İnsan-Beyin Arayüzüyle Robotik Uzuvların Kontrolünde Yeni Dönem

Uzmanlar yakın gelecekte geliştirilecek beyin-bilgisayar arayüzüyle robotik uzuvların kontrolünde yeni bir dönemin başlayacağını umuyorlar, tıpkı Star Wars efsanesinden Luke Skywalker’ınki gibi…

Aslında kas dokudan hareketi anlayarak parmakları hareket ettirmeye yarayan ve fiyatıyla da erişilebilir olan gelişmiş biyonik kolları daha önce tanıtmıştık. Ama Elon Musk’ın da yakında duyuracağını açıkladığı Neuralink benzeri “beyin-bilgisayar arayüzü”ne sahip bir sistem oyunu tamamıyla değiştirebilir.

Beyin sinyallerinin kodunun çözülerek bilgisayar arayüzüne aktarılabilmesi, problemin en zor kısmı olarak kabul ediliyor. Fakat bu başarıyla gerçekleştirilebilirse, tüm robotik uzuvların performans ve kesinlik konusunda çağ atlayacağı bir döneme girmesinin önünde hiçbir engel kalmamış oluyor.

Ekim 2018’in başında bir grup doktor ve nörobilim insanı Nature Medecine’da yayınladıkları makaleleriyle tam da bu konuda, beyin-bilgisayar arayüzü geliştirmeleriyle, beyin sinyallerini nöral ağ kullanarak çözümleyen ve robotik uzuvların kontrolünü mümkün kılan araştırmalarını yayımladılar.

Beyin şifresinin çözülmesi

Araştırmacılar, 27 yaşında kuadriparetik bir kişinin beynine takılı mikroelektrot implantlardan elde ettikleri veriyi bir dizi sinir ağıyla beslemişler; tıpkı beyin devrelerimizin bilgi kütüphanelerine erişme kalıbından modellenerek oluşturulan yapay zekâ sistemleri gibi.

Yaklaşık iki buçuk yıllık çalışma sırasında yapılan antrenman seanslarıyla, sinir ağlarındaki hangi beyin sinyallerinin hangi spesifik kas komutları ile ilişkili olduğu ve bu ilişkinin robotik uzuvlara nasıl aktarılabileceği konularında başarılı sonuçlar elde edilmiş.

Nöral ağ araştırmalarının açtığı kapı

Nöral ağ sadece hastanın robotik kolunu mevcut biyonik sistemlerden daha doğru ve daha az gecikme ile hareket ettirmesine izin vermekle kalmamış… Aynı zamanda araştırmacıların da kendilerini eğitmelerine yardımcı olmuş. Yani diğer adıyla “sinir ağı”, örneğin, hangi beyin sinyallerinin hangi kol hareketlerine daha etkili bir şekilde karşılık verdiğini, araştırmacıların herhangi bir ipucu vermesine gerek kalmadan belirleyebilmiş.

Nöral ağ deneyindeki gönüllü kişiler, robotik elleriyle küçük nesneleri alabilmişler. Geliştirmeler ise bu robotik protez uzuvları günlük kullanımda uygun hareketleri sergileyebilecekleri hale getirmek üzerine devam ediyor… Sistemin daha da geliştirilmesi sonucunda, hızla gelişmeye devam eden biyonik alanı gibi organik protezler de kendine yeni bir alan açabilir. Üstelik tıpkı biyonik versiyonları gibi organik protezler de yakın bir gelecekte 3B yazıcılarda basılabilir. Engellerin neredeyse tamamen ortadan kaldırılabilecek olması gerçekten heyecan verici!

 

Kaynak: Gelecek Şimdi