Page 6 - Hekimce Bakış Dergisi 86. Sayı
P. 6

12 Temmuz 2014

                             orda  roma





                             BUrda soma




                             lUkUllUs’lar değİŞmİyor
























                                               Bu nasıl bir yaz?                antropologu gibi çalışan Eugene
                                                                                Barba’nın  söylediği gibi hep ileriye
                                               Bunaldık. Sıcaklardan değil , hayır.
                                                                                parlayan , ışıklı bir mihenk taşıdır.
                                               Soma madencilerinin katledilme-  Almanya’dan tüm dünyaya saçılan
                                               sinin utancı , her kavşakta rastla-  bir ışık gibidir.II. Dünya Savaşı’nın
                                               dığımız nefesi açlık kokan Suriyeli   dayattığı o tarih körlüğü ve su gö-
                                               çocukların çaresiz çığlıkları ve   türmez lekenin içinden çıkmıştır.
                                               çıkarlar uğruna dayatılan bir koca   Yabancılaştırma efekti diye ad-
                                               leke , Gazze . . .               landırılan bir yöntemi kullanarak
                                               Sıcaklar değil , evet . insan olmaya   ,alışkın olduğumuz , yanımızda
                                               çabalamak bunalttı bizi !        olan , berimizde yaşanan ve bizim
                                                                                gündelik duyarsızlığımızla fark
                                               Her yer , her şey , her düş , her dü-  edemediğimiz bir çok değeri, teri-
                                               şünüş ,size de kan kokmuyor mu?   mi,tarihi yeniden ayaklandırarak,

                                               “Yaşamak “ , ancak bu kadar sırla-  biz seyircilerini başka bir bakışa
                                               nabilir kanlı ellerimizde . Acı ki bu   taşımıştır.
            Yaşar Can BAĞATIRLAR               sırladığımız aynayı , yüzümüzden   “Turandot ve Aklayıcılar Kong-
                                               başka her yerimize tutabiliyoruz   resi”nde her şeyin sebebi gibi
                                               . Yumruk halini almış elimizdeki   gördüğü duyarsız entelektüelliği
                                               öfkeye , yüreğimizdeki kıpırtıya ,   tokatlıyacak , “Cesaret Ana ve
                                               beynimizin içinde uçurumlar açan   Çocukları”nda savaşın ne kadar
                                               nefrete , her şeye evet her şeye tu-  içimizden bir acı olduğunu hatır-
                                               tabiliyoruz. Ama yüzümüze asla . . .   latacak , “iyi insan”ı sorgulayıp en
                                               Bu suskun , bu alışmış , bu ‘herşeyi    iyiyi ararken , gariptir ki onu Sezu-
                                               kabullenebilir’ kendimizden mi   an’da bir fahişe olarak karşımıza
                                               korkuyoruz ne ?                  çıkarıcaktır.
                                               Hayat denilen o sırladığımız ay-  “Kahramana ihtiyacı olan ülke,
                                               nayı , sahnede, tam da yüzümüze   ne mutsuz bir ülke!” diyen Brecht
                                               tutmaya çalışan bir savaşçıdır   , kahramanı ve zaferin büyüsünü
                                               işte Bertolt Brecht !..Bir tiyatro   “Lukullus’un Mahkümiyeti” ile
                                                                                karşımızda altüst edecektir.
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11