Page 82 - Hekimce Bakış Dergisi 102. Sayı
P. 82

ÖYLELİ


                                                                                  ŞEYLER







                                                      Dr. Şule AKKÖSE AYDIN |  akkose@uludag.edu.tr




               SAHNENİN İÇİNDEKİLER


               Alkışların inlettiği sahnelerden,   -Ona bir sürü ıvır zıvır verdin   -Hey yaşlı adam, evine dön,
               şizofreni tedavisi yapılan      baba, bir ev, Avrupa seyahati,   öleceksin bu fırtınada.
               gösterişli bir bakımevine geldim,   mücevher, ona bunları verdin,
                                                                                Uğuldayın rüzgarlar, uğuldayın!
               ne hayat ama. Uzun zamandır     sevgini değil.
               beraberim onlarla, tam kırk                                     Hey yaşlı adam, evine dön ve
                                               “Brick, ah! Brick, sen de zavallı
               beş sene oldu. Altmış iki yaşına                                kızlarının hayır dualarını iste,
                                               alkoliğin tekisin”
               girdim. Bırakın artık peşimi ne                                 İşte kölenizim artık, zavallı,
               olur! Gencecik bir delikanlıydım   Dışarıdan sesler geliyor,    düşkün, dermansız ve hor
               tanıştığımızda, ilk defa Keşanlı   saatlerdir odamdan çıkmadım.   görülen bir ihtiyarım.
               Ali’nin provasında girmiştiniz   “Kim o? Kimsiniz?”
                                                                               “Hiç merhamet dileme Lear,
               kafamın içine. Usandım. Gündüz   -Kim miyim? Ben kim miyim?
               fısıltılarınız kulaklarımda, gece   Ben tarihinde 125 devlet, 16   kendin ettin”
               yüzleriniz düşlerimde. Susun    imparatorluk kurmuş..           Bu sefer de bahçeden sesler
               lütfen, biraz huzur verin, ama ne                               geliyor. Perdeyi aralayıp bahçeye
                                               “Aman Tanrım! Kapıma
               mümkün..                                                        bakıyorum. Hahaaa, çok
                                               dayanmışlar”                    eğlenceli, karşı bloktaki ihtiyar
               Önce Stanley’in kükremesi
                                               -Ben dünyaya boyun eğdirmiş,    bunağın varisleri yine birbirine
               patlıyor kulaklarımda:
                                               ben öldüğünde dirilmiş, ben     girmiş. Büyük kızı bağırıyor:
               -Stella, Stella yemeğim nerede?   korkusundan binlerce kilometre
               Şu lanet olası ablana da söyle   duvar örülmüş, ben karadan     Yasayı çiğniyorsunuz, ziyaret
               ağlamayı kessin!                gemiler yürütmüş, çağ açıp çağ   edemezsiniz, giremezsiniz, diye.

               Hep nefret ettim Stanley’den,   kapatmış..                      -Bilirsiniz nedir kanun?
                                                                               Gördünüz kurs? Aldınız
               kahrolası bir ayyaş.            “Sus münasebetsiz defol, çapsız,
                                                                               büyüklerinizden sıkı terbiye?
               Sonra Brick’in ağlamaklı,       ucuz kahraman seni. Biraz       Almadınız. Bilmezsiniz nedir
               yaltaklanan sesini duyuyorum:   sessizlik istiyorum sadece yaşlı   kanun, disiplin, kurs hem de.
                                               bir adamım ben”
                                                                               Konuşursunuz haminnem gibi.






                82  hekimcebakis.org
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87