Page 44 - Hekimce Bakış Dergisi 74. Sayı
P. 44

kültür / sanat  42





                “Ben ac›kt›m, yeme¤e gidiyorum,  ya da yata¤a yat›p beyaz kürklü kad›n›
                gelecek misin sen de?” diye seslendi  ve Karadenizliyi sabaha kadar dövmek
                Yakup’a. Yok, o bir süre daha kayacak  aras›nda bir süre karars›z kald› ama
                sonra da ‹smetlerle beraber sinemaya  onlar› filmden sonra da dövebilece¤ini  On üç Mart iki bin on Cumartesi gününde
                gidecekti. “Bu havada sinemaya gidilir  düflünerek, masadan kalkan ‹smet’e  Bu coflkulu salonda hat›ralar önünde
                mi o¤lum? Kantinde masa tenisi   bilet talebini an›msatt›. Yemekten sonra  Topland›k altm›fl›nc› y›l aflk›na gururla
                oynayal›m” dedi. Hay›r zaten yurdun  onlarla odada buluflur, beraber filme  Bursa Tabip Odas› sayesinde huzurla.
                sinemas›ndayd› film, d›flar›      giderlerdi. Anlafl›ld›, ayr›l›nd›. Daha 20
                ç›k›lmayacakt›… Yurtta film seyretmek  dakika vard› filme, yani kantinde yemek  Mutlu bir hazla Ya Rab bugüne kimleri
                e¤lenceli olabiliyordu. ‹flletmeci 8. s›n›f  sonras› bir çay keyfine bu so¤ukta  gördüm
                uvertür filmler getiriyordu, filmin  kimse hay›r diyemezdi. Çay›n hemen  Altm›fl y›l evvelki o hat›ralara döndüm
                parçalar› kar›fl›yor, araya eski filmlerden  ard›ndan h›zla odaya se¤irtti. Çay  Gördüm gençli¤in nas›l sarar›p soldu¤unu
                fragmanlar giriyor, oluflan durumun  tahmininden s›cak, zaman        Heyhat! Baz›lar›n›n da türap oldu¤unu.
                saçmal›¤›na gülüyordun. Hatta bir  hedefledi¤inden h›zl›yd›. Odaya
                keresinde Türkçe alt yaz›l› bir filmin  vard›¤›nda Yakup ve ‹smet’i kendini  Bu zevkle gülümseyen genç resimlere
                ikinci yar›s›nda Türkçe dublaj olmas›,  bekler ve sinirli buldu. Üç dakika vard›  bakt›m
                herkesin oyuncular›n dil ö¤renmedeki  filmin bafllamas›na, üstelik de bileti  Bir de ak pak saçlarla yorgun yüzlere bakt›m
                yeteneklerine kahkahalarla gülmesine  birilerine siparifl etmifllerdi. Adamlar  Ey kader! O güzelim y›llar› sen ne yapt›n
                yol açm›flt›… Sonra meflhur Malkoço¤lu  giriflte bekleyecekler, bunlar gelmezse  Lakin ne flükre reva hat›ralar b›rakt›n.
                filmleri… Cüneyt Ark›n görüntüye  sat›p gireceklerdi. Koflmaya baflland›.
                girdi¤inde herkesin delice alk›fllayarak  Yetiflilirdi can›m, pani¤e gerek yoktu.  Nerede gönülleri mest eden güzellikler
                çocuklu¤unu an›msamas› ve filmlerin  Gel gelelim yollar buz, merdivenler ayna  Kalpleri dilflad eden efsunkar özellikler
                absürd ötesi hatalar›… Bir de bugün  gibiydi. Koflmak olanakl› de¤ildi. Koflu  Yaz›k ki flimdi ço¤u hofl birer kadid olmufl
                yaflanan onca tats›zl›ktan sonra…  karla kapl› çimlere yöneldi. Buradan  O güzelim yüzler hep k›r›fl›klarla dolmufl
                Neden olmas›n? “Tamam, bana da bilet  rahat koflulabiliyordu. Ama merdivenin
                al›n, ben paras›n› veririm” dedi ve  yan›ndan, dört basamak, yaklafl›k elli
                yemekhaneye do¤ru çok dikkatli   santimlik bir yüksekli¤i atlamak   Simsiyah saçlar gayri hep aklarla dolsa da
                ad›mlarla yürümeye bafllad›. Kayanlar  gerekliydi. Önce Yakup atlad› ard›ndan  Nazenin güler yüzler birer birer solsa da
                nedeniyle e¤imli zemin cam gibi parl›yor  Serkan. Aya¤›n›n alt›nda buz tutmufl  Çileli t›p yolunda biz erenlerden olduk
                ve Serkan’›n ayakta durmas›n›    tafl› hissetmesi, ayak bile¤inin bir dikiz  Tababet aflk›na gönül verenlerden olduk.
