Page 68 - Hekimce bakış 94. Sayı
P. 68

Kızıl Orduda büyük anavatan savaşına 1 milyondan fazla   Bir kadın çavuş, savaştan sonra çok sevdiği Heine’nin şiir-
        kadın katılmıştı. Alexievich, Minsk gazetelerinden birinde   lerini okuyamadığını, Bach ve Wagner’i tekrar dinleyebil-
        aslında savaş sırasında sniper olan  muhasebeci bir kadı-  mesi için yıllar geçmesi gerektiğini anlatır. Bir yanda sıra-
        nın  veda partisinden söz eden  yazıyı okuduğunda kadın   dan bir Rus kadınından Alman kültürüne bu denli aşina
        gözüyle savaşın pek ele alınmadığını düşünerek bu pro-  bir insan yaratan Sovyet devrimi, diğer yanda  o kültür-
        jeyi tasarlar. Yazarı ilgilendiren kahramanlık öykülerinden   den gelen ve o kültürle yoğrulmuş olmasına karşın Hit-
        çok ‘’küçük büyük insan’’dır. Savaşın destansı bir yanı yok-  ler’e hayran ,’’ öteki’’ne düşman zalim bireyler yetiştiren
        tur. Tersine çılgınca hastalıklı, tiksindirici bir şeydir savaş.   faşizm. Yenilmesi belki de sırf bu nedenle kaçınılmazdı.

        Savaşan katılan kadınların çoğu 20 yaşın altındaki gö-
        nüllüler, faşizme karşı vatanı savunmak peşindeler. Sa-
        vaşın tüm zalimliğine karşın kadınca duyarlılıklarını yi-
        tirmezler, kozalaktan bigudi, sargı bezinden gelinlik
        dikerler, baharda açan çiçeklere sevinirler, Aç  Alman
        esirlerle ekmeklerini bölüşürler, vurulan kuşlara yanar-
        lar. ‘’Hani olurdu ya…Hani…Bilirsiniz…Güz sonun-
        da kuşlar göçer…Uzun uzun kuş sürüleri…Hem bi-
        zimkiler hem Alman topçular ateş ediyordu…Nasıl
        seslenirsin kuşlara? Buraya gelmeyin! Burada ateş
        ediliyor diye. Kuşlar, kuşlar toprağa düşüyordu...’’

        Savaştan sonra yeni hayatlarına uyum sağlamak da zor
        olmuştur. Yaşadıkları acılar, işkence, tanık oldukları vahşet
        peşlerini bırakmaz. Çoğu kanı anımsattığı için kırmızı renge
        katlanamaz, insan etini çağrıştırdığı için tavuk eti yiyemez.
                                                                Kadın  Yok Savaşın  Yüzünde sözlü tarihin mükemmel
                                                                bir  örneği.  Kadınlardan  biri savaş anılarını  hatırlamanın
                                                                dehşet  verici  olduğunu  ama  unutmanın  dehşetten    de
                                                                öte olduğunu söyler. Alexievich savaşa katılan bu ka-
                                                                dınları sadece dinler ve söylediklerini olduğu gibi aktarır.
                                                                Bazı  eleştirmenler  bu  tarzına  anlatılar  arasında  bir  bağ
                                                                olmadığı için karşı çıkmışlar. Ancak bu seslerin bağım-
                                                                sız akışı anlatının vuruculuğunu artırıyor. Alexievich’in
                                                                kitabı yalnızca olayların bir haritasını sunmuyor; onla-
                                                                rı yaşayanların duygularını, karakterlerini de aktarıyor.



        68 Hekimce Bakış
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72