Aşı ve kanser iddialarının anatomisi

COVID-19 aşılarının kanserle ilişkilendirildiği iddialar yeniden gündemde. Aşılar, milyonlarca hayat kurtarırken; bilimsel verilerin yanlış okunması yeni bir bilgi kirliliği salgınına yol açmaya aday.

26 Eylül 2025’te Biomarker Research dergisinde editöre mektup olarak yayınlanan dört Güney Koreli doktorun “COVID-19 aşısı ile ilişkili kanserlerin 1 yıllık riskleri: Güney Kore’de geniş bir popülasyon tabanlı kohort çalışması” başlıklı yazısı, kısa sürede gündemi sarstı. Türkiye’de henüz herhangi bir basın organı tarafından haberleştirilmemiş olan bu çalışma ve ortaya attığı iddialar, sosyal medyada hızla yayılmaya başladı. Yurt dışı internet medyasında çıkan haberler, felaket tellallığından öteye geçemiyor. Örneğin, Newstarget sitesindeki haberde, araştırma sonuçların COVID-19 aşısı olmuş herkesi endişelendirmesi gerektiği öne sürülüyor. Elde edilen verilerin hiçbir aşı teknolojisinin kanser riskinden tamamen muaf olmadığını ortaya koyduğu iddia ediliyor.

Kanser araştırmalarıyla tanınan isimlerin de tuzağa düşerek dezenformasyona katkıda bulunmaları ve turbo-kanser teorisine istemeden destek vermeleri durumu daha da üzücü kılıyor. Örneğin, Brown Üniversitesi Warren Alpert Tıp Fakültesi Onkoloji Bilimleri Dekan Yardımcısı Dr. Wafik S. El-Deiry, LinkedIn hesabından çalışmayı savunan bir paylaşım yaptı (paylaşımında JFK Jr., ve Aşı Danışma Komitesi’nin ünlü aşı karşıtı üyeleri Malone ve Levi’yi etiketledi). LinkedIn, bu paylaşımı bilgi kirliliğine yol açma gerekçesiyle kısa süre içinde kaldırdı.

Güney Kore çalışmasında, 2021–2023 yılları arasında 8.407.849 bireye ait veriler, Ulusal Sağlık Sigortası veri tabanından alınmış ve katılımcılar COVID-19 aşılanma durumlarına göre gruplandırılmıştır. Araştırmacılar, aşılamadan bir yıl sonraki dönemde tiroid, mide, kolorektal, akciğer, meme ve prostat kanserlerinde anlamlı bir artış gözlendiğini rapor etmiştir.

YANLIŞ YORUMLANDI
Yazı, aşı karşıtları ve komplo teorisyenlerinin ekmeklerine yağ sürerken, haberin Türkiye basınında yanlış yorumlanarak yayınlanma ve sosyal medyada kontrolden çıkma olasılığı risklerine karşı, oturup niye bu çalışmanın çok sorunlu olduğunu yazmaya karar verdim.

Bu durumu değerlendirmeden önce, COVID-19 pandemisi sırasında yapılan aşılamaların ne kadar hayat kurtardığını hatırlamakta fayda var. COVID-19 aşılarının küresel etkisi üzerine yapılan çeşitli çalışmalar, bu aşıların milyonlarca hayatı kurtardığını ortaya koymaktadır. Örneğin, The Lancet’te yayımlanan bir analiz, Avrupa’da 2020’nin aralık ayından 2023’ün mart ayına kadar COVID-19 aşılarının ölüm oranlarını %59 oranında azalttığını rapor etmiştir. Benzer biçimde, JAMA Health Forum’da yayımlanan bir çalışmada, 2020–2024 yılları arasında COVID-19 aşılarının küresel ölçekte yaklaşık 2,5 milyon hayatı kurtardığı ve bunun sonucunda 15 milyon yaşam yılı kazandırdığı belirtilmiştir.

