Page 63 - Hekimce Bakış Dergisi 96. Sayı
P. 63

Momento Mori; bu yüzden sanatın konuları arasında yer   Elçiler tablosu, Alman ressam Hans Holbein’in 1533
        alır. Momento Mori kavramına örnek teşkil edebilecek    yılında yaptığı, Kral Vlll. Henry’ye yollanmış iki Fransız
        yapıtlardan biri olan Aziz Jerome’da Caravaggio resmet-  elçi, Jean de Dinteville ve Georges de Selve’nin resmidir.
        tiği kuru kafa ile ölümü simgelerken, ölümün aslında ne   Elçilerin kıyafetlerinden, duruşlarından, arkalarında sıra-
        kadar yakınımızda olduğunu da betimlemiştir.            lanmış olan, dönemin entelektüel birikimini simgeleyen
                                                                                            nesnelerden son derece
                                                                                            yüksek seviyede kişiler
                                                                                            oldukları izlenimini edin-
                                                                                            mek mümkündür. Resmin
                                                                                            içinde yüzlerce ayrıntı
                                                                                            vardır. Resmin en belirgin
                                                                                            özelliği, ön planda yer
                                                                                            alan, amorf çizilmiş
                                                                                            kafatası betimidir. Ancak
                                                                                            çerçevenin sağ tarafından
                                                                                            27 derecelik bir açı ile
        Aziz Jerome, İmparator Konstantin tarafından dört İncil’i   bakıldığı zaman gerçek bir kafatası seklinde algılanan bu
        Latince ’den çevrilmek için görevlendirilmiştir.  İtalyan   nesne, tabloyu bir vanitas tablosu haline getirmektedir.
        ressam Michalengelo Merisi da Caravaggio,“Aziz Jerome”
        tablosunu hayatının son yıllarına yakın bir zamanda,    Giovanni Francesco Guercino’nun Et in Arcadia Ego adlı
        1606 yılında tamamlar. Caravaggio’nun imgeleminde       tablosunda ölüm yine bir kuru kafa ile simgelenirken;
        Jerome için en uygun mekân, Betlehem’deki bir kilisenin   tablonun adı da bir memento mori örneği olmuştur. Et in
        kendisine tahsis edilmiş odasıdır ve biz Jerome’u bu    Arcadia Ego: Cennette bile varım. Ölüm
        tabloda kendinden geçmiş bir halde o odada çalışırken
        görürüz. Ressam Jerome’un başının üzerindeki azizlik
        payesinin simgesi haleyi öyle bir resmetmiştir ki o hale,
        sanki doğduğu günden beri Jerome’un başındaymışça-
        sına doğal ve Jerome da o haleyi fark edemeyecek denli
        yoğun ve mütevazı bir çalışma halindedir.
        Bu yoğunluk ve mütevazılık hali Jerome’u, Caravag-
        gio’nun ve dolayısıyla da bizim gözümüzde ‘doğru’ ve
        ‘güvenilir’ bir insan-aziz kılar. Bu, aydınlıktan uzak loş
        çalışma odasında Jerome’a eşlik eden tek ‘varlık’ bir ku-
        rukafadır. Kurukafa ise burada bir simgedir.

        Resimde “vanitas” olarak adlandırılan ve kurukafa, kum
        saati, sönmüş mum gibi nesnelerle simgelenen akım,
        ölüme ve hayatın geçici doğasına yapılan göndermeler
        silsilesidir ve ‘’hiçlik’’ anlamına gelir.
                                                                İsminden de anlaşıldığı gibi eser Arkadya’da geçmektedir.
                                                                Arkadya, Yunanistan’da dağlarla çevrili, izole olmuş bir
                                                                bölgedir. Bu özelliklerinden dolayı çok az sayıda insanın
                                                                yerleştiği ve genellikle çobanların sürüleri otlattığı bir
                                                                bölgedir. Fakat özellikle izole olmuş olmasından dolayı
                                                                korunan doğası sebebiyle, antik zamanlarda romantize
                                                                edilerek bir yeryüzü cenneti olarak görülmüştür. Ar-
                                                                kadya’nın bu efsanevi özellikleri Virgilius gibi dönemin
                                                                ozanlarını derinden etkileyerek üzerine şiirler yazılmasını
                                                                sağlamıştır. Tablonun sağ alt köşesinde kuru kafanın
                                                                altında resme ismini veren yazı ölümün bu yeryüzü cen-
                                                                net inde bile var olduğunu ifadelemiştir.




                                                                                                    Hekimce Bakış  63
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68