Page 48 - Hekimce Bakış Dergisi 98. Sayı
P. 48

Kayyumun Olduğu Bir Ülkede                         otoriter,  halk  ve  emek  karşıtı  bu  “kayyumcu  anlayışı”           yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle muhalif siyasetçileri  bu  haksız  işlemin  ivedilikle  geri  alınması  ‘sağlığımız’
                                                               sadece  belediyelerde  değil,  mücadele  ettiğimiz  her                etkisizleştirme anlayışı terk edilmelidir.         için  zorunludur.  Ayrıca  hekimler  hakkında  hekimlik
            Demokrasiden Söz Edilemez!
                                                               alanda karşımıza çıktığı için çok iyi tanıyoruz.                                                                          mesleğinin  hangi  gereklerinden  yola  çıkarak,  hangi
                                                                                                                                      Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı  ölçütler  üzerinden  güvenlik  soruşturması  yaptırıldığı,
            Van, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Eş Başkanlarının   Yüzbinlerce  kamu  işçisini  yoksulluğa  sürükleyen,              Adnan  Selçuk  Mızraklı,  Mardin  Büyükşehir  Belediye  soruşturma  sonuçlarının  hangi  kamu  görevlilerinden
            görevden alınarak yerlerine kayyum (kayyım) atanması   taşeron  işçilerini  sözleşmeye  bile  dahil  etmeyen              Başkanı  Ahmet  Türk  ve  Van  Büyükşehir  Belediye  oluşan   komisyon   tarafından   değerlendirildiği
            Cumhurbaşkanı  ve  mevcut  Hükümet’in  ihtiyaçlarının   sözleşme  masalarında  “açık  kalan  mikrofonlarda”,              Başkanı Bedia Özgökçe Ertan derhal görevlerine iade  bilgisinin, hukuki güvenlik ilkesi ve öngörebilme hakkı
            hukuk, anayasa ve yargı kararlarının üzerinde görüldüğü   milyonlarca  kamu  çalışanı  ve  emeklisinin  emeğini           edilmelidir.                                       kapsamında  Birliğimize  ve  hekimlerimize  iletilmesi
            bir rejimde yaşadığımızın en çıplak göstergesidir.
                                                               hükümet  tekliflerini  meşrulaştırmakla  görevli  hakem                                                                   talebimizi bilgilerinize sunuyoruz”.
                                                               kuruluna teslim eden  “samimiyetsiz söylemlerde”,  Kaz                 TTB (TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ)
            Demokrasinin  değer  ve  kurumlarının  hiçe  sayıldığı,   dağları başta olmak üzere ülkenin yer altını ve yer üstünü      DİSK (TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI            Sağlık Bakanı’na gönderilen yazı için tıklayınız…
            devletin tüm olanaklarının iktidar partisinin hizmetine   yağmalamakta  beis  görmeyen  talancı  zihniyette  aynı         KONFEDERASYONU)
            sunulduğu  OHAL  uygulamalarının  bu  son  örneğinde;   “kayyumcu” anlayışın farklı yüzlerini görebiliyoruz.              KESK (KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARI                  http://www.ttb.org.tr/userfiles/files/bakan.pdf
            yüzlerce  Belediye  Meclis  üyesi  gözaltına  alınmış,                                                                    KONFEDERASYONU)
            aralarında  çok  sayıda  sendika  üyesinin  de  olduğu   Van,  Diyarbakır  ve  Mardin’deki  halkın  seçim  iradesini      TMMOB (TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI
            belediye  çalışanı  ya  açığa  alınmış  ya  da  görevden   gasp  eden  anlayış;    Kocaeli’ndeki  işçinin,  Ankara’daki   BİRLİĞİ)
            uzaklaştırılarak yerlerine jet hızıyla atamalar yapılmıştır.   kamu  emekçisinin  emeğini  gasp  eden  anlayışın                                                              ÇOCUKLARIMIZA BARIŞ İÇİNDE
            Diğer vahim bir uygulama ise ancak Danıştay kararı ile   bizzatihi kendisidir.                                                                                                BİR ÜLKE VE DÜNYA BIRAKMAK
            fesih edilebilecek Belediye Meclislerinin, kayyum olarak
            atanan Valiler  tarafından tümden feshedilmesidir!                                                                                                                              İÇİN SAVAŞ POLİTİKALARINA
                                                               İktidara 31 Mart ve 23 Haziran 2019 yerel seçimlerinde                           SAĞLIK BAKANI’NA
                                                               halklarımızın ve emekçilerin;
            DİSK,  KESK,  TMMOB,  TTB  olarak  bu  uygulamayı                                                                          SORUYORUZ: AİLE HEKİMLERİNİ                              GEÇİT VERMEYECEĞİZ!
