Page 36 - Hekimce Bakış dergisi 89. Sayı
P. 36
Basın Açıklaması önemli rol oynamaktadır. Ülkemiz, OECD ülkeleri
arasında sera gazı salınımı en hızlı artan ve hava
halk saĞlıĞı uzmanlaRı kirliliği açısından en kötü durumda olan ülkedir.
deRneĞi (hasudeR) Halen 80’e yakın kömürlü termik santral planlama
aşamasındadır. Ülkemizde 2030 yılına kadar toplam
BuRsa’nın saĞlıĞına elektrik üretiminin yarıya yakını bu santrallerden
sahiP ÇıkıyoR, temiz karşılanacaktır. Bunun da toplum sağlığı üzerinde
olumsuz etkisi olacaktır.
hava soluma hakkını Kömürlü termik santraller; hava kirliliği, su
savunuyoR kaynaklarının kirliliği, toprak kirliliği yanı sıra yüksek
su tüketimleri ile su kıtlığı, kül atıkları ile katı atık
01 Temmuz 2015 yönetimi sorunlarına neden olurken küresel
ısınmaya da katkı sunar. Oluşturdukları kirlilik ile
ekosistemleri bozar; canlıların yaşam şansını azaltır.
Kullanılacak son/yeni teknolojiler de bu olumsuz
etkileri ortadan kaldıramaz.
Kömürlü termik santraller, büyük miktarda havada
asılı toz parçacıkları(PM2,5) sülfür dioksit ve nitrojen
oksit salınımı yanında, civa gibi ağır metaller,
dioksin, polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi
kalıcı organik kirleticileri ile çevreyi kirletmektedir.
Bu kirleticiler solunum sistemi hastalıkları, kalp
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, halkın sağlığını damar hastalıkları, erken doğum, beyin gelişiminde
korumak ve geliştirmek için çalışmalar yapan, bozukluk gibi çok sayıda hastalığa neden olur. Bu
yapılan çalışmalara katkı koyan, politika önerileri hastalıkların en bilinenleri; bronşit, amfizem, akciğer
üreten bir uzmanlık derneğidir. HASUDER, 447 halk kanseri, astım, kalp krizi, kalp ritim bozuklukları ve
sağlıkçı üyesiyle her zaman halkın sağlık hakkını kalp yetmezliğidir.
önceleyerek faaliyetlerine devam etmektedir. Bir zamanlar doğasının, havasının temizliği
Bugün siz değerli basın mensuplarıyla bir araya nedeniyle “Yeşil” olarak bilinen Bursa da giderek
gelme nedenimiz de Bursa halkının sağlık hakkını, artan hava kirliliğinden olumsuz etkilenmiş ve griye
temiz hava soluma hakkını savunduğumuzu tüm dönmüştür. Özellikle geçtiğimiz kış döneminde
kamuoyuna bildirmektir. Bursa’nın hava kalitesi sınır değerleri sürekli olarak
Sağlıklı olmanın ilk koşulu sağlıklı bir çevrede alarm vermiş ve birçok kez sınır değerlerin kat kat
yaşamaktır. Ülkemizde son zamanlarda başta hava üzerinde kirlilik yaşanmıştır. Bu duruma katkı sunan
kirliliği olmak üzere giderek artan boyutlarda çevre bir termik santral ve bir çimento fabrikası yetmezmiş
kirliliği sorunları yaşanmakta ve bu da halkımızın gibi şehir merkezine bir tane daha termik santral
sağlığını tehdit etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve kurulmaktadır. Oysa yapılması gereken yeni
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) 2013 santrallerin inşası değil, mevcut kirlilik kaynaklarının
yılında dış ortam hava kirliliğini “insanda kesin kontrol edilmesidir. Halk sağlığı açısından Bursa
kanser yapan” etkenler listesine almıştır (Grup 1E). yeni bir kirlilik kaynağına daha tahammül edemez
Ek olarak hava kirliliğinin bileşeni olan havadaki noktadadır. Bursa halkının temiz hava soluma
asılı toz parçacıkları da (Partikül Madde-PM) tek hakkı ellerinden alınmakta ve Bursa halkı sağlıksız
başına kanser yapıcı olarak ilan edilmiştir. Çevre yaşamaya mahkum edilmektedir.
ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre DSÖ’nün
önerdiği hava kalitesi sınır değerleri dikkate
alındığında ülkemizde hava kirliliği yaşanmayan
bölgemiz neredeyse yoktur. (DSÖ hava kalite
rehberinde PM10 için sınır değer 24 saatlik 50µg/m3,
yıllık 20µg/m3 olarak belirlenmiştir. Ülkemizde ise bu
değer 60µg/m3 olup, 2019’da 40µg/m3 olacaktır.)
Hava kirliliğinin artmasında çevreyi hiçe sayan
sanayileşme ve özellikle fosil yakıt kullanımı
42 Kasım 2015