Page 68 - Hekimce Bakış dergisi 89. Sayı
P. 68
Bu arada Dario Moreno’nun
adı gerçek adı “David Agu-
retta”. Dario ilk adına ba-
basını adı olan Moreno’yu
ekleyerek bir sahne ismi
oluşturmuş, sanatçıyı bütün
dünya da bu isimle tanıdı.
Ankara’daki yaşamı ile ilgili
bir anekdot var anlatılan. Bir
oda arkadaşı var ama tanış-
maları bir türlü kısmet olmu-
yor. Sonrasını Dario More-
no şöyle anlatıyor; Hergele
meydanında 3’uncu sınıf bir otelde iki kişilik bir odaya yer-
leşmiştim. Bir hafta geldim gittim, oda arkadaşımı tanımak
kısmet olmadı. Ya ben geç geliyordum ya o. Sabahleyin Ölümünden sonra vasiyeti İzmir’e defnedilmekti. Olmadı,
birimizden biri erken kalkıp gidiyordu sonunda bir sabah Dario Moreno; İsrai’de Holon’da mezar taşında bir Ayyıldız
gözlerimi açtım oda arkadaşımda gözlerini açtı. Birbirimize bulunan ve taşın üzerinde Türkçe olarak “İzmir Çocuğu
baktık. Ben “merhaba” dedim. O da “merhaba” diye karşılık David Aguretta burada yatıyor” yazan bir mezarda, edebi
verdi. Benim hakkımda o zaman Ankara gazetelerinde ufak uykusunda.
tefek yazılar çıkmaya başlamıştı, komşum beni bu yazılar-
daki resimlerden tanıyormuş. Peki, siz kimsiniz? Ne iş ya- Eğlenmeyi severdi , çok neşeli bir insandı, yemek yeme-
pıyorsunuz? Diye sordum. Gülümsedi “ “boş gezerim” dedi, yi özelikle İzmir köfteyi ve de, ve de İzmir’i çok severdi. İz-
“adım Orhan Veli’dir”. Şair Orhan Veli ile oda arkadaşlığımız mir’de evinin olduğu sokağa ismi verildi. Bizde onu çok sev-
uzun bir müddet devam etti, Orhan, yeni yazdığı veya sev- dik. Şarkıları hala dillerde, deniz ve mehtap……..
diği bir şiiri mutlaka bana okutur ve hep “ne güzel şiir oku-
yorsun sen” derdi. Şarkıları, kırk yıllı aşkın bir süredir hala bu toprakların insa-
nının dilinde, gönlünde. Galiba şarkılarını bir de en güzel
Dario, Kalipsolar, Türk müziğini motiflerini parçalarını batı Tanju Okan söyledi… Biz ailece, yurdumuzdan uzakta, bir
enstrümanlarıyla yorumlama, çaça, mambo gibi Latin ez- gece bunu test ettik. Geceye en çok yakışan şarkıların birço-
gileri ile ünlü oldu. Fakat bu ün ona galiba az geldi, önce ğu, Dario’nun şarkıları idi.
Atina’da bir süre çalıştı, sonra ver elini Fransa… Fransa’da ilk
yıllar istediği gibi geçmedi. Fakat sonra “Jezabel “şarkısı ile
büyük bir üne kavuştu ve bundan sonra arka arkaya plaklar
yapmaya başladı. Daha sonra söylediği kalipsolarla “Adieu
Lizbon, cou cou rou cou cou” iyice ününü sağlamlaştırdı.
Dünya turnelerine çıktı, her yıl 16 ülkede konser verirdi. 45
adet filmde rol aldı. O yılların efsane film yıldızları Brigitte
Bardot, Melina Mercouri gibi sanatçılarla filmlerde oynadı.
Birde “Oeil Pour Oeil” (göze göz)filmi ile en iyi Fransız yar-
dımcı aktör ödülü var kendisinin. Ülkemizde de yaptığı şar-
kılar Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu tarafından söz
yazılarak dinleyicilerle buluşuyordu. Hatıralar Hayal Oldu,
Deniz ve Mehtap, Güzel İzmir, Sarhoş Türkçe söylediği en
güzel şarkılarıydı, bu listeyi uzatabiliriz. Hep İzmirli kaldı de-
dik, TC. Pasaportunu hiç değiştirmedi. Paris’te zengin bir
hayat sürmesine rağmen İzmir’le bağını hiç koparmadı.
Hatta Paris’te yapılan bir Latin Amerika Şarkıları Festivalin-
de aldığı birincilik sonrasında göğsünden bir Türk bayrağı
çıkararak “ben Türküm İzmirliyim” demiştir. Jacques Brel’in
yazıp sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı, L’Homme
de la Mancha adlı müzikaldeki Sancho Pancho rolü, son ça-
lışması oldu.
Hekimce Bakış 79