            şiddetle kınıyor, bir an önce sivil darbe uygulamasından   -  Tek Adam rejimini,                                                                                                              1 Eylül 2019
            vazgeçilmesini  ve  görevden  alınan  Diyarbakır,  Van  ve   -  Baskı politikalarını,                                      HANGİ HUKUKİ GEREKÇELERLE,
            Mardin Büyükşehir Belediye Eş Genel Başkanlarının ve   -  İnançlarına ve etnik kökenlerine göre insanları ayırıp
            Belediye Meclis üyelerinin görevlerine iade edilmesini   birbirine  kırdıracak  her  türlü  uygulamayı,  tüm  şoven           YASAL DAYANAKLA, HANGİ
            istiyoruz.                                                                                                                   VİCDANLA İŞİNDEN ETTİNİZ?
                                                               yaklaşımları
                                                               -  Ekonomik krize yol açan neo liberal politikaları,
            Evrensel  hukuk  normlarına,  AHİM  içtihatlarına  aykırı,   -  Kayyum uygulamalarıyla sandığa yansıyan iradesinin                      27 Ağustos 2019
            hukuksal  olmaktan  çok  bir  partinin  ya  da  ittifakın   gasp edilmesini,
            ihtiyaçları ve anti demokratik anlayışının ürünü olan bu   ret ettiğini, onaylamadığını hatırlatmak istiyoruz.            Türk  Tabipleri  Birliği,  İstanbul’da  görev  yapan  15  aile
            uygulamaların halkın büyük çoğunluğunun vicdanında                                                                        hekiminin  sözleşmesinin,  Sağlık  Bakanlığı  Yönetim
            da onay almadığını görüyoruz.                                                                                             Hizmetleri   Genel    Müdürlüğü’nün    kararlarıyla
                                                               Bu  açık  iradeye  ve  mesaja  rağmen  hukuksuzluğu                    feshedilmesi  ile  ilgili  Sağlık  Bakanı  Fahrettin  Koca’ya
                                                               ve  baskı  politikalarını  derinleştirme  çabası,  sonucu                                                                 İnsanlık  tarihinin  en  acımasız,  en  kanlı  ve  kirli  savaşı
            Örneğine  ancak  Ortadoğu  monarşi  ve  totaliter   beğenilmeyen seçimleri tekrarlamanın ya da seçilenlerin               bir yazı gönderdi.                                 olan İkinci Dünya Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı
            rejimlerinde  rastlanabilecek  bu  uygulamalarda  ısrar   yerine kayyum atamanın olağan hale getirildiği bir rejim                                                           geride  en  az  elli  iki  milyon  ölü,  milyonlarca  engelli,
            edilmesi  ülkemizin  geleceği  açısından  kaygı  vericidir.   inşa edilmek istendiğini düşündürtmektedir.                 TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman   yerle  bir  edilmiş  kentler,  yeri  belirsiz  gömülü  halde
            Cumhurbaşkanı  ve  partisinin  kararlarının,  halkın                                                                      imzasıyla 26 Ağustos 2019 tarihinde gönderilen yazıda   tonlarca patlamamış mühimmat ile büyük bir acı ve
            iradesinden  üstün  görüldüğü  bu  anlayış,  benzerlerini   Sandıkta  kaybedileni  demokrasi  dışı  yollarla  gasp        Sağlı  Bakanı  Koca’ya  “Aile  hekimlerini  hangi  hukuki   gözyaşı bırakmıştır.
            darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim   etmeye  çalışmak,  bunu  alışkanlık  haline  getirmek,                gerekçelerle,  hangi  yasal  dayanakla,  hangi  vicdanla
            zihniyetinin ürünüdür.                                                                                                    işinden ettiniz?” sorusu yöneltildi.
