Page 83 - Hekimce Bakış Dergisi 99. Sayı
P. 83
Bu iki kavram üzerinde Cahil, bilen(alim) karşısında konuda bilgi sahibi olması ne
tanımlarının ötesine geçerek eziktir, bilenin otoritesini mümkündür ne de gereklidir.
biraz daha durmanın faydalı kabul eder ve genellikle bu Hepimiz bir şeylerin bilgisine
olacağı inancındayım. otoriteye pek de sorgulamadan sahipken bir şeylerin de cahili
boyun eğer. Gafilin ise kendisi olmaya devam edeceğiz.
Cahil, bilmediğinin farkındadır.
Bilmediğini kabul eder. Bu otoritedir. Başka otoriteden hele Her zaman bilmediklerimiz
kabul onu öğrenmeye yatkın de alimin otoritesinden nefret bildiklerimizden fazla olacaktır.
kılabilir, en azından alime eder. Alimden kastımız her şeyi bilen,
yani bilene hürmet etmeyi Cahil henüz realiteden kopuk cahilden kastımız hiçbir şey
sağlayabilir. Oysa gafil asla değildir, gerçeği bilmese bilmeyen demek değildir.
bilmediğini kabul etmez, de sezgisel olarak gerçeğe Bu kavramlar arasındaki farklar
dolayısıyla asla öğrenmeye yakındır yani gerçekle arasında daha etraflıca tartışılabilir
yatkın değildir ve alime saygısı köprü kurabilme kabiliyetini ama bu yazıdaki derdimi
olmaz. yitirmemiştir. Gafil realiteden anlatabilmek için bu kadarının
Cahil, hayret etme, şaşabilme tamamen kopmuştur, kendi yeterli olduğunu düşünüyorum.
kabiliyetini henüz yitirmeyendir. hayal dünyasında safsata ile Hekimin kapısından, önünü
Merak edebilir, soru sorabilir, en örülmüş yüksek duvarların ilikleyerek, şapkasını utangaçça
azından eğitilebilme potansiyeli ardında yaşar, gerçeğe ulaşmak elinde büzüştürerek içeri giren
taşıyabilir. Ama gafil asla için gerekli tüm bağları ve bir hizmet değil de adeta
hayret duygusunu yaşamaz, reddeder. lütuf bekleyen insandan, kapıyı
düşüncelerini sorgulamaz, Kısacası cahil uyanabilir olandır, tekmeleyerek giren ve hekimi
hatalı olabileceğini kabul etmez, gafili uyandıramazsınız. onun tüm isteklerini (yasalara ya
eğitime ihtiyac duymaz. Elbette her insanın her da etik değerlere uygun olsun
Hekimce Bakış 83