Page 55 - Hekimce Bakış 95. Sayı
P. 55
Geneleve gelen orta ve üst tabaka da kaçınılmaz olarak
bu danstan etkilenmeye başlamıştı ama tango Buones
Aires’te hala alt sınıfların dansı olarak kenara itiliyordu.
Güney Amerika’da durum böyleyken Avrupa’ya giden
öncü müzisyen ve dansçılar tangoyu yaymaya başlamıştı
bile.
Artık nostalji olarak görülen ve gençler arasında çok
ilgi görmediğini düşündüğümüz bir tür tango, Siz
tangoya nasıl yöneldiniz?
Liseye yeni başlamıştım. Belki filmlerin etkisiyle veya
özgün müziğinin güzelliğinden dolayı tango beni
çoktan içine çekmeye başlamıştı ve ben nihayet bu
tutkulu hayalimi ailemle paylaşmaya, onlara “ben tango
öğrenmek istiyorum” demeye karar vermiştim. Açıkçası
liseye başlayan kız çocuğunuzu aşk, tutku ve şehvetin
dansına yönlendirmek çok akıllıca bir seçim gibi gelmiyor
kulağa. Ama ya tango başka bir şeyse? Bu klişeler, ya
tangonun geride kalan, biraz sığ bir tanımlamasıysa?
Öyle olmasaydı tango, bugün dünyada her kesimden,
her yaştan ki tam anlamıyla her yaştan insanın kucak
açtığı, her gün büyüyen organizasyonların yapıldığı,
hatta İstanbul’da uluslararası çapta yüzlerce kişinin
katıldığı organizasyonların düzenlendiği bir konumda
olabilir miydi gerçekten? Bilmiyordunuz değil mi? Ben de
bilmiyordum ama gittim, gördüm ve yaşadım.
Tango sadece bir dans mı, arkasında ne var, nasıl bir
felsefesi var?
Tango müziktir. Tango danstır. Disiplindir, özveri ve emektir.
Sadece kendisine ait bir enstrümanı- bandoneonu-
olan çok özgün bir müzik, diğer yandan sadece bu
müziğe mahkum olmayan, herhangi bir müzikte de ilgili hissettikleri şey ne aşk, ne de tutkudur. Kendilerinin
yapılabilecek kadar güçlü bir dans. Sizden tek başınıza ürettiği ortak bir şeyi paylaşmış olmanın vermiş olduğu
ayna karşısında geçireceğiniz saatlerinizi, günlerinizi ister. mütevazi heyecan ve karşı tarafın katkısına duyulan
İşte başlangıçtaki o aşkın dansı vardı ya; şimdi tek başınıza minnettarlıktır aslında. Sanıldığı gibi şehvetli değil ama
kaldınız ve aşık olunacak tek şey var o da müzik ve dans! çok daha doyum verici, güvenin bana!
Tango doğaçlamadır. Hiçbir dans birbirinin aynısı değildir. Tango hayattır diyemem belki ama hayatımıza çok
Sadece 1 şarkıda 100 farklı çift 100 defa dans etse 10000 yakındır ve her bir parçasında ondan çok şey taşır; bir
farklı dans oluşur. Çok sanatsal değil mi, biricik ve de nevi dans gibi hayat, hayat gibi danstır işte. En iyi dans
büyüleyici? ettiğiniz an kendinizi bir sonraki figürün ne olacağı
kaygısından kurtarıp, akışı yaşadığınız andır mesela. Ya da
Tango güvendir, uyumdur ve de bir dildir. Tanımadığınız dans etmekten en çok keyif aldığınız kişi en gösterişli dans
kaç kişiye kucak açabilirsiniz samimiyetle? Hayal edin! eden kişi değil en iyi uyum sağladığınız yani dans dilini
Birbirini tanımayan belki de farklı dilleri konuşan iki kişi en iyi konuştuğunuz kişidir. Zor figürler başardığınızda
var. Şarkı başlar ve erkek ile kadın göz göze gelir. Erkek geçici bir tatmin duygusu yaşasanız da, asıl doyum verici
sade ve saygılı bir baş hareketiyle kadını dansa davet olan dans ettiğiniz partneriniz ve müzik ile tam bir uyum
eder. Yerlerinden kalkar ve piste yönelirler, birbirleriyle içinde olmanızdır. Bazen uyum bozulup tökezleseniz de
kısa bir selamlaşma, bazen de kısa bir tanışma ardından dans devam ediyor ve siz de dansı bırakmayıp tutkuyla
ikisi de artık konuşmaz çünkü daha iyi bir iletişim aracına devam ediyorsunuz, yaşamsal bir içgüdü gibi... Müzik kimi
sahiplerdir; dans. Birbirlerine sarılıp önce karşısındakini zaman yavaş, kimi zaman hızlı; kimi zaman zayıf, kimi
ardından kendilerini unuturlar, geriye sadece akış içinde zaman güçlü… Şarkıların biri bitiyor, biri başlıyor ve dans
müziğe cevap veren vücutlar kalır. Şarkı biter ve uyum edenler hep değişse bile tango, tüm tutkusu ve enerjisiyle
içinde dans eden birbirini tanımayan çiftin birbirleriyle var olmaya devam ediyor, hayatın ta kendisi gibi...
Hekimce Bakış 55

