Page 44 - Hekimce Bakış Dergisi 91. Sayı
P. 44

NE DARBE NE DİKTA                             düşen ve düşmanlaşan AKP ve Cemaat, birbirini yok
                                                               etmeye çalıştıkları bu süreçte halkımıza yine büyük
              DEMOKRATİK TÜRKİYE                               bedeller ödetmişlerdir. Ortaklıkları süresince memleketi
                                                               birlikte felakete sürüklediler. Cemaat kanlı darbe girişimiyle
                          03 Ağustos 2016                      ülkede karanlık bir rejim kurmak isterken, iktidar ise 3 ay
                                                               süreyle  ilan edilen  OHAL  ile bunu  keyfi uygulamalar  ile
        Oda’mızın da içinde yer aldığı Bursa Demokrasi Güçleri   otoriter bir rejime dönüştürmeye çalışmaktadır.
        03 Ağustos 2016 tarihinde saat 18.00 de BAOB Özgürlük
        ve Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.       Bizler, bütün bu olan bitenlere rağmen, insan hakları,
                                                               hukukun üstünlüğü, özgürlük, eşitlik, laiklik, toplumsal
                                                               cinsiyet eşitliği, dayanışma, barışçı ve adil bir dünya,
        BASINA VE KAMUOYUNA
                                                               emeğin yüceliği, doğanın ve çevrenin korunması ile
                                                               çoğulcu ve katılımcı demokrasi değerlerini benimsiyoruz.
        Türkiye, 15  Temmuz gecesi, ülkeyi daha da büyük bir
        karanlığa sürükleyecek olan kanlı bir darbe girişimine   Bursa’da yaşayan ve yukarıda sıraladığımız değerleri
        sahne oldu.                                            benimseyen bizler, demokrasinin işlerliğine katkıda
                                                               bulunmak amacıyla bir araya geldik ve Bursa kamuoyuna
        Türkiye tarihinde derin izler bırakan darbelerin acısını   sesleniyoruz:
        derinden yaşamış olan bizler, ülkenin geleceğinin tanklarla
        sokaklar kuşatılarak, Meclis bombalanarak, halka kurşun   1. Darbenin engellenmesi demokrasinin önemli bir
        sıkılarak tayin edilmesini asla kabul etmiyoruz. Darbelere   kazanımıdır ancak darbe girişimlerini önlemenin temel
        hayır diyoruz. Her türlü darbeye karşı olduğumuzu,     yolu demokrasinin işlerlik kazanmasından  geçmektedir.
                                                               Darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL uygulamasıyla
        yalnızca darbelere değil, ülkemizde güçlü bir demokrasinin   demokratik  hak  ve  özgürlükler  zarar  görmektedir.
        işlemesine engel olabilecek her türlü girişime karşı   OHAL  ile, Meclis  devre dışı  bırakılmakta,  yeni bir  darbe
        olduğumuzu belirtiyoruz. Darbelere karşı duran, her türlü   rejiminin hukuki zemini oluşturulmaya ve fiili başkanlık
        şiddeti reddeden ve gerçek bir  demokrasiyi savunan    kurumsallaştırılmaya  çalışılmaktadır.  TBMM’de bulunan
        herkesi içtenlikle selamlıyoruz!                       siyasi partilerin tümünün darbeye karşı ortak bir tutumda
                                                               buluştuğu göz önüne alınarak, darbe girişimi sonrasında
                                                               gereksinim   duyulan   demokrasiyi   ve   özgürlükleri
                                                               geliştirecek düzenlemelerin  TBMM tarafından yapılması
                                                               sağlanmalı; OHAL uygulaması derhal sonlandırılmalıdır.

                                                               2. FETÖ/PDY tarafından yapıldığı iddia edilen darbe
                                                               girişimi ayrıntılı olarak araştırılmalı; darbecilerden hesap
                                                               sorulmalıdır. Fethullah Gülen’in 1960’ların sonundan
                                                               itibaren başlayan ve  “Ilımlı İislam” adıyla sinsi biçimde
                                                               topluma dayatılmaya çalışılan şeriatçı örgütlenmesine 12
                                                               Eylül askeri cuntasının zemin hazırladığı, bazı iktidarlarca
                                                               korunup kollandığı, ayrıca birçok kişi ve kurum tarafından
                                                               desteklendiği bilinmektedir. Darbe girişimine yol açacak
                                                               kadar güçlenmesini sağlayan en büyük desteğin AKP
                                                               iktidarları sırasında verildiği göz ardı edilmemelidir. Ulusal/
                                                               uluslararası sorumlular titizlikle belirlenmeli ve bağımsız
                                                               mahkemelerde yargılanmaları sağlanmalıdır.

                                                               3. Darbe  girişiminde  bulunanların  yanı  sıra girişim
                                                               sırasında sokakta işlenen suçlar da araştırılmalı, linç
                                                               ve öldürmelerden sorumlu olanlar tespit edilmeli ve
                                                               yargılanmalıdır.

                                                               4. OHAL yetkilerine dayanarak çok sayıda devlet memuru
                                                               görevden el çektirilmiştir. Yeterince araştırma yapılmadan,
                                                               geçerli kanıtlara dayanmayan ve saydam bir  biçimde
                                                               kişilerin kendilerini ve kamuoyunu tatmin edecek
                                                               açıklamalardan yoksun olarak gerçekleştirilen görevden
                                                               almalar doğru değildir. Demokrasinin  iyi işlediği  hiçbir
                                                               ülkede  “Kurunun yanında yaş da yanar” yaklaşımıyla
                                                               devlet yönetilmez! Suçu sabit olmayan hiçbir kişinin
        Bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz ki; bugüne kadar   ekmeğiyle oynanmamalı, kendisi ve ailesi yoksunluklara
        birlikte yürüdükleri yolda çıkar çatışması sonucu ayrı  terk edilmemelidir.
        44 Hekimce Bakış
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49