Page 11 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 11
Demir çelik endüstrisi depolamadan üretime kadar Boya Sanayi Çevre ve Sağlık: Türkiye Ve Kocaeli’nde
birçok tehlikeli maddenin oluşumuna sebep olmaktadır. Durum
Bu atıkların bertarafı sadece özel sektörün değil Boya fabrikaları ülkemizde 1950’li yıllarda gelişmeye
devletin de sorumluluğundadır. Ark ocaklarının çıktısı başlamış ve 2000’li yıllar itibari ile kimya ana sektörü
olan uzun ürünler ihtiyaçtan fazla üretilerek yurtdışına içinde giderek önem kazanmıştır. Ülkemiz 2014 yılında
ihraç edilmektedir. Yurt içi ihtiyaçtan fazla üretim 903 bin ton boya üretimi ile Avrupa’nın beşinci büyük
sınırlandırılmalıdır. üreticisi durumuna gelmiştir.
Boya; bağlayıcı, çözücü, pigmentler, katkı ve dolgu
maddeleri olarak beş temel bileşenden oluşur. Boyalar
çevreye etkilerine göre kullanılan çözücü miktarı ve
çeşidi dikkate alınarak solvent veya su bazlı olarak
sınıflandırılabilir.
Solventler ekosisteme zarar veren uçucu organik
bileşiklerin önemli bir kaynağı olmakla beraber, smog
oluşumunda da önemli bir etkisi vardır. Bu nedenle
çevreye etkisi daha az olan su bazlı boya üretimi giderek
artmaktadır.
Başta solventler olmak üzere toksik ve karsinojen ajanlar
çevreyi ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Benzen, toluen,
klorobenzen, kobalt ve civa da suda yaşayan organizmalar
için oldukça toksiktir ve dokularında birikerek insanlar için
bir risk haline gelmektedir.
Boya sanayi atıkları sinir sistemi, kalp, akciğer, karaciğer,
böbrek, göz ve cilt üzerine doğrudan olumsuz etkisi
olduğu gibi dokularda birikerek uzun süre vücutta kalabilir.
Çimento Sanayi Çevre ve Sağlık: Türkiye Ve Boya sanayi atık suyu ağır metaller, toksik ve karsinojen
Kocaeli’nde Durum kimyasal maddeler içermektedir. Bunlardan bazıları;
Türkiye’de çimento üretimi 1911 başlamış ancak 1970lere baryum, kobalt, kadminyum, civa, bakır, kurşun, krom,
kadar üretim ihtiyacı karşılamadığı için ithalata da devam çinko oksit, aluminyum, klorobenzen, toluen, benzen,
etmiştir. İhracata ise 1978 yılında başlanmıştır. Türkiye’de ksilen ve nikel gibi maddelerdir.
2014 yılı itibariyle 49 adet tesisi faaliyet göstermekte Dilovası’nda doğa felaketine dönüşen bu durumla ilgili
olup Marmara ve Akdeniz bölgeleri en fazla üretim mücadele için örgütlü hareket etme ve bilincini topluma
olan bölgelerdir. Kocaeli ilinde 2 adet çimento tesisi yaymak gerekir.
bulunmaktadır. 2005-2013 yılları arasında çimento sektörü
elektrik enerjisi harcama oranları toplam sanayi harcaması Lastik Sanayi Çevre ve Sağlık: Türkiye Ve Kocaeli’nde
içerisinde ortalama olarak %7.5’lik bir paya sahiptir. Durum
Çimento sanayinde herhangi bir katı ya da sıvı atık Ülkemizde toplam dört ilde 7 adet lastik firması
oluşmazken atıklar çoğunlukla gaz atıklardır. Partiküler bulunmaktadır. Bunlardan dört tanesi Kocaeli’ndedir. 2012
madde (PM), azot oksitler (NOx), sülfür dioksit (SO2) ,uçucu de açıklanan üretim oranları Türkiye genelinde 31 166 127
organik bileşikler, poliklorlu dibenzodioksin (PCDD), adet lastik üretimidir. Bu üretim sonucunda 510.4 ton baca
dibenzofuran (PCDF) ve metaller başlıca gaz atıklardır. gazı emisyonu toz miktarı, 721.2 ton baca gazı emisyonu
Atıkların çimento fabrikalarında bulunması endüstriyel organik karbon miktarı çıkması hesaplanmıştır.
atıklar için bir çözüm önerisi olarak görülse de atıkların Lastik sanayinin ham maddeleri; elastomerler,
yakılması sonucu ortaya çıkan gaz atıklar çevreye ve insan peptizerler, vulkanize ediciler, akseleratörler, aktivatörler,
sağlığına tehdit oluşturmaktadır. dolgu maddeleri, yumuşatıcılar, koruyucular ve özel
Çimento sanayisinin çevreye birçok etkisi bulunmakta bileşenlerden oluşur.
ilk olarak ise ham maddenin elde edildiği ocaklarda Lastik sanayinin katı atıklarını tahta, metal veya polietilen
biyoekolojik dengeyi bozmaktadır. Çimento sanayinde gibi termoplastik malzemelerden oluşan ham madde
oluşan atıklar; başlıca solunum, dolaşım, sindirim ve sinir ambalajları ve çok az kalan ham madde artıkları
sistemini etkilemekte ayrıca kanserlere sebep olmaktadır. oluşturmaktadır. Lastik yapımında soğutma amacı ile
Örneğin PM ve arsenik, DSM-IARC sınıflamasına göre grup kullanılan su kapalı bir sistem içinde arıtılarak tekrar
1 karsinojendir. kullanılır. Çöplük sızıntı suyunda ise stiren yayılımı olabilir.
Kirleticiliği bu kadar yüksek olan bir sektörde ana amaç Biyokimyasal oksijen ihtiyacı, kimyasal oksijen ihtiyacı, yağ
ihtiyaç kadar üretim yapılması olmalıdır. ve gres, karbon siyahı ve amonyum lastik fabrikalarının
atık sularında bulunan maddelerdir.
Hekimce Bakış 11