Page 31 - Hekimce Bakış Dergisi 105. Sayı
P. 31
var. Kalıcı davranış değişikliği. acıyı dayanılmaz kılarken bir kez önceki inançlarına, politik,
Hiçbir acı, hiçbir ölüm; seller, daha anladık ki piyasacı araçlar ahlaki seçimlerine dönmelerini
orman yangınları, iş cinayetleri, ve yöntemler bizi enkazdan kimse beklemesin. Ülke olarak
HES, nükleer, altın madeni çıkaramıyor. Sağlıkta neredeyse depremzedeyiz; bölgedekilerle
ve ille de depremler hiçbir kırk yıldır süren ve son yıllarda bütünleşebilirsek yaralarımızı
şey değişmeden, en akıldışı yıkıcı etkilerini iyice yaşamaya sararız: Ya özgürleştirici bir
bahanelerle gerekçelendirilerek başladığımız ticarileştirme iyileşme ya da örselenmiş bir
süregeldiğine göre, demek ki politikalarının kurbanları olarak hasta olarak kalma hali.”
biz; hiçbir şey öğrenmiyoruz bizler piyasa akılsızlığının, “Gördün mü bak
yaşadıklarımızdan… Peki, piyasa başarısızlığının,
neden ve mümkün mü bu? hırsının ne olduğunu çok iyi Dağılmış pazar yerlerine
Hiçbir şey öğrenmeden, hiç biliyor, tartışıyor, çıkış yolu benziyor memleket”
düşünmeden, değişmeden, arıyoruz. Ancak aynı vicdansız,
yaşayabilir mi insan? Kim bilir acımasız piyasa eli, dili ve aklı Edip Cansever
belki de hiç yaşamıyor bu “yalnız sadece sağlıkta ve eğitimde, Biz yaşatmak için yemin
ve güzel ülke.” Oysa nefes alıp özelleştirilip yok edilen kamusal etmişler elbette yıkım sonrası
veriyoruz işte, bu başımızda mal ve hizmet üretiminde yine yardıma koştuk. Ancak biz
dönüp duran felaketlere değil, afet hallerinde bile aynı sağlıkçılar da çürük olduğu on
katlanıyor olmaya yaşamak acımasızlığı çoktan dayatmış yıllardır belgeli hastanelerde,
denirse! Ne söylense boş gibi bize. Binlerce can kaybının, halkın sağlığı için çalışırken
sanki, her söz eksik, hatta on binlerce canımızın enkaz bile bile öldürüldük. Ancak
ayıplı. Bu acı üstüne gerçekten altında kalmasının nedeni, özgürleştirici iyileşme haline
konuşması gerekenler, umalım planlamanın savsaklanması, inatla taraf oluyoruz. Yardıma,
ki bir gün onlar, dile gelsinler, denetleme dahil tüm kamu dayanışmaya, hayatı yeniden
düşünsünler, konuşsunlar, itiraz hizmetlerinin özelleştirilmesi, kurmaya koşuyoruz. Siz betonun,
etsinler bir gün ve değiştirsinler taşeronlaştırılmasıdır; kamunun evlerin fiyatını bilirsiniz, biz
bu acılar sarmalını… Kader tasfiyesidir. Elektrik, doğalgaz, insanın değerini; o minnacık
dairesi değil rant cinayetleri yollar, köprüler gibi afet de bebelerin gözlerinde buluruz
zinciridir bu yaşadığımız ticari bir sektöre dönüştürülmüş. biz anlamı, değeri, insanlığımızı;
acı. Dere yataklarının işgali AFAD kuralsız satın alma bu nedenledir ki zelzele zemini
neden, selde boğularak ölmek kurumu sadece. Kızılay Ahbap’a sallamaya başlayınca biz
sonuç. Şehirlerin yağması çadır satıcısı! Enkazdan piyasa çocuklara koşarız siz çimento
neden, insanların ölmesi eliyle çıkmak mümkün değil hisselerine…
sonuç. Afet olan deprem, oysa… 10 kentin yıkıldığı, 13
yağmur değil; rantçı, açgözlü, milyon insanın sokakta kaldığı, Tarafız biz; hayatın,
kayırmacı piyasacılık. Fırsatçılık yüz binlerce canın yitip gittiği, insanlığın, vicdanın tarafı…
ekonomisiyle; aklın, bilimin kalanlara hala çadır hatta temiz Bu felaketlere yol açan
daha, daha çok kâr için, talan su bile veremediğimiz, acı ve toplumsal varoluşumuzu, devlet
için yok sayılması. Bunca acının yıkımın çok büyük olduğu velhasıl yapımızı, imar dedikleri rant aç
nedeni, kamuyu, şehirleri, doğayı insanlıkta sınıfta kaldığımız gözlülüğünü, her şeyi evet her
yağmalama telaşıdır! 6 Şubat gerçeğiyle yüzleşmemiz şeyi değiştirmek zorundayız.
depremleri sonrası yaşanan gerekiyor. Sormamız gereken Değiştireceğiz. Bu yaraları
“kurtaramama” kaosu tüm soru, enkazı kaldırırken ve başka türlü saramayız. Özgür
can yakıcılığıyla sürüyor. Satılık kentleri yeniden kurarken bir hayatı paylaşmak için, insan
Kızılay çadırının sembol haline herkes için erişilebilir, adil, onuruna yakışır biçimde ve
geldiği piyasalaştırılmış afet kapsayıcı ortak iyiye odaklanan güzellikte kurmalıyız kentleri.
yönetiminin ardından iktidar bir yol bulabilecek miyiz olmalı. Mutlu, sevinçli, coşkulu hayatlar
hızla hafriyatı kaldırmaya ve Odaklanmamız gerekeni yaşamak için kurmalıyız kentleri.
yeniden hızlı inşaya kilitlenmiş Selçuk Candansayar çok güzel
durumda. Nobran iktidarın eli ifade etmiş, diyor ki; “Felaket
ve dili yaşadığımız toplumsal sonrasında hayatta kalanların Kuracağız.
31