Page 42 - Hekimce Bakış Dergisi 98. Sayı

MESLEKİ SORUMLULUKLARINI Tutuklanan sağlıkçılar da bu evrensel etik değerlerine Açıklama metni Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Silahların Ortadan Kaldırılması Anlaşması, üye ülke
sahip çıkarak; mesleki yükümlülüklerini yerine Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman tarafından okundu. parlamentoları tarafından da derhal imzalanarak
YERİNE GETİRDİKLERİ getirmişlerdir. Kriminalize edilen, ‘Suç’ üretilmeye nükleer savaş tehlikesine son verilmelidir.
İÇİN TUTUKLANAN SAĞLIK çalışılan ve tutuklamaya gerekçe yapılan sağlıkçıların
asli olan görevleridir. BASIN AÇIKLAMASI “Nükleer silah avcılığına” da soyunan emperyalist
ÇALIŞANLARI DERHAL SERBEST devletlerin yıllar önce Irak, günümüzde ise İran’a
Kaldı ki yakın tarihimizde ‘’Gezi sürecinde’’ ve ‘’Cizre 06.08.2019 yönelik politikaları sonucu, Türkiye’nin de içinde yer
BIRAKILSIN! olayları’’ sırasında benzer gerekçelerle sağlıkçılar aldığı Ortadoğu’da sıcak savaşlar hiç bitmemektedir.
06 Ağustos 2019 yargılanmış ancak sağlık çalışanlarının hiçbir koşulda YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR! Bu savaşlarda seyreltilmiş uranyum içeren bombaların
tedavi ve iyileştirme görev ve eylemlerinden dolayı kullanıldığı iddiaları ise hiç soruşturulmamakta ve
cezalandırılamayacağı yargı kararlarıyla da güvence genellikle inkar edilmektedir. Seyreltilmiş nükleer
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2 Ağustos 2019 tarihinde 1’i NÜKLEER ÇÖZÜM DEĞİL, TEHDİTTİR!
hekim 3’ü hemşire 4 sağlık çalışanı sabah saatlerinde altına alınmıştır. Bugün Hiroşima’ya atom bombası atılmasının 74. madde içeren silahların etki ettiği insanlarda
evleri basılarak gözaltına alınmış, 5 Ağustos ta ise yıldönümü. II. Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya yapılan yarattığı ani ve ileri dönem etkileri ise ne yazık ki
çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmışlardır. Bir kez daha yineliyoruz; Mesleki sorumluluklarımızı ve atom bombası saldırısından dolayı 140 bin kişi, 3 bilinmemektedir, araştırılamamaktadır.
mesleki görevlerimizi etik ilkelerimiz doğrultusunda gün sonra Nagazaki’ye yönelik saldırıda da 80 bin
her yerde, her koşulda ve ihtiyaç duyan herkese karşı, Nükleer silahlarla yürütülen savaşlar ve acı sonuçlarına
Öncellikle vurgulamak isteriz ki hem yasalarımızda kişi yaşamını yitirmiştir. Radyoaktiviteye maruz kalan
hem de uluslararası hukukta tutuklama bir zorunluk bağımsız bir şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz. onbinlerce insan ise “hibakuşalar” olarak ömürlerini rağmen nükleer silaha sahip olma çılgınlığına kapılan
değil, başvurulması gereken istisnai bir durumdur. Evrensel insan hakları hukuku açısından suç niteliğinde çeşitli sağlık sorunları ve bunlara eşlik eden toplumsal ülkelerden biri de Türkiye’dir. Nükleer enerji santralı
Adresleri belli, işyerleri bilinen 3’ü kamuda çalışan, olan bu keyfi ve hukuksuz tutuklanma kararları gözden dışlanmayla geçirmek zorunda kalmıştır. projeleri ile üzeri örtülen bir nükleer silahlanma sevdası,
çağrılmaları durumunda her an ifade verebilecek geçirilmeli ve sağlık çalışanları bir an önce serbest “teknolojik gelişim” olarak topluma dayatılmaya
konumda olan sağlık çalışanlarının adli kontrol bırakılmalıdır. İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri çalışılmaktadır.
