe yansımadığının altını çizdi.