Page 11 - Hekimce Bakış Dergisi 100. Sayı
P. 11
iki ufak tefek taş daha bıraktı kefeye. ”Ekrem, çakmağını bana fırlat peştamalından kan damlatarak yılan
toprağım! ” gibi bakan soğuk gözlerle karşısında
” Tam yarım okka çekti efendi! ”
Ses gelmedi. Bir daha, bir daha sırıtıyordu. Üzerine o geceki yüzbaşı
Haydar onun mavi gözlerine takılıp üniformasını geçirip bıyıklarını
kalmıştı. Yoğurtçunun büyük bir seslendi: düzelttikten sonra havuz başında
acıyla boğuştuğu belli oluyordu. “Uyumuş öküz herif. Dur ben sana onu bekleyen yılan bakışlı İngiliz
Cebindeki parayı aceleyle çıkarıp, sorarım şimdi! ” komutanla kahve içerek sohbete
saymadan uzattı. İhsan da öyle Homurdanıp doğrularak fırladı koyuluyordu. İhsan arkasından
yaptı; paraları saymadan yamalı mevziden. Ayağa kalkar kalkmaz yürüyüp saldırıyor, tam sırtından
ceketin ağzı eprimiş cebine sağından solundan vızır vızır hançerlemek üzereyken Arap
sokuşturdu. muhafızlara yakalanıyordu.”
kurşun yağmaya başladı. Pusuya
İhsan giderek sinirlenmeye düşmüşlerdi. Çadırlarından fırlayan ******
başlıyordu. Adamı uzaktan erat hazırlıksız yakalanmış, uykulu
seçememişti. Yanına gelip de gözlerle tüfek başı yapmıştı. Yarım Adam yoğurt tasını dökmemeye
konuşmaya başlayınca tanıyabilmişti. saat kadar çarpıştılar. İhsan sol dikkat ederek neşeli çocuk
Şimdi yanılmış olmayı istiyordu. “O” kolundan fena yaralanmıştı. Onlarca adımlarıyla eve doğru yürümeye
olmasın diye içinden dualar ediyordu. ölü verip sağ kalanların önemli bir koyuldu. İhsan hiç acele etmeden
İri burnunun tuhaf şeklini, gözündeki kısmı da yaralanınca teslim olmak elini beline soktu. Revolverin namlusu
sarı halkayı yakından görünce emin zorunda kaldılar. güneşin altında şavkıyordu. İki el
olmuştu. Yüzbaşı Haydar Bey… Asıl iç acıtıcı gerçek o zaman silah sesi duyuldu. Yol boyunda
Yüzbaşı Haydar Bey… Yüzbaşı anlaşıldı. İngiliz askerleri alaylı sıralı çınarlarda tüneyen uykulu
Haydar...Kulakları çınlamaya, ağzının bakışlarla baskını gerçekleştiren kargalar korkuyla kanatlandı.
içi bir tuhaf uyuşmaya başlamıştı. Arap çetesinin arkasında yürüyordu. Sarhoşluğa yenik düşmüş hovardalar
Yoğurt tavasına dalgın dalgın Ölüleri sağ kalanlara toplatıp yataklarından fırlayıp donlarını
bakarken yeniden Hicaz cephesine gömdürdüler. Yüzbaşı Haydar çekiştirerek pencerelere hücum
gitti. ettiler. Rum kadınlar, az ileride yatan
Bey ne ölülerin arasında ne de uzun boylu adamın boynundan
****** sağ kalanların içindeydi. Kaçmıştı süzülen kanları görünce ah vah
komutan, askerlerini düşmana etmeye başladılar. Çok geçmeden
1. Kuvve-i Mürettebe Komutanlığı
emrinde çarpışıyorlardı. Hicaz teslim edip kaçmıştı. O gece onu nereden öttürüldüğü belli olmayan
Demiryolu’nu korumak için öldürmeye yemin etti. Esaret altında bekçi düdükleri ortalığı velveleye
görevlendirilmişlerdi. Arap kabileleri geçirdiği üç sene boyunca Mısır verdi. İhsan sımsıcak kaldırım taşının
giderek küstahlaşıyor, İngiliz mahpushanelerinde her gece aynı üzerine oturup yoğurt kaşıklamaya
askerleriyle bir olup demiryoluna kâbusu gördü. koyuldu. Bunun, ömrü boyunca
baskınlar düzenliyordu. Çarpışan ****** yediği en lezzetli yoğurt olduğuna
106 neferden biri de İhsan Ağa, “Komutan büyük bir hamamdaydı. yemin edebilirdi. Gözlerini mutlulukla
onbaşı İhsan’dı. O gece olanları Yüzbaşı Haydar, ölen arkadaşlarının kapatıp toprağa ve güneşe teslim
daha sonraki mahpusluk yılları kanlarını tas tas dökerek göbek oldu.
boyunca gördüğü rüyalarda yeniden taşında
yaşamıştı.
yıkanıyordu.
Çölün kavurucu sıcağının ardından Sonra
gece ayazı çıkmıştı. Nöbet sırası soğukluğa
İhsan’la Ekrem’e gelmişti. Otuz arşın geçip
arayla mevzilendikleri siperin ardında
kulaklarını bir çöl faresi kadar
hassas, dikkatlerini sıcak kumların
üzerinden kayarak yaklaşacak sinsi
adımları duymaya vermiş, düşmanı
bekliyorlardı. Sigarasını ateşlemek
için ne kadar uğraşsa da çakmağın
fitilini bir türlü ateşleyemedi. Ekrem’e
seslenmek zorundaydı; güçlükle
duyulacak bir fısıltıyla seslendi:
hekimcebakis.org 11