                zorlaflt›r›yordu. Az önce kendisinin de  aynas› gibi burkularak dönmesi,
                kaymaya çabalad›¤›n› unutarak ve olas›  düflmesi ve ‹smet’in duramay›p onun  Umutlarla okuduk biz T›p Fakültesi’nde
                bir k›skançl›kla, düflüncesizlere  üstüne düflmesi yaln›zca üç saniye  Dünya cenneti olan ‹stanbul Beldesi’nde
                söylendi. Çocuk gibi ne zevk al›rlard›  sürdü. A¤r›s› o kadar fliddetliydi ki,  Bin bir meflakkat sonu çok flükür hekim
                ki böyle kaymaktan? ‹ki kayd›n yeter,  “bafl›n› vermeyen asker” kararl›l›¤›nda  olduk
                git dersine çal›fl. Bak yürüyemez olduk  kalkmaya çal›flmas›na karfl›n  O irfan dergah›nda kavrulup hazla dolduk.
                adam gibi. Ya flu merdivenden nas›l  beceremedi. Arkadafllar› bir gözleri
                inmeli? Allahs›zlar, merdivene de,  saatte, Serkan’›n ayakkab›s›n› ç›kart›p  Girdik T›p kadrosuna biz aflk ile meflk ile
                rampadan kayar gibi e¤im yapm›fllar…  aya¤›n› kontrol ettiler. Ne de olsa hepsi  Biz makam-› tabiban çalar›z pür zevk ile
                Merdivenin kenar k›s›mlar›ndaki karl›  t›p fakültesi 2. s›n›f ö¤rencisi idiler.  Lakin fas›llar birdir yurdun her köflesinde
                bölgeye basarak indi, hepi topu dört  “Tamam, k›r›k ç›k›k yok! Hadi kalk  Vatan sevgisi yatan bizlerin sinesinde.
                basamak ama insan korkuyor tabii.  bakal›m”. ‹smet’le Yakup koluna girdiler,
                Dikkatli inmeli, hayat›n ilk kez k›z  Serkan’› uçurarak, onlar koflarak sinema  Hasret kalsak da gayr› hayal olan y›llara
                arkadafl yap›lm›fl bu döneminde bir  salonunun önüne geldiler. Arkadafllar›  Bazen nefl’e ile bazen gamla geçen anlar
                kazaya meydan verilmemeli. Zaten olan  vefal› ç›km›fl onlar› beklemifllerdi ama  Çok flükür Ya Rab bizler tabiban olduk
                olmufl bugün, k›z›n yan›nda karizma  içerde de gelecek film görüntüleri  Biz karundan da zengin birer gariban olduk.
                hasar görmüfl (bak yine laz geldi  bitmek üzereydi. Serkan’›n gözleri bir
                akl›na), bir de “karda kay›p düfltüm,  ufak rak› içti¤i zamanki gibi dönüyor  ‹bni Sina’d›r bizim pirimiz ve nurumuz
                kaseyi k›rd›m” olmas›n bari. Kazas›z  ama arkadafllar›na seslenecek gücü  Her türlü deva aramaktad›r t›pta konumuz
                belas›z yemekhaneye var›p, kuyru¤a  kendinde bulam›yordu. Hemen halay  Y›llar geçse de sa¤l›k ordusu neferiyiz
                girdi. Filme daha bir saat vard›. Rahatça  ekibi görüntüsüyle içeri girildi ve  Gece gündüz demeden gönülden seferiyiz.
                yetiflirdi…                       yerleflildi. Serkan ayak bile¤indeki
                                                 k›r›¤›n a¤r›s›ndan bay›ld›¤›nda, filmin  Belki bu son fas›ld›r biz hasret kalaca¤›z
                Yemekhanede Ayhan ve ‹smet’le    ad› da beyaz perdede okunuyordu.   Belki de daha nice y›llar buluflaca¤›z
                karfl›laflt›. Onlar yemeklerini bitirmek  *A¤r› Da¤› Efsanesi, Yaflar Kemal’in  Teflekkürler Tabip Odas› Yönetimi’ne
                üzereydiler ama bir süre Serkan’la  ayn› adl› roman›ndan 1975 y›l›nda  Sunduklar› taltif ve takdirin önemine
                oturdular. Bu geceki film öyle abuk  Yönetmen Metin Erksan’›n
                sabuk bir fley de¤ilmifl. Sanat filmiymifl.  senaryolaflt›rmas› ve yönetimiyle beyaz  Teflekkürler.....
                Ödül falan alm›fl, ama ad›n› bilen yoktu.  perdeye aktar›ld›. Film 1976 y›l›nda,
                Bilet almaya gidince ö¤reneceklerdi.  Antalya Alt›n Portakal Film Festivali’nde  Dr. Galip UZUNCA
                Serkan, bu s›k›c› sanat filmine gitmek  “En ‹yi Görüntü Yönetmeni” ödülü ald›.
   39   40   41   42   43   44   45   46   47