Konu, geçtiğimiz haftalarda Beyaz Saray’ın yaptığı bir basın toplantısında gebelikte Tylenol (paracetamol) kullanımının otizme yol açtığını duyurmasında kullandığı bilimsel çalışmayla da benzerlik gösteriyor. Kore çalışması, 8 milyonun üzerindeki bireyi kapsamasına rağmen yöntem açısından ciddi sıkıntılar içeriyor. Öncelikle, çalışma geriye dönük gözlemsel bir çalışma olduğundan, ortaya konabilecek tek şey ilişkilerdir, nedensellik değil. Geriye dönük olduğundan, sebep-sonuç ilişkisi hakkında yorum yapmak olanaksızdır; hangi durumun önce ortaya çıktığı belirsizdir.

TURBO-KANSER İDDİASI
Çalışmanın başlığı bile potansiyel sorunlara işaret ediyor: Bir yıllık risk. Kanser gibi gelişimi genellikle yıllar ya da on yıllar süren bir hastalık için bu kadar kısa bir zaman diliminde risk hesabı yapmak, ne kadar masumane olursa olsun, turbo-kanser teorisyenlerinden başkasına hizmet etmez (COVID-19 aşılarının uygulanmaya başlamasının ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, bu aşıların iddiaya göre yeni ve aşırı agresif bir kanser türüne yol açtığını öne sürmüş ve buna turbo-kanser adını vermişlerdi). Bunu daha somut hale getirmek için, Hiroşima ve Nagazaki atom bombası mağdurlarına yönelik yapılan prospektif çalışmalara bakabiliriz. Yaklaşık 94.000 hayatta kalan ve bombaların patladığı gün Hiroşima ya da Nagazaki’de bulunmayan 27.000 kontrol bireyi, 1950’den itibaren düzenli olarak takip edilmiş ve kanser vakaları kaydedilmiştir. Bu veriler, radyasyona bağlı kanser gelişiminin en kısa sürede ne kadar sürdüğünü göstermiştir: lösemiler için yaklaşık 2 yıl, diğer kanserler için yaklaşık 10 yıl. Atom bombası verileri, ayrıca radyasyonun dozla ilişkili etkisini de ortaya koymuştur; doz arttıkça kanser riski de artmaktadır. Bu örnek, COVID-19 aşılarının bir yıl içinde çeşitli kanserleri artırdığı iddiasının biyolojik olarak inanılmaz olduğunu göstermektedir.

Ayrıca, pandemide diğer sağlık hizmetlerinin yavaşladığını ya da askıya alındığını biliyoruz. Hizmetlerin yeniden başlaması ve tarama programlarının tekrar devreye girmesi, doğal olarak artan teşhis sayılarına yol açmıştır. Güney Kore’de tiroid, mide, kolorektal, akciğer, meme ve prostat kanseri taramaları mevcut olduğundan, bu durum sonuçları daha da etkiler. Üstelik çalışmada yaş, cinsiyet, sigara, aile öyküsü, obezite, alkol kullanımı gibi önemli değişkenler kontrol edilmemiştir; bu da sonuçları dikkatle yorumlamayı zorunlu kılar. Bilimsel bloglarda ve tartışma sitelerinde ise, bilim insanları bu çalışmada gözlemlediğimiz durumun, tarama sıklığı ve diğer olası karıştırıcı etkenlerin yeterince düzeltilmemesinden kaynaklandığını düşündüklerini yazıyor.

ÖNYARGILI YAKLAŞIM
Sonuç olarak, bu çalışmanın kanser oluşumu ve kanserin ortaya çıkması için gerekli süreler (kanser latensi) hakkındaki bilgilerimizle kıyaslandığında, COVID-19 aşılarını bir yıl içinde çeşitli kanserlerle ilişkilendirmek bilimsel olarak çok şüpheli ve önyargılı bir yaklaşımdır. Özellikle rutin tarama kanserleri dışında yapılan ikincil analizler, tespit önyargısı riski taşımaktadır.

Pandemi sırasında bütün dünyanın öğrendiği bir şey varsa, o da hiç kimsenin yanlış bilgilere karşı tamamen bağışık olmadığıdır. Nereden gelirse gelsin, gözü kapalı okumayın hiçbir bilgiyi…

 

Alıntı: birgun.net

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler