Page 72 - Hekimce Bakış Dergisi 104. Sayı
P. 72
İÇİMİZE
BAKIŞ
Dr. Ömer Levent SOYDİNÇ | leventsoydin@yahoo.ca
NAKİLBEND SOKAKTA BİR SABAH
“Mart kapıdan baktırır kazma hesaplara daldığında hep yaptığı üzüm salkımı gibi dal yaprak
kürek yaktırır derler tamam gibi kaşlarını adamakıllı yukarı sallanmayı umarken üst kattaki
da bu sefer biraz fazla ileri kaldırıp gözünü tavana dikerek Elena Hanım’ı kucağımıza alırız
gitmedin mi Mart kardeşim? dondu kaldı. Neden sonra diye korkuyorum. Gülmeyin,
” Sanki çok yukarıdan, yetkili hatırlamış olacak ki bu defa gülmeyin! Bu köhne apartmanın
bir ağızdan cevap gelecekmiş kaşlarını öfkeyle indirip somurttu. insana ne oyun oynayacağı belli
gibi tavana kulak kabarttı. “Neviser Hanım, Neviser Hanım! olmaz. Ağırlığımı taşımaz da
Odanın ortasına kurulu eski çini Kalkın da Vefa Lisesi Müdür tavan çöker diye aklım çıkıyor.
sobada birkaç saat önce harıl Başmuavini Dursun Karabatak Zavallı kadının yatağı tam
harıl yanan odunlar epeydir ne vaziyette görün bakalım! üzerine denk geliyor lambanın.
suskunluğa gömülmüştü. Ne vardı böyle alelacele çekip Neyse inşallah giderayak
Kalın perdelerin gerisindeki gidecek ha, ne vardı? Sırayı rezil olmam el âleme. Şu yeni
pencerelerde çıt çıkmıyordu. Bir bozmakla hiç iyi etmediniz neşredilmeye başlanan renkli
süre daha bekledi. Mart kardeş doğrusu. Bana kalsa hiç kalasım matbuatın ilk sayfasında bir
ya da her kimse o yetkili ağız, yok hanımefendi, biliyorsunuzdur sabah, ‘Baş Muavin Dursun
konuşmayacaktı anlaşılan. Bu siz de. Lakin münasip bir yol Karabatak Ermeni bir dulla
ömür törpüsü odayı ne zaman bulamıyorum. Dün gece çok koyun koyuna basıldı,’ diye
tutmuştu, ne zaman yerleşmişti, düşündüm bu işi. Ama o kadar manşet olmayalım da”. Kendi
kaç zamandır sıkıntıdan gülünç vaziyetteyim ki, size söylediğine kendi güldü bir uzun
geberiyordu; herkesi, her şeyi gelebilmek için bu berbat zaman.
unutmuştu.
odanın içinde yeterli malzemeyi Keyiflenmişti. Paltosunu
“Zannederim iki sene dolmak temin edemiyorum bir türlü. giymeden önce rahmetli
üzere. Öyle ya, Neviser hanımı İyisi mi birazdan çıkıp kalın bir zevcesinin yıllar önce kendi
gömdüğümüzde zemheri ayazları urgan bakayım nalbur Hasan elleriyle ördüğü kaşkolu askıdan
henüz başlamamıştı. Ondan iki Efendi’den. O değil de, beni asıl alıp özenle boynuna sardı.
ay sonra hayırsız oğlanın kumar tavandan sarkan iptidai elektrik Paltosunu acele etmeden giydi.
borcu yüzünden evde kalan üç lambasının asılı durduğu demir Pabuçlarını aynı özenle fırçaladı.
beş parça eşyayı da Ekim ayında çengel düşündürüyor efendim. Sırları çoktan dökülmüş aynanın
sattığıma göre…” Bir süre, ince Tabureyi tekmeleyip de kurumuş karşısına geçip fötr şapkasının
72 hekimcebakis.org