Page 40 - Hekimce Bakış Dergisi 86. Sayı

Hekimce Bakış 49

Bu piyasalaştırma dalgası sağlık emekçilerinin yaşayıp çalıştığı bir ülkede yaşamak için AKP’nin
güvencesizleştirilmesiyle kol kola yürümüştü. torba yasasına ve sağlıkta taşerona hayır diyoruz!
Şimdi çıkarılmak istenen yasa ile sağlık
emekçilerinin geleceği ve halkın sağlığı taşeron İNsAN İHAleYle
şirketlerin insafına terk ediliyor.
Yeni yasayla iktidar taşeron çalışmayı yerleşik ÇAlIŞtIrIlmAZ,
hale getiriyor, yıllardır sağlık alanında tümüyle sAĞlIKtA tAŞerON
yasadışı biçimde yaygınlaştırılan taşeronlaştırmaya
yasal kılıf hazırlanıyor. Bu Yasa tasarısı ne anlama OlmAZ!
geliyor?

Yıllardır taşeron işçiye müjde, kadro haberleri Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası
ile gündeme gelen yasada taşeron işçilerin iş Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
güvencesine dair hiçbir düzenleme yok. Kamuda
çalışan işçilere kadro söylentileri ile pazarlanan Türk Tabipleri Birliği
yasada buna dair hiçbir ifade yer almamaktadır. Türk Dişhekimleri Birliği
Türk Hemşireler Derneği
Yasa, taşeron işçilerin her işçinin iş kanunundan Ebeler Derneği
doğan mevcut haklarını bir yenilikmiş gibi Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
sunarken, başta sendika ve toplu sözleşme hakkı
olmak üzere taşerona karşı temel savunma Türk Medikal Radyo Teknoloji Derneği
araçlarını da ellerinden alınıyor almaktadır. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri D

Yasa taşeron işçilerin kadro ve iş güvencesine dair
temel umudu olan muvazaa tespitini uzatarak
zorlaştırıyor.

Yasa ile birlikte sağlık çalışanları açlık sınırı
altında sendikasız bir şekilde çalıştırılmaya devam
edecek, iş güvencesinden mahrum kalacaktır.
Yasa ile birlikte sağlık hizmeti üretim süreci ihale
masalarının konusu olacaktır. Çünkü hastanelerin
dezenfeksiyonundan, servis hizmetlerine, tıbbi
sekreterlikten laboratuvar hizmetlerine kadar tüm
hizmetler ihaleye çıkarılacaktır. Tek amaç, ucuz ve
güvencesiz işçiliktir. Her şey “maliyet unsuru”!
Çok tehlikeli iş yeri statüsünde olan hastanelerde,
iş güvenliği önlemleri kâğıt üzerinde bırakılıyor.
Taşeron şirketlerin keyfi bildirimleri esas alındığı
için birçok işyerinde sağlık hizmeti veren emekçiler
sağlık çalışanı olarak tanımlanmıyor. Özel koruma
ve çalıştırma düzeneklerinden yararlanamıyor.
Sağlık çalışanlarının geleceği ve hastalarımızın
sağlığı taşeron şirketlerin üç kuruşluk karı için akıl
almaz oyunlarına kurban ediliyor.

iktidarı döneminde taşeron işçi sayısını neredeyse
on katına çıkaran AKP hükümeti, Türkiye’yi bir
taşeron cumhuriyeti yapmak için bir adım daha
atmıştır, bu uğurda halkın sağlığını tehlikeye
atacak kadar da gözünü karartmıştır.
Bizler bu ülkede sağlık ve sosyal hizmeti üreten
emekçiler olarak insanca yaşam ve güvenceli iş
talebimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Halkın
sağlık ve sosyal hizmet hakkı için ve biz sağlık ve
sosyal hizmet emekçilerinin insanca koşullarda