Page 54 - Hekimce Bakış Dergisi 91. Sayı
P. 54

ULUSAL YAS, MESLEKİ SORUNLAR,


        VAZİFE...

        SANAT, KÜLTÜR VE HATTA EĞLENCE:

        NEREYE KADAR?









         DR. MURAT DERİN         drimderin@gmail.com

        Kıbrıs  çıkarması,  Türk-Yunan  savaşı, anarşi,  terör,  sağcı-  var. Yaraya sürülen merhem nasıl acı verirse, tedirginlikten
        solcu kutuplaşması, bölünmüş mahalleler, sokakta        taş kesilmiş yüreğimiz kültüre, sanata değince irkiliyor
        öldürülen  insanlar, katliamlar,  ihtilal, dağılan  aileler, yaşı   önce. Oysa o merhem yaraya nüfuz etse daha iyi olacağız
        büyütülüp  asılan  insanlar,  yıllarını  cezaevinde  geçiren   belki. Belki saplandığımız açmazdan çıkacak başımız.
        insanlar, güneydoğuda şehit edilen askerler, katledilen   Tedirgin olduğumuz şeyler her neyse çaresini bulacağız.
        insanlar, cenazeler, tabutlar, yıllarca suçsuz yere hapis   Her  cenazenin  kalktığı  gün  ilahilerden,  nefeslerden,
        yatan askerler, gazeteciler, mülteciler, denizi aşamadan   oratoryolardan,  Türkçe, Kürtçe, Arapça türkülerden
        karaya vuran çocuk cesetleri, şehirlerde patlayan bombalar,   oluşan dev bir dayanışma korosu inletse memleketi
        darbe kalkışması, kurşunlara hedef olan yüzlerce insan,   belki o mermiyi atanlar, bombayı patlatanlar karşı
        devleti hileyle ele geçirmeye kalkışan cemaat, acı, gözyaşı,   operasyonlardan daha büyük bir darbe alacaklar.
        kan....
                                                                Evet müzik lakaytlıktır. Her yer dertle, acıyla doluyken,
        Benim ömrümün yetişebildiğim kısa siyasi tarihi bu.     arapsaçı olmuş bir çok sorun varken şarkınızı söylemeniz,
        Haluk Şahin’in yıllar önce yazdığı bir kitabın adıydı: “Türk   şiirinizi okumanız tepki uyandırır insanlarda. Ama içinden
        Olmak Kolay Değil”, Daha doğrusu bu coğrafyada, bu      çıkılmaz  polemiklerle, sloganlarla, zaman  kaybından
        siyasi iklimde olmak kolay değil. İnsanlık tarihi boyunca   başka bir şey olmayan söylemlerle, siyasi dedikodularla
        suların durulmadığı Anadolu topraklarında yaşıyor olmak   kaynayan düşmanlık kazanına bir odun daha atmaktansa
        bir  yana,  kimliğini,  ne olduğunu tanımlayamamış  bir   bırakın  birileri  konserlerini  versin,  kültürden,  sanattan
        toplumun bireyi olmanın bir neticesi bu. Altyapımızda   bahsetsin paylaşımlarında.
        tedirginlik  var  bizim.  Kıyafetimizde  bir  takım  renkler  bir
        araya gelmişse tedirgin oluyoruz, okuduğumuz gazeteden   Memleketin içinde bulunduğu durumu gerekçe gösterip
        tedirgin oluyoruz, iki cümleyi bir araya getirirken tedirgin
        oluyoruz, söylediğimiz şarkıdan, giydiğimiz markadan,   konserlerin iptal edilmesi, terörden, kandan, acıdan
        satın aldığımız çikolatadan, yağdan bile tedirgin oluyoruz.   beslenenlerin ekmeğine yağ sürecektir. Üstelik iki
        Yaftalar hazır; vatan haini, faşist, bölücü, dinci, şucu, bucu...  yüzlülüktür bu. Konser veren ve konser izlemeye gelen
        Ağzınızdan bir söz kapıp yapıştırmak için fırsat bekliyorlar.   kişiler memleketin o günkü haline duyarsız kişiler midir
        Muhafazakar, gelenekçi, tutucu olanımız da böyle, aydın,   yani? Repertuar ağırlaştırılabilir. O konser ve o konserin
        demokrat, seküler olanımız da.                          oluşturduğu birliktelik olumlu bir motivasyona da sebep
                                                                olabilir  ama konser nasıl  iptal  edilir  anlamıyorum?
        Tedirgin  görünmezseniz  suçlusunuz  bir  de.  Duyarsız   Üstelik konserlerin çoğu eğlence amaçlı değildir. Bir
        olmakla suçlanıyorsunuz bu sefer. Ortalıkta kan, gözyaşı   kitap okumak, bir film izlemek gibidir bir konseri takip
        ve bu kadar tehlike varken bilimden, sanattan bahsetmek   etmek. Öte yandan toplumun her türlü eğlence ve keyif
        hakaret gibi geliyor herkese. Hele sanat ve hele de müzik.   yolları sonuna kadar açık. Televizyonda sulu yerli diziler,
        Yakalasalar neredeyse linç edecekler. Her gün cenazeler   sörvayvırlar, yarışma programları tam gaz devam ediyor.
        kalkarken siz nasıl konser verirsiniz? Nasıl şarkı söylersiniz?   Sinemalarda Hababam Sınıfı’nı Oscar’a aday gösterecek
        Nasıl saz çalarsınız?                                   ucuz yerli komedi filmlerine bilet bulunmuyor. Düğünler,
                                                                dernekler, kutlamalar gırla gidiyor. Restoranlarda, barlarda,
        Benim teşhisim son derece net. Bizim müziğe, edebiyata,   çay  bahçelerinde,  evlerde  muhabbetin,  kahkahanın  bini
        felsefeye, resime, düşünceye, bilime, kültüre ihtiyacımız   bir para.



        54 Hekimce Bakış
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59