Page 71 - Hekimce Bakış Dergisi 96. Sayı
P. 71
Hakikat sonrası aslında postmodern dünyanın taşıyıcısına dönüşüyor. Bu da İtalyan sosyalist düşünür
sonucudur. Aydınlanma çağının rasyonalizmine Gramsci’nin ‘’ilkel sağduyu’’ olarak tanımladığı dogmatik
tepki olarak akıl ve bilginin yerini duygu ve öznel ve tutucu unsurları güçlendiren bir durum. Sonuç akıl ve
duyumsamalar almıştır. Gerçeklikle bağlar zayıflamıştır. bilginin aşağılanıp cehaletin kutsandığı topluma gidiş.
Nesnellik artık demode olmuştur: ‘’Özgünlük
dürüstlükten daha önemlidir. Bu tutum, gerçeğin Ralph Keyes, süslenmiş ve gustomuza uygun hale
toplumsal bir inşaya dönüştüğü postmodern getirilmiş ‘’gerçeğe’’ gerçeğin kendisinden daha
düşünceye kolayca sızdı; buna daha sonra yararlı çok inanma eğiliminde olduğumuzu savlıyor:
mitlerin kısır gerçeklerden daha anlamlı olduğuna ‘’Hakikat sonrasının öğretisine göre yaratıcı veri
dair New Age düsturu da eklendi. Bu entellektüel manipülasyonu bizi tek bir doğrunun ötesine,
ortamda gerçeği gizleme neredeyse övülüyordu. anlatısal gerçeğin dünyasına taşır. Süslenmiş bilgiler
Bir postmoderniste göre geçeği söylemeyi fazla ruhen doğru, böylece gerçeğin kendisinden daha
ciddiye almak psikolojik bir bozukluğun, bir tür dilsel doğru olabilir. Bu entellektüel bakış açısından aynı
anoreksinin işaretidir.’’ anda iki karşıt fikri benimseme modasıdır. Hantal
doğruluğun lirik uydurmacalara göre daha düşük
bir gerçeklik düzeyi olarak kabul edildiği bir tür çifte
ahlak anlayışına yolaçar.’’
Hakikat Sonrası Çağ kitabı Keyes’in dürüstlüğün
çöküşünü irdelediği dürüstlüğün ötesinde bölümü
ile başlıyor. Yalanın tarihçesiyle devam ediyor ve
yalan söyme dürtüsünün psikolopatolojisini tartışıyor.
Politikacılardan gazetecilere, rol modellerinden
terapistlere uzanan bir yelpazede yalanı kolaylaştıran
toplumsal unsurların rolünü irdeliyor. Yalancıların
şahı narsisistik kişilerin doymak bilmez dikkat çekme
arzusunun onları gündemde tutmaya devam edeceğini
düşündükleri için doğru, yanlış dağarcıklarında ne varsa
söylemelerine yolaçtığını belirtiyor.
Çoğunluğun inandığı bir şeyin ya da sanal kaynaklardan
(internet tanrısından mesela) yayılan bilginin gerçek
Keyes yalanın bunca yaygın ve kabul edilebilir olmasının
olduğunu kabul etmek, sorgulamamak çağın hastalığı.
sonuçlarını da tartışıyor. Yalana hoşgörü kuşkuculuğun
Post-truth kavramını savunanlar buna en iyi örneğin
yaygınlaşmasına yolaçmıştır. Aldatmanın kendisi kadar
BREXİT oylaması olduğunu söylüyor: İngilizler, Avrupa
kötü olan sürekli aldatıldığımız duygusudur. Gerçeğin
Birliğinden çıkarlarsa haftada 435 milyon doların
etrafında dolanmanın bedeli toplumların akılcı ve
kendilerine kalacağı yalanına inanmışlardı.
bilimsel olandan uzaklaşmalarıdır. Sonrasında moral,
ekonomik ve çevresel bir yıkım kaçınılmaz olur.
Bu hakikat sonrası duruma neden geldik? Ekonomistler
kapitalizmin bu son krizinde gelir dağılımındaki makasın Kitapta yer alan siyaset felsefecisi Hannah Arendt’ten
çok açıldığını, neoliberal politikaların bu eşitsizliği iyimser olmamız gerektiğini düşündüren bir alıntıyla
pekiştirdiğini söylüyor. Artık yoksulluk ve belirsizliğin noktalayalım: ‘’Yalanın ters etki yapacağı bir nokta
hayaleti tüm dünyayı dolaşıyor. Bu iklimde yeni bir herzaman gelir. Bu noktaya yalanların muhatabı
paradoks yeşeriyor: Enformasyonun teknik olanaklarla olan kitle hayatta kalabilmek için hakikatle yalan
hızla geliştiği günümüz dünyasında post-truth parlıyor. arasındaki ayırt edici çizgiyi tamamen gözardı etmeye
Sosyal ağlar yalan ve uydurma haberlerin en önemli zorlandığında ulaşılır.’’
Hekimce Bakış 71

