Dijital İletişim Sağlık Hizmetini Nasıl Geliştiriyor?
Dijital iletişim, günümüzde yeni standart haline geldi. İnsanlar, küresel iş toplantılarında video konferans uygulamaları kullanıyor, GPS aracılığıyla telefonlarından araç hizmeti talep ediyor ve sosyal medya hesaplarında arkadaşları ve takipçileriyle fotoğraflar paylaşıyor. Benzer bir iletişim türü, sağlık hizmeti sektöründeki klinisyenlerin meslektaşları ve hastalarıyla arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor.
Hastaneler büyümeye devam ettikçe, klinisyenlerin tarama tetkiklerini ve görüntüleri uzaktan okuması sık görülen bir durum haline geldi. Radyologlar ve hastalar arasında yapılan görüntü paylaşımları bazen bir telefon oyunu gibi riskli olabiliyor, mesajlar iletişim esnasında kaybolabiliyor. Rhode Island‘ın en büyük sağlık sistemi olan Lifespan‘in baş radyoloğu ve Brown Üniversitesi Warren Alpert Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. John Cronan: “Bir vakayı anlamak için onlarca yıldır notlara, sevk raporlarına veya sözlü açıklamalara güvendik. Vücudunda farklı türde yumrular, şişlikler veya ağrılı bölgeler bulunan birçok hasta görüyoruz. Ancak, ultrason görüntüsünün vücutta hangi alana yönelik olduğu her zaman net şekilde seçilemiyor.” diyor.
Dr. Cronan bu duruma yönelik olarak bir hastanın safra kesesi semptomlarıyla kliniğe başvurduğu spesifik bir vakayı örnek veriyor. Bu vakadaki sevk raporuna göre, hastanın safra kesesinde ağrı ve aşırı duyarlılık belirtileri bulunuyordu. Fakat vakayı tetkik eden doktorlar, hastanın yaşadığı ağrının safra kesesiyle hiçbir ilgisi olmadığını tespit etti. Bu nedenle, doktorlar eylem planını değiştirmek zorunda kalmış ve bu durum genel sürecin uzamasına neden oldu.
Ancak Dr. Cronan ve ekibi, sahip oldukları Photo Assistant adlı bir uygulama sayesinde artık iletişimlerinin hatasız ilerlemesini sağlayabiliyor. Photo Assistant uygulaması; incelemeyi etkileyebilecek ve daha fazla bağlam sağlayabilecek tarama alanlarını göstermek amacıyla kullanılıyor. Klinisyenlerin, Android tabanlı akıllı telefonları veya tabletleri ile görüntü almalarına imkân tanıyor. Fotoğraflar, kablosuz olarak ve güvenli şekilde ultrason sistemine aktarılıyor ve incelemeyi gerçekleştirecek doktora gönderilmek üzere klinik görüntülere eklenebiliyor.
Bir Lifespan hastanesi olan Rhode Island Hastanesi bünyesindeki ekip, Photo Assistant‘ı tek bir inceleme odasında günde altı ila sekiz kez kullanıyor. Dr. Cronan: “Bu, oyunun kurallarını tamamen değiştiren bir süreç oldu. Klinik ortamda bir görüntüyü anlatmak için bin kelimeden çok daha uzun bir metin gerekir.” diyerek uygulamaya duyduğu güveni anlatıyor. “Hasta veya teknisyene doğrudan ulaşamadığımızda iletişim kopukluğu olabiliyor. Bu görüntülerin sağladığı klinik bağlam, radyoloğun vaka başına on dakikaya kadar zaman kazanmasını sağlıyor. Böylece, gün içinde birçok hasta incelediğimiz durumlarda ciddi anlamda zaman tasarrufu sağlıyoruz.”
Görüntüler sayesinde hem klinisyenler arasında belirli bir vakaya yönelik iletişim güçlenmiş hem de hastalar bu durumdan memnun kalmıştır. Dr. Cronan: “Hastalarımız, herhangi bir yapının tam olarak nerede olduğunu gösterebilmekten oldukça memnun. Parmaklarıyla işaret ediyorlar ve biz de hızlıca görüntüsünü çekiyoruz. Ayrıca, görüntüyü doğrudan ultrason ekranı üzerinde görebilmek hastaları rahatlatıyor.” şeklinde konuştu.
Photo Assistant uygulaması, GE Sağlık’ın yeni LOGIQ™ E10 ultrason sisteminin bir parçası. Ayrıca, veri elde etmek ve yeniden yapılandırmak için yapay zeka, bulut bağlantısı ve gelişmiş algoritma özelliklerini sisteme entegre eden yeni nesil bir dijital sistem.
Bu ultrason sisteminin arkasında, sürücüsüz arabaları ve yeni nesil 3D video oyunlarını destekleyen cSound™ Architecture altyapısı bulunuyor. LOGIQ™ E10; MR veya BT sisteminin işleyişine benzer şekilde veri alıyor ve ultrason görüntülerini gerçek zamanlı olarak yeniden yapılandırmak üzere eski sistemlerin 48 katı veri hacmi ve 10 katı işlem gücüne sahip gelişmiş GPU donanım teknolojisinden faydalanıyor. cSound™ Architecture, iki DVD’nin tamamını sadece bir saniyede gerçek zamanlı olarak oynatma özelliğine eşdeğer bir veri işleme kapasitesine sahip.
Kaynak: GE Türkiye Blog