Page 82 - Hekimce Bakış Dergisi 88. Sayı
P. 82
SONRADAN GOURMET
dr. BÜleNT KavuŞTuraN drbulentkavusturan@gmail.com
www.hekimcebakis.org
Bir fiNcaN
KaHveNiN
40 yIl
HaTIrI var...
ya fraPPe NiN?
Kendine özel hazırlanma etiyopya’da yaşayan bir keçi çobanının, kahve meyvesi yiyen
şekli, sunulması ve içimindeki hayvanların daha enerjik ve hareketli olduğunu fark etme-
siyle kahveyi keşfettiği söylenir.
törensel farklılıklar ile tüm
dünyada “ Türk Kahvesi” olarak kahve arap yarımadası’nda “sihirli meyve” olarak bilinir ve
hastalıklara şifa olduğuna inanılırdı.
tanınan ve aranılan kahve; osmanlının arap yarımadasına hakim olmasıyla birlikte,
Arapça’da “keyif veren içecek” türkler kahveyle tanıştılar. kahve, osmanlı sarayında ve halk
anlamına gelen “ Qahwah” arasında sevilen bir içecek olur. türklerin kendilerine has ka-
kelimesinden türemiştir. vurma, öğütme, pişirme ve sunum şekliyle, önce avrupa’da
daha sonra tüm dünyada türk kahvesi olarak kabul görür.
Metabolizmayı hızlandırıp, osmanlıdan itibaren ham haldeki yeşil renkli kahve çekir-
yağ yakımını kolaylaştırması dekleri iyice kavrulduktan sonra ahşap kaplarda bekletilerek
yanında. Uyarıcı özelliğiyle de soğuması sağlanır. Soğuyan kahve çekirdekleri metal ya da
ahşap değirmenlerde çekilerek veya dibeklerde dövülerek
yorgunluğu alır ve keyif verir. inceltilir. toz haline gelen kahve artık pişirmeye hazırdır.
96 NİSAN 2014

