Page 48 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 48
KÖmÜRÜN İSİ SABUNUN mİSİ
Antik çağlardaki adı Sandaina Mansuri’ymiş. Biz onu Yırca
Köyü diye tanıdık. Kim bilir, belki 2000 yıl öncesinde
civardaki dağ köylerinde, Gharma(Soma)’ da, hatta
Masnesian(Manisa)’da bile adını iri ve yağlı zeytinleriyle
duyurmuş zengin bir köydü. O çağlarda köyün 2500
dönümlük bereketli toprakları üzerinde üretilen kara
üzümlerle yapılmış şarapların namı Konstantinopolis’i
tutmuştu belki de. Bunların gerçek olup olmadığını
hiçbirimiz bilmesek de, bugün köy halkının yaşadığı drama
sebep olanların kimliklerini biliyoruz en azından.
Hızlı ve kontrolsüz sanayileşme azgınlığına yenik düşen
sayısız köyden biri Yırca. Önce 1950’de, ardından 1985’de
yapılan termik santrallerle değişti şirin köyün kaderi.
Önce köyün ekilebilir tarım arazilerini kamulaştırma
yoluyla ellerinden alan devlet, 19 Mart 2014’de yeniden
karşılarına dikildi. Bu kez 3. Kömür santrali için her şeylerini
istiyordu. Ya köylerini terk edecekler, ya da direneceklerdi.
Karşılarında devlet ve onun arkasında mevzilenmiş çok
büyük bir enerji devi vardı. Köyün 1 km. ilerisindeki kömür
taşı artıklarını gün boyu ayıklayarak çıkardıkları kömürü
çuvallara doldurarak ekmek parası çıkaran köylü kadınların
elinde kalan üç beş zeytin ağacı bir kez daha ölümün
soğuk gölgesi altında kalmıştı.
48 Hekimce Bakış yircahanimeli@gmail.com www.yircahanimeli.com /yircahanimeli