                                                               rejimin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir.                                                                         Üzerinden  80  yıl  geçmesine  rağmen  emperyalist
                                                                                                                                                                                         güçler aynı amaçlar ve sermayenin sınırsız ve koşulsuz
            Hiç  kimsenin  ülkemizdeki  asgari  demokrasi  işleyişini   Kaldı  ki,  geçtiğimiz  dönemde  aynı  belediyelere           Yazıda,  aile  hekimlerinin  güvenlik  soruşturması   dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller
            yok  etmeye,  halkın  demokratik  iradesine  ipotek   atanan  kayyumların  yerel  yönetimleri  uğrattıkları               nedeniyle sözleşmelerinin feshedilmesinin uluslararası   ödenerek  elde  edilmiş  temel  hak  ve  özgürlükleri
            koymaya,  yurttaşların  demokrasiye  ve  seçimlere  olan   zararın, yolsuzlukların ve şatafatın bilançosu ortadadır.      hukuka,  Anayasa’ya,  Anayasa  Mahkemesi’nin,  Avrupa   ayaklar  altına  almaya  devam  ediyorlar.  Birinci  ve
            inancına darbe vurmaya hakkı yoktur.                                                                                      İnsan  Hakları  Mahkemesi’nin  içtihatlarına,  657
                                                               Kayyumlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel                  Sayılı  Kanunu’na,  4045  Sayılı  Kanunu’na,  Güvenlik   İkinci Dünya Savaşından daha fazla insan son 80 yılda
                                                               yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir.                                                                      irili  ufaklı  savaşlarda,  çatışmalarda  yaşamını  yitirdi,
            Diyarbakır,  Van  ve  Mardin’de  yaşayan  milyonlarca                                                                     Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’ne, Aile   milyonlarcası sakat kaldı.
            insanın oyları ile işbaşına gelen Belediye Başkanlarının,   Biliyoruz  ki,  kayyum  politikası  ülkede  demokrasiden,     Hekimliği  Kanunu  ve  ilgili  mevzuatına  açıkça  aykırı
            atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak   barıştan,  emekten  yana  olan  herkese  verilmiş  bir         olduğu vurgulanarak, haksız ve hukuksuz bu işlemlerin   Her  iki  dünya  savaşı  sırasında  yaşanan  zorunlu  göç,
            yerlerine,  “partili  cumhurbaşkanlığı  sisteminin  partili   gözdağıdır.  Geçen  dönem  atanmış  olan  belediye          hekimlerin ailelerini ve vatandaşları mağdur ettiği dile   yer değiştirme ve sürgünden daha fazla insan bugün
            valilerini” kayyum olarak atamak demokrasi cinayetidir.   kayyumları “görevden alma, mobbing, görev değişikliği,          getirildi.                                         yurtlarını terk etmek zorunda kalarak çeşitli ülkelerde
            İçişleri  Bakanı’nın  “Mahkeme  kararını  bekleyemezdik”   imzalanan toplu sözleşmelerin iptal edilmesi, sendikal         İvedilikle  aile  hekimlerinin  görevlerine  iadesinin   mülteci olarak yaşamaya çalışıyor. Mülteciliğe yol açan
            söyleminin  asgari  demokrasi  ilkelerinde  dahi  karşılığı   ayrımcılık”  gibi  birçok  baskıcı  ve  keyfi  uygulaması  ile   sağlanmasının  talep  edildiği  yazıda  şu  ifadelere   politikaları  hayata  geçirenler  mültecilik,  göçmenlik
            olmadığı gibi, bu söylem ortada hukuki bir sürecin değil   hafızalardaki yerlerini korumaktadır.                          yer  verildi.  “Temel  hak  ve  hürriyetleri,  Anayasa’yı,   karşıtlığı üzerinden milliyetçiliği, ırkçılığı çoğaltıyor, oya
            siyasi bir darbenin olduğunun itirafıdır.                                                                                 yüksek  yargı  organı  içtihatlarını  yok  sayarak,  ilgili   dönüştürüyorlar.
                                                                                                                                      alt  mevzuata  aykırı  olarak  meslektaşlarımızın  işini,
                                                               Bir  kez  daha  çağrıda  bulunuyoruz;  halk  iradesine                                                                    Kârlarını  arttırarak  kasalarını  dolduruyor  ve  yeni
            Emek  ve  meslek  örgütleri  olarak;    baskıcı,  dayatmacı,                                                              ailelerinin aşını, hastalarının hekimini ellerinden alan
                                                               vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı                                                                    çatışmaların fitilini ateşliyorlar.

                                                                                                                                                                                                             Devamı için
       48 Hekimce Bakış                                                                                                                                                                                                           Hekimce Bakış  49
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53