Balya maden ocakları’na yapılan teknik geziye dair notlar

Dr. PELİN ŞAVLI EMİROĞLU Dr. AYŞE BETÜL YAPA
Dr. ELİFE GÖKSAL
Dr. PETEK EYLÜL TANERİ Dr. RUKİYE ÇAKIR
Dr. TUNCAY AYDIN TAŞ

Balya Hakkında Genel Bilgi

Balya Kurşun-Çinko maden yatağı, Marmara Bölgesi içinde, Balıkesir il merkezinin 49 km. kuzeybatısındaki Balya ilçesi sınırları içindedir.

‘Balya’ ismi, Latince kökenli bir sözcük olup, “yerleşim yeri” anlamına gelmektedir. 1800 yılından önce Gümüşoba Köyü adı ile anılan bölgede, kurşun madeninin imtiyazının Fransızlarca alınmasından sonra madenlerin burada ambalajlanması üzerine Gümüşoba Köyü’nün isminin Balya olarak değiştirildiği rivayet olunmakla beraber; Balya madenlerinin Fransızlarca işletildiği yıllarda Balya’nın adının burada Kadı olan Balibey’den geldiği rivayeti de mevcuttur.

Antik çağlardan beri zaman zaman kurşun madeni olarak ve özellikle de içerdiği yüksek gümüş metali için işletildiği, günümüze kadar gelen yer altı ve yer üstü kalıntılarından anlaşılmaktadır. Perikles zamanından 1940’lara kadar işletilmiş olup 8 Şubat 1940 tarihinde bakanlar kurulu kararı ile kapatılmıştır (devletleştirilmiştir).

Balya Madenleri’nin Romalılar döneminde ‘Christian Madenleri’ olarak anıldığı ve 1800’lere kadar da yöre halkı tarafından işletilmiş olduğu bilinmektedir. Balya madenleriyle ilgili Osmanlı imparatorluğu dönemine ait en eski kayıtlar 1544 tarihine kadar gitmektedir. Balya madenlerinin yabancı sermaye ile birlikte anılması da tanzimat dönemine denk gelmektedir.

1868 yılında Alman uyruklu Raiser, Balya madenlerini işletme hakkını almış ve daha sonra Lourium Fransız-Türk ortak şirketine devretmiştir. 1876 yılında Balya madeninin işletme hakkı, 99 yıllığına Fransız Royil şirketine verilmiş, sadece simli kurşun madeninin ihracının ihalesi yapılmış, diğer madenlerin ihracı engellenmiştir. 1892’de Kocagümüş, Karaaydın ve Balya bölgesindeki simli kurşun madenini işletmek amacıyla “Balya Karaaydın Madenleri Osmanlı Anonim Şirketi” kurulmuştur.Osmanlı-Fransız işbirliğiyle kurulmuş olan bu şirket Balya’da kurşun, çinko ve gümüş madenlerinden başka Mancılık’ta kömür, Patlak’ta kurşun, çinko ve manganez madenlerinin işletme hakkını da almıştır. Şirket 1901 yılında Mancılık’taki kömür madeninde bir elektrik merkezi kurmuş ve elektriği Balya’ya getirmiştir. 1911 yılında şirkette 175 müstahdem ve 1.165 işçi çalışmıştır. işçi sayısıyla ilgili bu rakamlardan başka madende asansör sisteminin ve elektriğin kullanılıyor olması işletmenin büyüklüğü ve kullanılan teknolojinin seviyesi hakkında bir fikir vermektedir.

balya-maden-ocagiPalamutluk’a kadar hayvanlarla çekilen dekovillerle nakledilen madenler, buradan Akçay iskelesine arabalarla nakledilmiştir. Maden naklini hızlandırmak isteyen şirket, Palamutluk-Akçay arasına bir demiryolu hattı döşeyerek çıkarılan madeni, Akçay Limanı’na ulaştırmıştır. Maden işletildiği dönemde bölgede yaklaşık 200 km’lik demiryolu ağı kuran Fransızlar, bu yolu Çanakkale Boğazı’na kadar uzatmışlardır. Gönen üzerinden Bandırma’ya taşınıp, oradan gemilere yüklenen madenler 1800’lü yıllarla birlikte Akçay ve Edremit yolları kullanılarak limanlara ulaştırılmıştır.