uygulamasına dahi ihtiyaç duyulmadan ailelerinden yaşanmış, yüzbinlerce kişinin ölmesine, yüzbinlerce
ve hastalarından koparılarak tutuklanmaları kabul TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ kişinin yaralanmasına, yine gelecek kuşaklara Nükleer savaş olmasa da bugüne kadar Çernobil ve
edilemez. TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI aktarılacak biçimde ileri yaşlarda görülen kanser Fukuşima’da yaşanan felaketler nükleer santralların
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI hastalıklarına yol açmıştır. Bombaların atıldığı bölge radyasyon yayması bakımından nükleer silahlarla
Avukat görüşmelerinden ve mahkemedeki geri dönüşü olmayan biçimde zarar görmüştür. Çok benzer sonuçlara neden olarak tehlike boyutunu tüm
sorgulamalardan edinilen bilgilere göre tutuklanma büyük yıkımlara neden olan nükleer silahlanma açıklığıyla gözler önüne sermişken nükleer santral
gerekçeleri sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü 2016 tutkusu, yaşanan onca yıkıma rağmen bugün halen kurulması ısrarını anlamak mümkün değildir. Nükleer
yılında sağlık hizmetine erişimin engellendiği ve NÜKLEER ÇÖZÜM DEĞİL, hız kesmeden devam etmektedir. Canlılara zarar veren santral teknolojisi pahalı, riskli, kirlidir. Türkiye’nin
neredeyse imkansız olduğu koşullarda, yaralı olarak ama binaları fabrikaları yıkmayan nötron bombası bugün enerji açığı olmadığı gibi tam tersine arz fazlası
başvuran ‘’10 yaşlarındaki bir çocuğa’’ sağlık hizmeti TEHDİTTİR geliştirilmiş, üretilen atom bombaları ve nükleer vardır. Dolayısıyla enerji politikalarıyla ilgisi olmayan
sunma iddiasıdır. 06 Ağustos 2019 silahlar dünyanın dört bir yanına insanları hedef alacak tamamıyla siyasi bir tercih olan nükleer santrallara
biçimde yerleştirilmiştir. Ülkemizde var olan üslerde ülkemiz mecbur değildir. Enerji açığımız olsa dahi
Bizler yaşamdan yana olan mesleğin mensupları olarak de varlığını kazara öğrendiğimiz nükleer silahlar nükleer santrallar büyük riskler barındırdıkları için
yaşam hakkının en kutsal hak olduğuna inanıyoruz. bulunmaktadır. bir alternatif olarak görülemez. Dünya nükleer
Bir “değer” olarak gördüğümüz sağlık hizmet sunumu santrallardan uzaklaşırken, Türkiye’de geleceğimizi
“değer” olmasını her koşulda her insanı yaşatma Nükleer silahlar, emperyalist ülkeler tarafından tehlikeye sürükleyecek bir nükleer santral macerasına
çabasından almaktadır. Bu nedenle savaş veya çatışma birbirlerine ve tüm dünyaya karşı baskı ve tehdit girilmesi kabul edilemez.
alanlarında dahi bizlere ihtiyaç duyan herkese, her aracı olarak kullanılmaktadır. Bir yarışmaya dönüşen
yerde gerekli sağlık hizmetini sunma sorumluluğumuz nükleer silah üretimi ve tüm dünyanın güya güvenlik Nükleer santralların gerçeklerine rağmen Çernobil
vardır. Varoluş sebebimiz olan iyileştirme ve yaşatma amacıyla nükleer füzelerin hedefi haline getirilmesi, Nükleer Felaketi’ne yol açan nükleer santralı inşa
hizmetinden dolayı bırakın tutuklanmayı yargılanmayı 1987 yılında ABD ve SSCB arasında yapılan orta eden ve işleten Rusya menşeili Rosatom firması
dahi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz... menzilli nükleer ve konvansiyonel füzelerin ortadan tarafından Mersin Akkuyu’da, gazetelere yansıyan
kaldırılması anlaşması (INF) ile durdurulmuştu. Bu yıl haberlere göre “ağır ihmallerin olduğu” nükleer santral
Bizler hekimiz/sağlıkçıyız. Bizlere gereksinimi olan önce ABD’nin ardından Rusya’nın INF’den çekilmesi ve inşaatı hızla sürdürülmektedir. “İnşaatın temelinde
herkesi, kimliğine, aidiyetine bakmaksızın iyileştirmek ABD’nin yeniden nükleer füze üretmeye başlayacağını çatlaklar oluştuğu, uygun olmayan zeminin deniz
ve her türlü çabayı göstermek mesleki etik kurallarımız ilan etmesi hepimizi endişelendirmektedir. Dünya suyuyla dolduğu, Rusya’da soğuk hava şartlarına göre
gereğidir. Kim olursa olsun, suçları ne olursa olsun, Hiroşima’ya atom bombası atılmasının 74. yeniden bir nükleer savaşta ya da bu füzelerin üretimi projelendirilen çalışmanın, Mersin gibi sıcak bir bölgeye
öncelikle bizlere gereksinimi olan insanların tedavi yıldönümünde aralarında Türk Tabipleri Birliği’nin de sırasında yaşanabilecek kazada büyük yıkımlar ve yok uygun şekilde optimize edilmediği” iddia edilmektedir.
olma hakkını savunmak görevimizdir. olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Elektrik Mühendisleri Odası, çatlak iddiasıyla ilgili
bulunduğu Nükleer Karşıtı Platform tarafından bir olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na iki kez yazı
basın toplantısı düzenlendi. yazarak bilgi istemiş, ancak hiçbir yanıt alamamıştır.
Uluslararası insancıl hukuk ile çatışma anlarında Nükleer silahları ortadan kaldırmak yerine nükleer
dahi sağlıkçılara sorumluluk yüklenmiştir. Cenevre Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Merkezi`nde silah sahibi olarak eşitlenme ya da güvenlik oluşturma Santralı 2023’e yetiştirme telaşıyla acele eden
sözleşmeleri ve ek protokolleri gereği de sağlıkçıların 06.08.2019 tarihinde gerçekleşen basın toplantısında tercihleri, nükleer silaha sahip olma çılgınlığının iktidarın, bilimsel verileri, mühendislik ilkelerini ve
her türlü durumda kendilerine gereksinim duyan nükleer silahlanma ve nükleer santrallara karşı tüm dünyaya yayılmasına neden olmaktadır. Bu saha gerçeklerini göz ardı ettiği görülmektedir.
herkese sağlık bakımı ve yardımı yapma sorumluluğu mücadele çağrısında bulunuldu. çılgınlığı sonlandırmak üzere 2017 yılında Bı̇rleşmiş
vardır. Milletler (BM) Genel Kurulu’nda kabul edilen Nükleer
Devamı için

42 Hekimce Bakış Hekimce Bakış 43