Page 46 - Hekimce Bakış Dergisi 86. Sayı
P. 46
Hekimce Bakış 55
AKP iktidarı Anayasa‘ya aykırı torba yasalar;
yasalara ve Anayasa‘ya aykırı torba düzenlemeler
aracılığıyla rant dağıtımına devam etmektedir.
Rant dağıtımının ve bu amaçla Anayasa ya da
yasalara uyulmamasının adı “iş yapma” olmuş;
hukuku yok saymanın “sandık sonucuna saygı”
ve “milli irade” olarak dayatıldığı garip bir sistem
yaratılmıştır. Yargıda hak arama neredeyse
“hükümete darbe” olarak nitelendirilmekte ve
“yargı vesayeti” olarak sunulmaktadır.
Bu yasa ile en geç otuz gün olan idari yargı
kararlarının uygulama süresi iki yıla çıkarılıyor.
idari yargı kararının uygulanmasının iki yıla
çıkartılması hukuk devleti ve yargı kararları
Daha önce iptal edilmiş olmasına karşın AKP‘nin ile alay etmektir. Alt komisyonda bununla da
yandaşlık ilişkileri olduğu özelleştirme ihalelerine yetinilmedi. Kamu görevlisinin boş kadro olması
ilişkin mahkemelerin iptal kararlarını yok durumunda eski kadrosuna atanma imkanı
sayan hüküm yeniden yasa haline getirilmeye tümüyle ortadan kaldırıldı ve başka bir kadroya
çalışılmaktadır. Bu düzenleme, Tüpraş‘ın yüzde atanması hükmü getirildi.
14.6‘lık hissesi (Sami Ofer), Seydişehir Eti
Alüminyum (Cengiz inşaat), TDi Kuşadası Limanı Maddede eklenen bir diğer hükümle idari
(Global Holding), TDi Çeşme Limanı (Ulusoy yargı kararlarının uygulanmaması durumunda
Holding) ve Balıkesir SEKA işletmesi (Albayraklar- kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve
Yeni Şafak Gazetesi) özelleştirmelerini iptal eden kovuşturması açılmasının önü kapatıldı:
yargı kararlarının uygulanmamasına yöneliktir. Yapılan bu değişiklikler idare hukukunun
Aynı torba yasa içerisine son dakikada verilen bir temel ilkesi olan “idarenin her türlü eylem ve
önerge ile Anayasa Mahkemesi‘nin Anayasa‘ya işleminin yargı denetimine tabi olması” ortadan
aykırı olduğu için daha önce iptal etmiş olduğu su kaldırılmaktadır. Memurlara ilişkin idari
yapıları denetim hizmetlerinin özelleştirilmesine yargı kararlarının uygulanma süresi iki yıla
yönelik düzenleme eklenmiştir. Denetimin çıkartılmakta ve iki yıl sonunda bu kararların
kamu görevlilerinin asli işi olduğu Anayasa uygulanmaması durumunda da yargı kararını
kararlarıyla sabit olmasına karşın su yapıları uygulamayan kamu görevlisi korunmaktadır.
denetiminin özelleştirilmesi yeniden yasa olarak idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. Maddesine
TBMM‘den geçirilmek istenmektedir. Üstelik eklenen bir başka hükümle, kamu görevlileri
AKP Hükümeti‘nin yarattığı denetim boşlukları, hakkında yapılan atama, görevden alma, göreve
Soma‘da olduğu gibi sürekli iş cinayetlerine ve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer
katliamlara yol açmakta, denetimin kamu eliyle değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemlerinin
yapılmamasının bedeli parayla ölçülemeyecek telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmayacağı
kadar ağır olmaktadır. Ne yazık ki fiiliyatta hükme bağlanıyor. Böylece idari yargının
denetimsizlik anlamına gelen bu düzenlemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesi imkansız hale
Soma‘da yaşanan katliamın ardından sorunları getiriliyor.
çözmek adına çıkarılmak istenen bir tasarıya
eklenmesi de AKP‘nin ironik adımlarından birisi
olsa gerektir.
Görüldüğü gibi yargı kararlarının uygulanmaması
için Anayasa‘ya aykırı yasalar çıkarılmakta;
mahkeme kararının uygulanmasında devlet
yönetiminde boşluk oluşmaması için tanınan
6 ay gibi süreler kötüye kullanılmakta; yargı
kararlarının geriye dönük işlemeyeceği hükmü de
suiistimal edilerek yandaş sermaye kesimlerine
yasadışı kazanılmış haklar sağlanmaktadır. Bunlar
hukuksal bir hata, öngörülemeyen bir yanlışlık gibi
masum düzenlemeler olmaktan çıkmış, bizzat AKP
Hükümeti‘nin hukuksuz yönetim anlayışı haline
gelmiştir.