Savaş yıllarında bir müddet faaliyetini durduran şirket, 1920’de yeniden madeni işletmeye başlamıştır. 1923’ten sonra şirketin adı Balya Karaydın Maden Şirketi-Türk olarak değiştirilmiştir. 1925 yılından sonra kurşun üretiminin azalması, 1927 yılında Arı Mağarası’nın asansöründe meydana gelen yangın, 1930 dünya ekonomik bunalımı sebebiyle kurşun fiyatlarındaki düşüş Balya maden işletmesini olumsuz yönde etkilemiştir. 1931 yılında çalışmalarını durdurmuştur. 1931 yılına kadar beş bin işçi çalışırken sonraları bu sayı beş yüzlere kadar düşmüştür. işçi çıkarma yoluna giden şirkete destek olmak amacıyla çıkarılan bir kanunla, madenlerde kullandığı malzemeleri gümrüksüz getirmesi sağlanmışsa da bu tedbirler şirketin durumunu düzeltmek için yeterli olmamıştır. Balya Karaydın Madenleri Anonim Şirketi’nin görevinin bitmesinden sonra 10 Eylül 1931 yılında Balya Karaydın Madenlerini Kiralama ve işletme Türk Anonim Şirketi kurulmuştur. idare merkezi istanbul ve işletme merkezi Balya olan şirketin, 1933–1934 yıllarında üretimini üç katı arttırmasına karşın kurşun fiyatlarının dünya piyasasında düşmesi üzerine faaliyetine 1939 yılında son vermek zorunda kaldığı bilinmektedir. Fakat şirketin faaliyetinin durdurulmasında o dönem Türkiye’deki politik güçlerin de etkisi olduğu söylenilmektedir.
1960 yılında bir Türk madencilik şirketi, maden arama ve 1970 yılında 10 yıl süre ile işletme ruhsatı almıştır. 1979 yılında Etibank Genel Müdürlüğü Balya Kurşun-Çinko Tesis Müdürlüğü adı ile sahada madencilik faaliyetlerine başlamıştır.1990 yılında Etibank tarafından ÇinkurA.Ş.’yerödovanslı olarak işletilmek üzere verilmiştir. Eczacıbaşı Esan Balya–Balıkesir bölgesinde 2009 yılında üretime geçen kurşun-çinko yeraltı işletmesiyle, metalik maden sektöründe de faaliyet göstermeye başlamıştır.

Balya İlçesine Yapılan Teknik Geziye Ait Gözlemler

29 Mayıs 2014 sabahı Çanakkale’den Balıkesir’e doğru yola çıkıldı. Balya’ya doğru yaklaşmakta iken Eczacıbaşı Esan Kurşun Çinko işletmesi’ne ait olan büyük bir atık havuzu ile karşılaşıldı.

Belediye Başkanı ile görüşüldü, ardından bir belediye çalışanı ile beraber eski maden alanı ve binalar görülmek üzere yola çıkıldı. Eski maden atıkları büyük bir alanı kaplamaktaydı. Toprak üzerinde katmanlar halinde meydana gelen reaksiyonların belirtileri görülmekteydi. Atıkların arasından geçen dere sarı renkteydi, asit belirtileri görülüyordu.

balya-maden-ocagi

Kadıköy deresinde İsrail balığı dışında bir balık türünün yaşayamadığı öğrenildi. Kadıköy muhtarı ile konuşulduğunda Eczacıbaşı’nın işlettiği yeni madenin de çevreye zarar verdiği öğrenildi. Madende çalışan işçilerin kanlarındaki kurşun düzeyine bakıldığı; yüksek çıkanlara 10 gün rapor verildiği öğrenildi. Gelen gazetecilere röportaj vermeyi bile reddeden yöre halkının, çevre kirliliği ile savaşmada da pek gönüllü olmadığı sonucu çıkarılabilir.

Balya gezisi ardından Balıkesir Üniversitesi’nde bölge hakkında çalışma yapmış akademisyenler ile görüşüldü. Eğitim Fakültesi Coğrafya bölümünden ibrahim Bey, madenler nüfus ve şehirleşme hakkında bilgi verdi. 1927 yılında nüfus 5.424, 1990 yılında 2.248, 2010 yılında ise 1902 iken, şu sıralar yaklaşık 1700 olduğu tahmin ediliyor. 2009 yılında açılan madenin nüfus artışına sebep olamaması, aksine nüfusun azalmaya devam etmesinin ilginçliğinden bahsedildi. Kimya bölümünden Cennet Hanım, toprak kirliliği üzerine yaptıkları çalışmadan bahsetti. Çalışma çocukların toprak yeme alışkanlıkları sebebiyle alacakları ağır metalleri saptamak üzerine kurgulanmış. Köylerden alınan topraklarda metal analizi yapıldığında en çok Sarısu bölgesinde olmak üzere Kurşun, Kadmiyum, Çinko, Arsenik, Demir yükseklikleri saptanmış.

balya-maden-ocagi

Sonuç

Madenlerin çevre üzerine olan yıkımları gözle görülür düzeydedir. Buna rağmen halen bölgede benzer faaliyetlerin devam etmesi şaşırtıcıdır. Ayrıca, madenlerde çalışan işçilerin çoğu ilçe dışında ikamet etmektedir ve bu nedenle şu an devam etmekte olan maden işletmesinin ilçe halkına ekonomik olarak büyük bir katkısı bulunmamaktadır.

Yaklaşık 70 yıl önce kapatılan madenin halen yörede yarattığı çevre sorunları göz önüne alındığında; bu bölgede devam eden maden çalışmalarının gelecekte çevre üzerinde yaratacağı etkileri düşünmek oldukça korkutucudur. Bölgede acilen çevre ve insan sağlığı ile ilgili bilimsel çalışmalar yürütülmeli, mevcut durum saptanmalı, yeni oluşacak kirlilikler ve halk sağlığını tehdit edebilecek durumlar engellenmelidir.

 

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler