Page 8 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 8

Konferansta, özellikle hükümet dışı örgütler tarafından   Dünyanın birçok yerinde hekimler iklim değişikliğine karşı
        düzenlenen oturumlarda, toplumda farkındalık yaratmak   etkin bir mücadele  yürütüyorlar. HEAL (Sağlık  ve Çevre
        ve harekete geçirmek için sivil toplum örgütlerine çok   Birliği)  tarafından  11 Kasım’da yapılan  iklim  değişikliğine
        fazla vurgu yapıldı. Bu vurgudaki fazlalık, politik karar   karşı hekimlerin içerisinde yer aldığı mücadelelere ilişkin
        vericilerin önemini göz ardı edebilir. Nitekim  Trump’ın   sunumda, dünyadan örnekler verilirken DOSAB kömürlü
        ABD Başkanı seçildiğinin anlaşılmasının hemen ardından   termik santraline karşı yürüttüğümüz mücadele ilk sırada
        birçok katılımcı ABD’nin çevre politikasının değişebileceği   Konferans katılımcılarıyla paylaşıldı.
        kaygısını dile getirdi. Elbette sağlık politikası ile birlikte.
        ABD’den gelen bazı katılımcılar Trump ile birlikte ABD’de   COP22’deki birçok oturumda iklim değişikliğinin eğer
        siyahları, kadınları, göçmenleri ve Müslümanları zor    önlem alınmazsa büyük çaplı göç dalgalarına yol
        günlerin beklediğini öngörüyorlar.                      açabileceği öngörüldü; tahminlere göre 21.yüzyılın ilk
                                                                yarısından sonra dünya nüfusunun üçte birinden fazlası
        Şirketlerin etkisi, kök neden analizi yapılmaksızın yürütülen   yer değiştirmek zorunda kalabilir. İklim değişikliğinin yol
        eylem planı tartışmalarında da kendini gösteriyor. Birçok   açabileceği göç, sağlık etkisi bakımından ağırlıklı olarak
        konuşmacıdan konuşması sırasında küresel ısınmaya       “hastalık” ve “tedavi” üzerinden tartışılıyor; bir de göçle
        etkisi bağlamında sanayi devrimini duymuş olmamıza      gidilen ülkenin sağlık sistemine etkisi ve getirebileceği
        karşın, hiçbir konuşmacıdan kapitalizm ya da kar        ekonomik yük üzerinden. Peki ya barınma, beslenme,
        maksimizasyonu kavramlarını  duyamadık. Asıl  nedeni    eğitim,  toplumsal  cinsiyet,  istihdam,  sosyal  koruma,
        görmezden gelerek soruna nasıl çözüm bulacağız?         sosyal güvenlik ve temel sağlık hizmetlerine erişim
                                                                gibi sağlığın sosyal belirleyicileri ne olacak? Birkaç
                                                                oturumda bu soruyu/konuyu dile getirmeye çalıştık.
        Konferansta çelişkiler de dikkat çekici. İsveç 2040’a
        kadar fosil yakıtlardan tümüyle kurtulmayı planladığını   Sağlık oturumlarındaki sunumlarda bile genel olarak
        açıklarken, ne ABD ne Çin ne de Hindistan örneğin her   sağlığın sosyal belirleyicilerine değinilmemesi önemli bir
        hangi bir somut plan açıklamıyor.                       sorun olarak görünüyor. Bu arada, halen çatışmalar ve
                                                                savaşlar nedeniyle yerlerinden edilmiş ve göçe zorlanmış
                                                                milyonlarca insandan hiç söz edilmemesi de dikkat çekici.
        Türkiye Konferansın ilk gününde, sera gazlarını azaltmaya
        yönelik her hangi bir eylem planı açıklamamış olmasına   Bütün bunlara rağmen, kapitalizmin bu vahşi çağında
        karşın, sera gazlarının azaltılmasına yönelik etkinlikler   COP22 dünyada hayatın geleceğine ilişkin eylem
        için kullanılması planlanan yeşil fondan kaynak istediği   planlarının tartışılabileceği önemli bir zemin sunuyor.
        için hem günün konusu oldu hem de çevreci örgütler
        tarafından “Günün fosili” ödülünü almaya değer bulundu
        (!).

        Türkiye’nin ağırlıklı olarak fosil yakıtlara dayanan enerji
        politikasını üç gün boyunca çeşitli oturumlarda ve
        aralarda katılımcılarla paylaşmak ve değerlendirmek
        olanağı bulduk.  Yeri gelmişken söyleyelim,  Türkiye’de
        80’nin üzerinde yeni kömürlü termik santral yapılmasının
        planlanması  ve  bunların  hükümetler  tarafından  özellikle
        teşviklerle desteklenmesi hayretle karşılandı.

        Konferansta bu yıl Türkiye oldukça geniş bir stand alanı
        oluşturmuş ve bu alanın bir bölümünü de küçük bir
        açık toplantı salonu biçiminde düzenlemişti. Birkaç
        defa standı ziyaret edip, Türkiye’den gelen ekipte Sağlık
        Bakanlığı temsilcileriyle tanışmak istediysem de Sağlık
        Bakanlığından gelen hiç kimseyle karşılaşmadım. Geçen
        yıl Paris’te düzenlenen COP21’de de Sağlık Bakanlığı
        adına gelen kimseyle karşılaşamadığımızı düşününce,
        ister istemez Sağlık Bakanlığı’nın iklim değişimi ve küresel   Bu zeminin işlevi elbette büyük ölçüde  “Sürdürülebilir
        ısınmayı bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirmediğini   kalkınma” yerine  “Sürdürülebilir hayat” yaklaşımının
        düşündüm. Oysa COP22’deki birçok sunumda da açıkça      benimsenmesine bağlı.
        görüldüğü gibi,  Türkiye küresel ısınmadan en çok
        etkilenecek ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor.   Bugün henüz değil belki ama birgün mutlaka!



         8 Hekimce Bakış
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13