Page 43 - Hekimce Bakış Dergisi 102. Sayı
P. 43

hayat tam normale dönmese de,   endişeye bıraktı.
               içinde bulunduğumuz şartlara    Acaba çift maske mi
               uyum sağlamıştı. Bize de bunlara   taksak? Yoksa N95
               güvenip uçak biletlerimizi almak   mi? Yok yok N95
               kaldı.                          üstüne cerrahi mi?
                                               derken uçağa bindik.
               En son 2019 Aralıkta uçağa
                                               Koltuğa oturunca bir
               bindiğim düşünülürse, cep
                                               rahatlama olmadı
               telefonu uygulamasından bilet
                                               desem yalan söylerim.
               almak bile heyecanlandırmadı
                                               Demirden korksak
               desem yalan söylemiş olurum.
                                               uçağa binmezdik
               Biletler de tamam olunca artık
                                               değil mi? “Bindik bir
               sadece beklemek kalıyordu.
                                               alamete gidiyoruz
               Ancak beklerken Karadeniz
                                               kıyamete” deyip, saldık
               bölgesinde başka felaketler
                                               kendimizi var olmanın
               olmaya başladı. Sel, heyelan,
                                               dayanılmaz hafifliğinin
               fırtına derken birkaç arkadaş
                                               kollarına.
               “Acaba gitmesek mi?’’ demeye
               başlayınca, ben de film koptu   Trabzon havaalanında
               tabi. ‘’Nuh Tufanı da olsa, beni   bizi bekleyen
               kimse durduramaz!’’ deyip ekibin   minibüsümüze
               geri kalanını rehberimizin de   kendimizi atınca,
               yardımlarıyla ikna edebildim.   tatil havasına girip
                                               maskelerle aramıza
               Zaten bizim işimiz, kıyı kesimiyle                              heykelinin bulunduğu; Ata
                                               biraz mesafe koyduk. Nasılsa biz
               değil, dağların arka tarafındaki                                Tepe’ye çıkıp şehrin manzarasıyla
                                               bizeydik. Herkes aşılı, hatta 4
               yaylalarda idi. Deniz üzerinden                                 günü bitirip, Şavşat’a oradan
                                               kişi hem hastalığı geçirmiş, hem
               gelen yağışın çoğu, denize                                      da otelimize doğru devam ettik.
                                               de aşılıydı. Ne olacaktı değil mi?
               paralel dağ sıralarına vuruyor ve                               Ertesi gün hedefimiz, Arsiyan
                                               Gerçi gezinin sonlarına doğru
               derelerle kıyıya taşınıyordu. En                                yaylası idi.
                                               şoförümüz Ömer’in, henüz aşı
               düz alanlar da dere kenarlarında                                Güne yağmurla başladık.
                                               yaptırmadığını öğrenmek canımız
               olunca, sahil boyundaki                                         Aracımız yağmurun bozduğu
                                               sıksa da, olan olmuştu artık.
               yapılaşmanın yoğunlaştığı bu                                    yayla yollarında, güçlükle
               bölgeler, her sel felaketinde doğal   Sahil yolundan Hopa’ ya kadar   ilerlerken,  yolun bir tarafı
               olarak zarar görüyordu.         gidip, oradan Borçka üzerinden   da uçurumun  kıyısı olunca,
                                               Artvin’e vardık. Artvin’ i görünce;
               Uçuş günü gelip çantaları                                       tedirgin bakışlarımızı fark eden
               hazırlamaya başlayınca, çocuklar   neden Artvinlilerin Bursa’ya göç   şoförümüzün ince şakalarına
               gibi sevinmedik desem yalan     ettiğini anlıyorsunuz. Dağların   maruz kalarak yaylaya ulaştık.
                                               arasında çok zor bir coğrafyaya
               söylemiş olurum. Ancak hava                                     Karadeniz insanının esprili hali ve
                                               kurulmuş. Kentte düz alan yok,
               alanına varıp, çeneye takılmış                                  aklına geleni söylemesi hepimizi
                                               yollar ya yukarı çıkıyor ya da
               maskeli kalabalığı ve iç içe insan                              bir hafta boyunca defalarca
                                               aşağıya iniyor. Devasa Atatürk
               selini görünce, sevincimiz yerini                               gülümsetti.






                                                                                                          43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48