Page 71 - Hekimce Bakış dergisi 89. Sayı
P. 71
Yetinmedi Tabip Odası’na kültür ve sanat faaliyetlerine nasıl dil döktü, neler dediyse onu ikna etmiş. Olmazı öyle
mekan olacak yer arayışına girdi. Muradiye Külliyesi’ni bir olur hale getirmiş, her şeyi öyle bir organize etmiş
Oda’ya almak için beraber kaç defa Büyükşehir ki Selahaddin İçli geldi ve dersleri de aksamadı. Daha
Belediyesi’ne, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne gittiğimizi doğrusu onu Konservatuar’dan kaçırdık. Konser günü
hatırlamıyorum. Projeler çizdirdi, külliyenin büyük bir araç İstanbul’da Konservatuar’da dersinin bitmesini
salonunda akustik denemeler yaptık. Oradan umudunu bekledi Bursa’ya getirdi: Ertesi gün de erkenden İstanbul’a
hiç kesmedi. Yazık ki bu hayali gerçekleşseydi hem Oda götürüp dersi başlamadan yine Konservatuar’a yetiştirdik.
kazanacaktı, hem bu tarihi mekan nezih ve yüksek bir
amaç için faal hale geçmiş olacaktı. Parkan Abi’nin bas bariton sesi koroda duyulurdu. Hatasız,
her perdeyi doğru veren sesi ile koroya derinlik katardı.
Parkan Abi’nin girdiği her faaliyet canlanıyor, Rahmetli Ayten Uğuralp’le bir konserde yaptığı unutulmaz
bereketleniyor, çiçekleniyordu. Bizim koro müthiş bir düet bir gösteri harikasıydı. Ayten Abla’nın soprano
koro olmuştu. O da korodaydı. Çok keyifliydik. Parkan sesi ile onun pest tonlardan gelen sesi çok uyuşurdu.
Abi çok espriliydi. Bir yandan da geziler, yemekler, aile Birlikte okudukları meşhur napoliten Santa Lucia hala
görüşmeleri başlamıştı. Hem sıkı çalışıyor, hem de çok iyi kulaklarımda. Konserde Dramalı Hasan’ın Bayan Bana
eğleniyorduk. İlk konserimize sevgili Güzin Değişmez’i Bak kantosunu birlikte okumalarına karar verdik. Sahneye
konuk olarak çağırdık. İlgi, seyirci had safhadaydı. Tayyare çıktılar, saz başladı, Sakın bana yan yan bakma ruhuma
Kültür Merkezi’nin tamamı dolmuştu. İkinci konserde hicran katma diye söze girdi Ayten Abla, Parkan Abi
çıtayı yükselttik. Türk Müziği’nin yaşayan iki büyük Bayan seni alır kaçarım benden uzaklaşma diye cevap
doktor bestecisini, Dr. Alaeddin Yavaşça ve Dr. Selahaddin verdi. Sonra bir anda Ayten Abla’ya döndü Bayan bana
İçli’yi konsere davet ederek onların eserlerinden oluşan bak yanıma yakın gel! dedi. Ayten Abla işveli sesiyle
karma bir repertuar hazırladık. Parkan Abi’nin karakterini yanıtladı onu, Bay beni sev yanıma yakın gel! Sonra ara
de yansıtması sebebiyle bu konserin hikayesini kısaca sazda elleri bir araya geldi, zarifçe dans etmeye başladılar.
anlatmak istiyorum: Şarkı bittiğinde salon alkıştan çınlıyordu.
İki bestecimizin de konsere katılımlarının sözünü aldık, Ne çok kişi üzgündür bizim camiamızda şimdi! Oda
bunun üzerine hazırlıklarımızı tamamladık ve konserin sekretaryasında görev yapan sevgili arkadaşlarımız
duyurusunu yaptık. Ancak konsere on gün kala sağlık Saliha’nın, Çiğdem’in yüzleri, onu elinde çiçeklerle ve
sorunları sebebiyle Dr. Alaeddin Yavaşça konsere zarif komplimanlarıyla odaya girerken görünce nasıl
katılamayacağını bildirdi. Çok üzüldük ama yapacak bir gülerdi! Onların da nasıl canları yanmıştır kimbilir! Tabip
şey yoktu. Ancak konserden bir gün önce ikinci hayal Odası’nda faaliyetleri ile görev yaptığı her dönemde Oda
kırıklığımızı yaşadık. İTÜ Konservatuarı’nda öğretim Yönetim Kurulları tarafından hep el üstünde tutuldu, saygı
görevlisi olan Dr. Selahaddin İçli de Konservatuar gördü. Tabip Odası ona vefasını hiç esirgemedi. Çünkü o
yönetiminin izin vermemesi sebebiyle konsere gücünü, sevilirliğini çıkar gözetmeden insanları, kitleleri
gelemiyordu. Sanatçı, o gün ve ertesi gün derslerinin sanat çevresinde bir araya getirme çabasından aldı. Birçok
olması sebebiyle izin alamamıştı. Bütün girişimlerimiz kişi yaşama sevincini, hayata tutunma arzusunu onun
sonuçsuz kalmıştı. Moral, şevk, heyecan kalmamıştı organize ettiği, yoktan var ettiği sanat faaliyetlerinde
hiç birimizde. Konserden bir gün önce son provamızı buldu. Birçok çocuk, genç onun sayesinde yeteneğinin
üzgün yaptık. Ama biz prova yaparken Parkan Abi peşinden gitti.
elinde telefon hala bir yerleri arıyor, bir çözüm bulmaya
çalışıyordu. Ben çoktan pes etmiştim. Ertesi gün Ölmeden helalleşilir! Bizim geleneğimizde bu böyledir.
gelecekleri duyurulan iki konuk bestekarın yokluğunu Bizim onun üzerinde bir hakkımız varsa helal olsun. O
seyirciye nasıl izah edeceğimizi düşünüyordum. Biri bize olan hakkını helal etmiştir giderken umarım, çünkü
olsaydı hiç olmazsa! Gece saat bir civarında telefon Parkan Abi’nin bizim üzerimizdeki hakkı ödenmez!
sesiyle uyandım. Parkan Abi arıyordu: “Muratçım dedi, Çok acı bir kayıp bu, çok acı
gözün aydın Selahattin İçli geliyor!” Gecenin o saatine
kadar ulaşamadığı Selahattin İçli’ye bire doğru ulaşmış, dR. muRat deRin
Hekimce Bakış 83

