Page 58 - Hekimce Bakış Dergisi 91. Sayı
P. 58
Önce ilaç üretilmeliydi. Sonra ilaç satıcıları, sonra müessesesinin erdemlerini, bunun karlı ve tatlı bir kazanç
hastaneler, sonra, evet evet sonra doktorlar üretilmeliydi. kapısı olduğunu anlatan medya haberleri yapıldı ardı
Yapılanın tüm insanlığa yararlı olduğuna herkes ardına. Avukatların doymak bilmeyen iştahları bu yönde
inandırılmalıydı. Öyle de yapıldı. Doktorlara ayrıcalıklı kabartıldı. Sigorta şirketleri bu yolla doktorlardan aldığı
insanlar oldukları fikri pompalandı yüzyıllarca. Hastalar primlere insafsız zamlar eklemeye başladı. Hastaların
da buna inandırıldı. Doktor “kutsal”dı hala. Ama tedavileri dikkati alınan ücretlerin fahişliği ile ilgilenmelerini önlemek
kutsal olmaktan çıkmıştı artık. Sonuçları irdeleniyor, için doktorların eylemini sorgulamaya yönlendirilmişti.
başarılı olup olmadıkları tartışılıyordu kamuoyunda. Hain kurt kocaman çirkin burnunu da, sivri dişlerini de,
Hastalık hala çok, doktor hala azdı. Kapitalizm bu kıllı kulaklarını da saklamaktan çekinmiyordu artık.
arz-talep dengesinin bir süre böyle devam etmesine
ses çıkarmadı. Doktorlar giderek zenginleşirken, ilaç Bir zamanların “kutsal hazine avcısı” doktorluk mesleği
firmaları onlardan fazla zenginleşti. Bir zaman sonra hızla değer yitirdi. Artık doktorlar kapitalizm canavarının
şeytanın aklına “sigortacılık” denen icat geldi. Öyle ya, elinde oyuncak olmuştu. Hukuk, iktisat, sosyoloji, basın,
“bir koyundan bir değil iki post çıkartmazsam bana da aklınıza gelen ne kadar kavram varsa hepsini kendi
Makyavelli demesinler” demişti ataları. Üretilen mal bir de çıkarları için kullanmada ahlaksız bir hırsızdan farksız
sigortalanıyordu artık. Malı alırken ayrı para, korumak için davranan canavar, doktorlu da maskara etmişti sonunda.
ayrı para ödenecekti bundan kelli. İlahlar böyle istiyordu.
Doktorlar için çanlar kulakları sağır edecek şekilde çalmaya Emekliliğini geçirdiği sahil kasabasında, deniz gören evinin
başlamıştı artık. Sağlık hizmetleri sigortalanmaya başladı. verandasında oturan yaşlı meslektaşımı düşünüyorum.
İnsanlığı ilgilendiren bu kadar önemli bir sektör şahısların Bir yandan sallanan koltuğundan gelen gıcırtıya kafasını
keyfiyetine bırakılamayacak kadar önemlidir diyordu takıp, bir yandan da birasını soğuk tutmanın yöntemini
baronlar. Sağlık kamuya da emanet edilmemeliydi. Zaten ararken genç meslektaşlarının düşürüldüğü durumu
kamu adına sağlığı yöneten politikacılar da onların işçisi sorguluyor mudur dersiniz? Hiç sanmam.
değil miydi? Hiç itiraz etmediler. “Sağlıkta özelleşme” diye
cafcaflı bir isim bulundu alelacele. Kırmızı şapkalı kızı yine kırmızı şapkalı başka kızlar
kurtaracak dostlarım. Ormandan yalnız başlarına değil,
Doktorların kazançları gözlerine batmıştı baronların. hep birlikte “halk otobüs”lerine binerek geçmeliler bundan
Her ülkede farklı yasalar çıkarıldı. Özel hastanecilik hızla sonra. Tehlike hiç olmadığı kadar büyük, hiç olmadığı
yaygınlaştırıldı. Önce devletin kasasına el uzatılmayarak kadar acımasız ve dehşetli. Bir araya gelmek, birlikte
halkın iştahı kabartıldı. Sonra kamu kaynakları özel yürümek, birlikte direnmekten başka çözüm yolumuz
hastanelerin emrine verildi. Artık doktorlar da üretim kalmadı. Çağımızın hastalığı “ bireysel çözüm bulma”
çarkı içindeki diğer “ara mal” lar gibi alınıp satılan bir meta saplantısından kurtulmak zorundayız. Sistemin dayattığı
haline gelmişti. İşveren ne derse o olacaktı bundan böyle. bir aldatmacadır bireysellik martavalı. “Sosyalleşmek” her
Doktor ne kadar fazla para kazandırırsa sahibi de o kadar zaman ilaçtı, yine öyle olacak. Meslek örgütlerinize sahip
mutlu olacaktı. çıkınız. İlk başta söylemem gereken sözü sona sakladım. “
Allah kimseyi örgütsüz bırakmasın”. Sağlıcakla kalın.
Bir süre sonra hastalara “doktordan şikayetçi olma”
58 Hekimce Bakış

