Page 62 - Hekimce Bakış Dergisi 104. Sayı
P. 62
FROTMAN
Dr. Gönül MALAT | gonulmalat@hotmail.com
MAVİ SATEN YORGAN
Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz
Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için
Demirleyemez miyiz?*
Kent daha Kasım’ın başında Ses biraz daha açıldı. Ortalık yaz Pencerenin önünde kara meydan
erkenden beyaza bürünmüştü. Su mevsimini anlatan müzikle doldu. okuyan mor telgraf çiçeği,
kristalleri güneşin tamahkârlığı Melodiyle, beyaza bürünmüş sonbaharın son çiçeklerini sergiye
ile parıldayarak dans ediyordu. sokakları birbirine yakıştırmakta çıkarmış, yoğurt kabından bozma
Şükran buna pek alışkın değildi. epey zorlandı. . Ahmet Kaya dan saksısı onun güzelliğini bozmayı
Karla kaplı yoldan ufak ve dikkatli dinleyeceği şarkıların beklentisiyle başaramamıştı.
adımlarla meşhur kahvaltı geldiği bu salon; pek salaş,
salonu yazan yere daldı. Çok neredeyse derme çatma tahta Bembeyaz çarşafın üzerine
acıkmıştı. Hafta içi olduğundan sandalyeler ve tahta masalardan serilmiş, altında oynaşan sevgililer
salon tenhaydı. Sobanın yanına oluşuyordu. Klasik müzikle yüzünden kıpır kıpır kocaman
ve gölü görebileceği en güzel karşılaşmak oldukça şaşırtmıştı mavi bir saten yorgan gibiydi
masaya ilişti. Diğer masada üç Şükran’ı. göl. Ufukta, kahırla taşıdığı tren
dört genç hararetli bir tartışmaya
tutuşmuşlardı. Bu söz düellosuna
mecburen kulak misafiri oldu. Biri
“Hayır cevap ‘a’ şıkkı,” derken,
diğer genç “Değil yanlışın var, ‘c’
doğru cevap,” diyordu. Başka da
kimse yoktu kahvaltı salonunda.
Şükran, belli belirsiz bir müzik
ve turkuaz sonsuzlukla adeta
bir rüyanın içine dalıp kayboldu.
Radyo, TRT 3’ te Vivaldi’nin Dört
Mevsim’ini çalıyordu. Garsona
müziğin sesini açması için işaret
ettiğinin farkına sonradan vardı.
*”GÖL” şiiri - Alphonse De Lamartine
62 hekimcebakis.org