Page 56 - Hekimce Bakış Dergisi 93. Sayı
P. 56
Gürcüler şaraplarıyla övünmeyi çok seviyorlar, haklılar
çünkü şarap ihracatı önemli bir gelir kapısı.Örneğin
türkiyenin yıllık ihracatı 11 milyon dolar iken Gürcistanın
180 milyon. Yunanistanın 83 Bulgaristanında 55 milyon
dolarlık dış satım yaptığına bakarsak ne kadar ezik bir
durumda olduğumuzu anlarız. Ha diyeceksiniz ki onlar
hıristiyan biz müslümanız belki bu etkendir. Hiç de öyle
değil, mesela malezya yılda 50 milyon dolardan fazla
şarap ihraç ediyormuş. Şarapcılık teşvik edilir ağır vergi
yükü hafiletilirse türkiyenin bu rakamlara yaklaşmaması
için hiç bir sebep yok.
Şarap yapımının günümüzden 8000-9000 yıl öncesine
uzanan, tarihteki en eski izlerine bugünkü Gürcistan’da
rastlanmış. kafkasya’dan aşağıya, oradan orta Doğu’ya
doğru yavaş yavaş yayılmış. Şarabı mısır’a ve tüm akdeniz
havzasına yayanlarsa büyük ölçüde Fenikeliler olmuş. Bu
sebepten dolayı Yunan tanrısı Dionysos un Gürcü olduğu
geyiğini duyarsanır sakın şaşırmayın.
Gürcistan da öğrendiğimiz bir detay ise hiç bir Gürcü nün
şişe şarabı içmediği oldu. Evde yapılmış açık şarap tercih
edilirmiş. Bu bilgiden sonra restorantlarda dikkat ettik
hemen hemen hepsi karafta açık şarap söylüyorlardı. Biz
de ev şaraplarını bir kaç kez tattık ve memnun kaldık. sıkılan üzüm suyu toprağa gömülü büyük küplerde
fermentasyona bırakılıp daha sonra su kabağından
kakhetiye yolculuğumuz 2 saat sürdü tepelere tırmandık yapılan büyük kepçelerle dışarı alınırmış. su kabağının
indik arada ineklerin otladığı yaylalarda mola verdik, bizim alameti farikası ise şarabın tadını değiştirmemesiymiş.
karadenizin coğrafi yapısına çok benzer olan bölgede Bir de Gürcüler hayvan boynuzundan yada topraktan
denizin uzak olması ve toprağın yapısı sebebi ile üzüm yapılan kadehlerden içerlermiş şarabı. ama kadeh bir kez
bağları epey fazla. Doğal olarakta şarap yapımı da. Eskiden kaldırıldımı maçoluğun şanından mıdır artık bilmiyorum
ayakları ile üzümün suyunu çıkaran Gürcüler sovyet dibini görmek adettenmiş.
döneminde makinaya dönmüşler.Fakat bu da şarabın
kalitesini bozmuş. İlk olarak tsindali de ünlü bir Gürcü ailesi olan
Chavchavadzelere ait villaya gidiyoruz. Ünlü bilim
adamları, askerler, şairler ve devlet adaları çıkarmış,
Gürcistanın siyasi ve kültürel tarihine etki etmiş ailenin
evinde yüzyıldan fazladır kullanılan eşyalar sergileniyor.
Devasa bahçesi ve şarap mahzeniyle en önemlisi de aslına
uygun restorasyonuyla görülmeye değer.
İkinci durağımız alazani vadisinin muhteşem manzarasına
karşı hala ayakta duran kale surları, dar sokakları ve kırmızı
çatılı küçük evleriyle dikkat çeken sighnaghi. Şehir yüzyıllar
önce Pers saldırılarına karşı korunmak için inşa edilmiş.
aşk şehri olarak da anılan bu kasabaya günümüzde bir
çok çift evlenmek için geliyormuş.
son olarak Bodbe de st nino manastırındayız. Gürcistana
hıristiyanlığı getiren kapadokyalı nino nun son
durağı burası olmuş ve kalıntıları da manastırın içinde
gömülüymüş. Dünyada hristiyanlığı kabul eden ilk ülke
olan Gürcistanın önemli Haç mekanlarından birisi olan
manastırda ninoya dua eden inananlar bunun karşılığında
sağlık ve kudret kazanmaktaymışlar.
56 Hekimce Bakış

